go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1822 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » giving

giving

gave, given, giving, gives
i. bağışlama
  • For it is in giving that we receive.
    Francis of Assisi
    Zira,aldığımız verdiklerimizin içindedir.
  • We're thinking of giving up our interests
    in the olive oil business and settle here.
    Zeytinyağı işindeki hisselerimizi satıp,
    buraya yerleşmek istiyoruz.
  • You are aware the punishment for giving false testimony is death by hanging?
    Yanlış ifade vermenin cezasının asılarak idam edilme olduğunu biliyorsun değil mi?
  • Taxpayers should not be coerced into giving up their privacy rights just to file their taxes.
    Vergi mükelleflerinin vergilerini tam ödemeleri için özel yaşam haklarından vazgeçmeye zorlanmaları gerekmez.
  • I'm giving it up. It can only end badly.
    Vazgeçiyorum. Bu iş sadece kötü sonuçlanabilir.
  • Remember that the happiest people are not those getting more, but those giving more.
    H. Jackson Brown, Jr.
    Unutmayın ki en mutlu insanlar daha fazlasını alanlar değil, daha fazlasını verenlerdir.
  • Well, you're giving me money,
    and I'm giving you...
    Sen bana para veriyorsun,
    ben de sana...
  • I'm giving you a raise!
    Sana zam yapıyorum!
  • I'm giving you a time out.
    Sana uzaklaştırma veriyorum.
  • I'm not giving you the keys.
    Sana anahtar vermiyorum.

  • Are you all free on Sunday evening? Mr. Kamal is giving a party. Tea and soft drinks won't do. You must serve whisky.
    Pazar akşamı hepiniz boş musunuz? Bay Kamal parti veriyor. Çay ve meşrubat olmaz. Viski ikram etmeniz gerekiyor.
  • First, I have to thank God for giving me the gift that he did as well as a second chance for a better life.
    Oksana Baiul
    Öncelikle, bana daha iyi bir hayat için verdiği ikinci şansın yanı sıra bana bahşettiği yetenek içinde de Allah'a şükretmeliyim.
  • I am giving you 24 hours to find him and deliver him to me.
    Onu bulup bana getirmen için sana 24 saat veriyorum.
  • We don't have to do anything but avoid
    criticizing them or giving advice.
    Onları eleştirmekten ya da öğüt vermekten
    kaçınmamız gerekiyor.
  • Am I wrong or is she
    giving it off?
    Ona veriyor mu yoksa
    yanılıyor muyum?
  • I'm giving him my motorcycle helmet. He's giving me his radar detector.
    Ona motorsiklet kaskımı veriyorum. O da bana radar detektörünü verecek.

  • What happened to giving her
    a piece of your mind?
    Ona biraz akıl verecektin, n’oldu?
  • I was just giving her
    a hard time.
    O'na zor zamanlar
    yaşatıyordum.
  • From then on, I realized this is what I want to do, what I'm supposed to do: Giving energy and receiving it back through applause. I love it. That's my world. I love it. I enjoy it. I live for it.
    Erykah Badu
    O zamandan beri,bunun yapmak istdiğim,benden yapmam beklenen şey olduğunun farkındayım:enerji verme ve onu alkışla geri alma.Bunu seviyorum,bu benim dünyam,bunu seviyorum,bundan hoşlanıyorum ve bunun için yaşıyorum.
  • Why bother giving the assistant
    a big bonus?
    Neden yardımcısına büyük
    bir ikramiye verdi ki?

563 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024