go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1458 kişi  14 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

what

i. hangi, ne, neyi, neleri
s. hangi, ne
ünl. ne
  • - What I'm telling myself: Take Wise's money. Take a damn vacation. I'll find his rich girl for him and lay in the sun.
    - Keep away from Wise, damn it!
    - Kendime dediğim: Wise'ın parasını al. Kahrolası bir tatile çık. Onun için onun zengin kızını da buluum ve güneşte yatarım.
    - wise'dan uzak dur, kahrolası.
  • - I was in my own apartment. lf that ain't heaven, girl, l don't know what is.
    - l'm glad, cos that water heater cost enough.
    - lt was worth every penny.
    - Kendi dairemdeydim. Bu cennet değilse kızım, cennet nasıl olur bilmiyorum.
    - Sevindim, çünkü su ısıtıc yeterince tuttu.
    - Her kuruşuna değer.
  • - In the forest.. where I could survive myself. And where I grew up free and strong like a jaguar. When I was 20 years old I went to the castle to claim for what was mine...
    - Kendi başıma hayatta kaldığım yer olan... ormanda. Ve bir jaguar gibi güçlü ve özgür olarak büyüdüğüm yerde. 20 yaşındayken benim olanı ilan etmek için şatoya gitmiştim...
  • - What is your relationship with Katie?
    - Oh, man, l wish l knew .
    - You dating her?
    - l don't know. Well, sort of.
    - Well, either you are or you're not... right?
    - Katie ile ilişkin nedir?
    - Oh dostum, keşke bilsem.
    - Çıkıyor musun onunla?
    - Bilmiyorum. Yani sayılır.
    - Ya öyledir ya da değildir, ... değil mi?
  • - Your brother won't find out we talked.
    - I don't know what you're talking about.
    - Kardeşin konuştuğumuzu bilmeyecek.
    - Neden bahsettiğini bilmiyorum.
  • - On my way to my sister's what did I see? A green card by a green lamppost. And I was wearing green.
    - Maybe you'll meet a little green man! The colour of hope. I t's a good year.
    - Kardeşime giderken ne gördüm? Yeşil bir sokak lambasının yanında yeşil bir kart. Ve yeşil giymiştim.
    - Belki de küçük yeşil bir adamla tanışacaksın! Umudun rengi. İyi bir yıl olacak.
  • - Get that door thing under control. You live here?
    - Nobody lives here.
    - What is this, some kind of front?
    - Kapıya baktır. Burada mı yaşıyorsun?
    - Burada kimse yaşamıyor.
    - Ne bu, bir çeşit cephe mi?
  • - I remember what you were like when you first walked through my door. Jittery as a june bug. And now just look at you. You sure did surprise me,[
    - Kapımdan içeri ilk girdiğin anda olduğun haliyle hatırlıyorum seni. Haziran böceği kadar gergindin. Ve şimdi bir bak kendine. Beni gerçekten şaşırttın.
  • - I was out for blood. It happens. To all of us. We're not machines, Lianna. When we're hurt, we lash out. That's no excuse for what I put you through.
    - Kan için dışardaydım. Bu olur. Hepimize. Makine değiliz, Lianna. Canımız yandığında, saldırırız. Bu seni düşürdüğüm durum için bir bahane olamaz.
  • - My brown sweater. - What sweater?
    - Kahverengi süveterim. - Ne süveteri?

  • - I got coffee. Sugar, sweetener?
    - Black. So what kind of life did you rearrange to get coffee? You never talk about yourself. What do you do?
    - Kahve aldım. Şeker, tatlandırıcı?
    - Sade. Ee kahve alabilmek için ne çeşit bir hayat kurdun? Kendinden hiç bahsetmiyorsun. Ne iş yapıyorsun?
  • - Run away!
    - What is going on?
    - The Grand Prince is coming. The brother has arrived. Hold him, hold him!
    - Brothers, what are you doing? We are all fellow Russians.
    - Kaçın!
    - Neler oluyor?
    - Büyük Prens geliyor. Kardeşi geldi bile. tutun onu, tutun onu!
    - Kardeşlerim, ne yapıyorsunuz? Biz komşunuz Ruslarız.
  • - John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
    - No. But look what he threw up.
    - What are those?
    - Worms.
    - John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
    - Hayır. Ama bakın ne kustu.
    - Nedir bunlar?
    - Solucan.
  • - John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
    - No. But look what he threw up.
    - What are those?
    - Worms.
    - John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
    - Hayır. Ama bakın ne kustu.
    - Nedir bunlar?
    - Solucan.
  • - Jake's a gambler. He thinks I took his luck. I hit him too hard.
    - Then get out of it now.
    - What about all the things you and I shared?
    - Jake bir kumarbaz. Şansını aldığımı düşünüyor. Ona çok sert vurdum.
    - O zman şimdi kurtul bundan.
    - Ya senin ve benim paylaştıklarımız ne olacak?
  • - Is it allowed?
    - Of course, sex is healthy. Do you have a girlfriend?
    - I haven't had one for a while.
    - What do you do in the evenings?
    - Watch television.
    - İzin var mı?
    - Elbette, seks sağlıklı birşeydir.Kız arkadaşın var mı?
    - Bir süredir yok.
    - Akşamları ne yapıyorsun?
    - Televizyon izliyorum.
  • - What about the kiss good night? - Tough one.
    - İyi geceler öpücüğü ne olacak? - Çok zor.

  • - Here she is again. Look what she done with her hair. I'm not so keen now.
    - İşte yine o. Saçına ne yapmış baksana. Şu anda ondan o kadar da hoşlanmıyorum.
  • - That's your problem, buddy. - I don't understand what the deal is.
    - İşte senin problemin bu, arkadaşım. - Olay ne anlamıyorum.

  • - You want to emigrate to Switzerland?
    - Yes, Daniel.
    - What about Johanna?
    - She's coming with us.
    - İsviçre’ye mi göç etmek istiyorsun?
    - Evet, Daniel.
    - Ya Johanna?
    - O bizimle geliyor.

16,306 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025