- Can I borrow your rat?
- What are you doing? You're gonna... You're gonna kill her!
- It's OK.
- Man! You're just drowning her?
- He's gonna be fine.
- Sıçanını ödünç alabilir miyim?
- Ne yapıyorsun? Onu... Onu boğacaksın!
- Sorun yok.
- Dostum! :Boğuyorsun onu.
- Birşey olmaz.
- I'm sorry for you.
- I've managed all these years without your pity.
- Let's go back, Boriska.
- I can't. I know that's not the right clay.
- Then what is right?
- I know what it is. I don't need people like you. I can manage things on my own.
- Senin için üzülüyorum.
- Bütün bu yılları senin acıman olmadan yaşadım.
- Hadi dönelim, Boriska.
- Yapamam. Bunun doğru gün olmadığını biliyorum.
- Peki öyleyse doğru olan ne?
- Ne olduğunu biliyorum. Senin gibi insanlara ihtiyacım yok. Tek başıma başarabileceğimi biliyorum.
- What are you talking about? It's perfect.
- It's gonna play every night this week.
- What time?
- Late, in the cheap seats.
- You were terrific. That was great. I mean it.
- Thank you.
- Work like that deserves to be celebrated. I'm gonna take you to dinner this weekend. How about Saturday, Friday, Sunday?
- Sen neden bahsediyorsun. Mükemmel.
- Bu hafta her gece çalacak.
- Saat kaçta?
- Geç, ucuz koltuklarda.
- Muhteşemdin. Harikaydı. Ciddiyim.
- Teşekkürler.
- Böyle bir çalışma kutlanmayı hakkeder. Seni bu haftasonu yemeğe götüreceğim. Cumartesi nasıl? Cuma, Pazar?
- What did you say?
- I want a divorce, Macon, I rented an apartment downtown.
- Honey, listen, it's been a hard year. We've had a hard time. People who lose a child often feel this way.
- Sen ne dedin?
- Boşanmak istiyorum. Macon, şehir merkezinde bir daire kiraladım.
- Tatlım, dinle. Çok zor bir yıl oldu. Çok zor zamanlar geçirdik. Çocuğunu kaybeden kişiler genellikle bu şekilde hissederler.
- Hi, doc.
- Jelly, what are you doing here?
- Hey, doc. It's been a while.
- I thought you were in prison.
- It would appear not.
- Well, how did you get out?
- I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
- I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
- Selam doktor.
- Jelly, burada ne yapıyorsun?
- Hey doktor. Uzun zaman oldu.
- Senin hapiste olduğunu sanıyordum.
- Görünüşe göre, değilim.
- Ee, nasıl çıktın?
- Yeni bir duruşma oldu. İlk mahkemedeki kanıtlar bir şekilde... bilirsin... bozuk çıktı.
- anladım. Neyse, görgü tanıklarından ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü kişi de... intihar etti.