go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 774 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

gave

gave, given, giving, gives
[give] f. vermek, hediye etmek, uçlanmak, ödemek, düzenlemek, yapıvermek, esnemek, gitmek
  • You told Chelsea you loved her, you gave her an engagement ring.
    Onu sevdiğini söyleyip, ona nişan yüzüğü verdin

  • I gave her freedom, but I taught her
    never to dishonour her family.
    Onu özgür bıraktım ama
    aile şerefini korumasını da öğrettim.
  • The only help that we gave him.. ...to give to you......so you could find your way home to us.
    Ona verebildiğimiz tek yardım...sana verebilsin diye...sen de bize doğru evinin yolunu bulabildin.
  • Who gave him the foolish idea of being elected to the Convention?
    Ona Kongre’ye seçilme konusundaki aptalca fikri kim verdi?
  • l gave her an ultimatum, and there's nothing l can do. lt's a machine.
    On ultimatom verdim, ve yapabilecek bişey yok. Hepsi kayıtlı.

  • I can't believe you gave her my room.
    Odamı ona verdiğine inanamıyorum.

  • He gave them to me a few minutes ago.
    O bana birkaç dakika önce verdi.

  • That evening he gave the Jackdaw to his children.
    O akşam, küçük kargayı çocuklarına verdi.
  • Apart from his stomach an digestive disorders, he gave the impression of being very healthy And he had to cope with .an unhealthy way of life.Far too little fresh air,far too little exercise.
    Mide ve sindirim bozukluklarını saymazsak oldukça sağlıklı olduğu izlenimini vermişti. Aynı zamanda çok az açık hava ve çok az egzersiz ile geçen sağlıksız bir hayatla baş etmek zorundaydı.
  • He gave her a ring when they finished high school.
    Lise bittiğinde o ona bir yüzük verdi.

  • You said when Lindsey forced you to break the code you gave him false coordinates. Where did you send them?
    Lindsey'in seni kodu kırmaya zorladığında, ona yanlış koordinatları verdiğini söylemiştin. Onları nereye gönderdin?
  • l'm afraid l gave up algebra when l was 12.
    Korkarım ki on iki yaşındayken cebirden vazgeçmiştim.
  • Who gave him the foolish idea of being elected to the Convention? He is not a gifted orator.They've nicknamed him the Mute Deputy.
    Kim ona aptalca kongreye seçileceği fikrini verdi ki? Pek de yetenekli bir konuşmacı değil. Ona dilsiz vekil lakabını taktılar.
  • It is generally supposed in the neighborhood that, as the first child missed gave as his reason for being away that a bloofer lady had asked him to come for a walk, the others had picked up the phrase and used it as occasion served.
    Kayıp ilk çocuk olarak,uzakta olma nedenini güzel bir bayanın ona yürüyüşe gelmesini rica ettiğini,diğerlerinin onunla sohbet ettiğini ve bunu fırsat olarak kullandıklarını söylemesi genellikle çevrede beklenir.
  • I gave everything in my career so I have no regrets at all.
    Michel Patini
    Kariyerimde her şeyi verdim bu nedenle hiç pişmanlığım yok.
  • Oh, darn, what gave it away?
    Kahretsin, nerede açık verdim?

  • Jack, you're a lot smarter than I gave you credit for.
    Jack, düşündüğümden daha zekimişsin.

  • As I came in he gave quite a jump in his chair and turned quickly to Miss Stoper.
    İçeri girdiğim gibi sandalyesinde epeyce sıçradı ve hızla Bayan Stoper'e döndü.
  • No, a girl gave it to me.
    Hayır, bir kız verdi.

  • I was willing to go as far as I could but I gave up then.
    Gidebildiğim kadar uzaklara gitmeyi istiyordum ancak sonra vazgeçtim.

966 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024