go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 480 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

give

gave, given, giving, gives
f. vermek
i. uysallık
  • We gotta make some demands.Then, each time that they give us something we give them a hostage.
    Birkaç şey talep etmemiz gerek. Sonra, onlar bize bir şey verdiğinde biz onlara bir rehine veririz.
  • Just give me a few bucks, save me a trip to the ATM.
    Birkaç papel ver de ATM'ye kadar gitmeyeyim.

  • The best way to keep one's word is not to give it.
    Napoleon Bonaparte
    Birinin sözünü tutmasının en iyi yolu onu vermemektir.
  • A lot of people give up just before they're about to make it. You know you never know when that next obstacle is going to be the last one.
    Chuck Norris
    Birçok insan yapmak üzere oldukları şeyden vazgeçerler.Bir sonraki engelin son engel olup olmadığını asla bilemiyeceğini bilirsin.
  • We'll give a prize. Say, a golden arrow.
    Bir ödül vereceğiz. Mesela bir altın ok.
  • When I give a lecture, I accept that people look at their watches, but what I do not tolerate is when they look at it and raise it to their ear to find out if it stopped.
    Marcel Achard
    Bir konferans verdiğim zaman insanların saatlerine bakmalarını kabul ederim ama tolere edemeyeceğim şey saatlerine baktıklarında durup durmadığını anlamak için kulaklarına kaldırmalarıdır.
  • You told me once that Ron was so secure within himself because he refused to give importance to unimportant things.
    Bir keresinde bana Roy'un kendine çok güvendiğini çünkü önemsiz şeylere önem vermeyi reddettiğini söylemiştin.
  • It's a hard thing to age a character because you can't really suddenly give someone gray hair.
    Alison Bechdel
    Bir karakteri yaşlandırmak zor şeydir, çünkü birine gerçekten aniden gri saç veremezsiniz.
    Alison Bechdel
  • A father should give his daughter love as well as respect.
    Bir baba çocuğuna saygı olduğu kadar sevgi de vermelidir.
  • Are you calling
    to give him an update?
    Bilgi vermek için mi arıyorsun?
  • Well, they don't seem
    to give awards for what I do.
    Benim yaptığım şey için ödül
    vermiyorlar.
  • You know, you're skinning me alive, but I'll give you the old van for the boat.
    Beni resmen yoluyorsun ama tekneye karşılık sana arabayı veririm.

  • I'll give you $1,000
    to push me to the parking lot.
    Beni otoparka götürürsen
    sana 1000 dolar veririm.
  • What, are you getting to be too much of a big shot now to give me a call?
    Beni aramak için artık çok mu yükseklerdesin?

  • Remember, you said if I gave you what you want, you'd give me what I want.
    Ben sana istediğini verirsem sen de bana istediğimi vereceğini söylemiştin hani.

  • I can give you everything.
    Ben sana her şeyi verebilirim.

  • I might be cold. Can you give me an extra quilt, please?
    Ben belki üşüyebilirim. Bana fazladan bir yorgan verebilir misin lütfen?
  • Maybe you could give me an example of what a good answer would be. What did you say? You want Lou to tell you who you are?
    Belki sen bana iyi bir cevabın ne olacağı konusunda bir örnek verebilirsin. Ne dedin? Kim olduğunu sana Lou’nun söylemesini mi istiyorsun?
  • Hey, wait, wait, wait. Come on, give me a hug, you guys.
    Bekleyin,bekleyin. Bana sarıIın,hadi.

  • Oh, let me give you the key.
    Bekle anahtarı vereyim.


3,000 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024