go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 346 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

give

gave, given, giving, gives
f. vermek
i. uysallık
  • She's pretty, but you don't have to give her false hopes
    O hoş bir kız ama ona yanlış ümitler vermemelisin.
  • I need o lot of money to buy that house,the money you gonna give me a drop in the bucket.
    O evi almak için çok paraya ihtiyacım var,senin bana vereceğin para devede kulak.
  • He said nothing at the moment, but turned to me, saying, Now take down our brave young lover, give him of the port wine, and let him lie down a while.
    O anda hiçbir şey söylemedi ama Şimdi cesur genç aşığımızı al, ona porto şarabından ver ve bir süre uzanmasına izin ver diyerek bana döndü.
  • We don't give traditional gifts at Christmas. We make them. We are a very creative family
    Noel'de geleneksel hediyeler vermiyoruz. Onları biz yapıyoruz. Biz çok yaratıcı bir aileyiz.
  • Why give myself the Marcel Marceau part. I would think it's obvious I can't really act.
    Niye kendime Marcel Marceau bölümünü vereyim ki?Sanıyorum benim bu rolü canlandıramayacağım çok açık.
  • Why don't you give us a call, and maybe we can develop a series.
    Neden bizi aramıyorsunuz, böylece belki bir dizi yapabilirdik.

  • Why don't you give us a call, and maybe we can develop a series.
    Neden bizi aramıyorsunuz, böylece belki bir dizi yapabilirdik.

  • Why don't you give me your home number, and I'll call you later?
    Neden bana ev telefonunu vermiyorsun, daha sonra seni ararım?

  • I'll give you anything you ask.
    Ne istersen veririm.
  • My letters! Give me that!
    Mektuplarım! Ver onu bana!

  • Mary: So, I really think we need to discuss things more and go over all our differences in detail.
    Bill: Stop! I?ve heard enough. Give it a rest!
    Mary:Evet,bazı şeyleri gerçekten daha fazla tartışmamız ve farklarımızı detaylı olarak incelememiz gerektiğini sanıyorum.
    Bill:Kes,yeterince dinledim,çok konuşma,ağzını dinlendir.
  • With machines we could build a dam which would give us two rice crops.
    Makinelerle biz yılda iki kez pirinç ekini veren bir baraj inşa edebiliriz.
  • I'd give four million to be able to take
    a painless piss.
    lzdırapsız işemek için
    dört milyon verirdim.
  • Can you give me the recipe for your lemon meringue pie?No way - that's a trade secret!
    Limonlu Beze pastanın tarifini bana verebilirmisin?
    Hiçbir şekide-o bir ticari sır.
  • maybe he pretends to be a hostage
    to give himself plausible deniability later.
    Lider olduğunu gizlemek için rehine gibi
    davranıyor olabilir.
  • You killed my husband because
    he wouldn't give in to you.
    Kocamı teslim olmadığı için öldürdün.
  • You don't know a thing about books. Give it to me.
    Kitaplar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Ver onu bana.
  • Who told you to give him your business card?
    Kim sana kartını vermeni söyledi?

  • If only God would give me some clear sign! Like making a large deposit in my name at a Swiss bank.
    Woody Allen
    Keşke Tantı bana açık bir işaret gönderseydi! Swiss Bank'a adıma yüksek bir miktar yatırmak gibi.
  • He told me to give you this. It's important Kit, the tape I've enclosed has the evidence you need to nail Shing.
    Kendisi bana, sana bunu vermemi söyledi. Bu önemli Kit, iliştirdiğim kaset Shing’i enselemek için sana gereken delili içeriyor.

3,000 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024