go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1863 kişi  13 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

what

i. hangi, ne, neyi, neleri
s. hangi, ne
ünl. ne
  • - What do you remember of it?
    - lt rained. lt was cold. l don't like the Hamburg harbour.
    - Onunla ilgili ne hatırlıyorsun?
    - Yağmur yağdı. Hava soğuktu. Hamburg Limanını sevmem.
  • - You know what his nickname was, Jake? - No.
    - Onun takma adının ne olduğunu biliyor musun? - Hayır.

  • - Did you test it?
    - What do you mean did l test it? You gave me a half-finished program! You told me you'd give me a finished one.
    - l can't. The company found out. Their CEO just called me yesterday.
    - Onu test ettin mi?
    - Onu test ettim mi ne demek? Bana yarı-bitmiş bir program verdin. Bana bitmişini vereceğini söylemiştin.
    - Yapamam. Şirket öğrendi. Dün CEO beni aradı.
  • - It's not too late to take him back.
    - What were you thinking?
    - I'll do whatever you want.
    - Onu geri almak için vakit çok geç değil.
    - Ne düşünüyordun?
    - Ne istersen yaparım.
  • - Take him home.
    - What is the matter?
    - He's not in his sense. He's pouring wine instead of oil in the lamp.
    - Now nothing can be done.
    - Onu eve götür.
    - Mesele nedir?
    - Kendinde değil. Lambaya yağ yerine şarap koyuyor.
    - Şu anda hiçbir şey yapılamaz.
  • - He cancels out what they did to Father.
    - We should listen to them.
    - Onlarla ödeşmiş olduk.
    - Onlarla görüşmeliyiz.
  • - They judge, and a head will fall.
    - But what gives them the right to judge?
    - Did you express your thoughts?
    - Yes, but I was alone.
    - Onlar yargılayacak ve bir baş gidecek.
    - Ama onlara yargılama hakkını kim veriyor?
    - Bu düşüncelerini açıkladın mı?
    - Evet ama yalnızdım.
  • - What did you offer him?
    - Well, I gave him information that I eventually was going to share with you.
    - Ona ne teklif ettin?
    - Şey, ona sonunda seninle paylaşacak olduğum bilgiler verdim.
  • - This is what happened, Andrei. I've thought it over adn I've decided to tell you. You know how much I envied. Envy just gnawed at me. It was inside me like a poison. I couldn't stand it any longer.
    - Olan biten bu, Andrei. Tekrar tekrar düşündüm ve sana söylemeye karar verdim. Nasıl da kıskandığımı biliyorsun. Kıskançlık bana acı verdi. Zehir gibi içimdeydi. Ona daha fazla dayanamadım.
  • - You read it I'm sure it's nothing.
    - Do you really want me to read it? Oh my god! What a handwriting! She writes like a young person. Meticulous and pretty.
    - Just read it.
    - Oku. Eminim birşey değildir.
    - Gerçekten okumamı istiyor musun? Aman Tanrım! Nasıl bir elyazısı! Genç biri gibi yazıyor. Hoş ve titizlikle yazılmış.
    - Sadece oku!
  • - Oh, what are those ?
    - Well, it's- - Cranberry juice.
    - Oh bunlar da ne?
    - Hımm, bu - Kızılcık suyu.
  • - So, what was it? - Why should I tell you?
    - O zaman, neydi o? - Sana niye söyleyeyim ki?

  • - So what's with the attitude?
    - What attitude?
    - O zaman o tavırların neydi?
    - Ne tavrı?
  • - He's your father. Stop pretending he doesn't exist. His health isn't what it used to be. One day it'll be too late.
    - O senin baban. Yokmuş gibi davranmayı bırak. Sağlığı eskisi gibi değil. Bir gün çok geç olacak.
  • - What was that? - I can't believe what I did.
    - O da neydi? - Ne yaptığıma inanamıyorum.

  • - What about the look? - I don't know.
    - O bakış ne olacak? - Bilmiyorum.

  • - He said that my grade might be okay.. but. Well. Basically. I posses an essential lack of seriousness. And that's what they look for.
    - Him too?
    - That's what the guy said.
    - Notlarımın iyi olabilecepini söyledi... ama ... Şey... Temelde çok temel bir ciddiyet eksikliğim varmıış. Ve aradıkları buymuş.
    - O damı?
    - Adamın dediği buydu.
  • - What are you laughing at?
    -Nothing. Ever think of how many people are here because you saved them? Or helped them, or arrested somebody who would've hurt them?
    - Niye gülüyorsun?
    - Hiç. Kaç tane insanın sadece sen onları kurtardığın için burada olduklarını hiç düşündün mü? Ya da onlara yardım ettiğin için, ya da onlara zarar verecek birilerini tutuklamış olduğun için.
  • - What do we got? - An idea.
    - Neyimiz var? - Bir fikir.

  • - What don't you like? - I don't like the idea...
    - Neyi sevmedin? - Karakterlerden birinin...


16,306 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025