go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2618 kişi  12 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

we

zm. biz
  • - We're an anti-authoritarian group. It doesn't mean we don't have leadership.
    - We don't need it. Only the real cadres have power.
    - Biz otoriteye-karşı bir grubuz. Bu, liderliğe sahip değiliz anlamına gelmiyor.
    - Buna ihtiyacımız yok. Sadece gerçek kadronun gücü var.
  • - We would like to be in business. - Love to be in business.
    - Biz de iş yapmak isteriz. - İş yapmayı severiz.

  • - Wait, aren't we doing something ?
    - l have to go home. Because l want to stay home and be depressed.
    - Biz bir şeyler yapmıyor muyuz?
    - Eve gitmeliyim.Çünkü evde oturup canımı sıkmak istiyorum.
  • - ?t's over.
    - No, Bert, I said we have a meeting.
    - Bitti artık.
    - Hayır, Bert, görüşeceğiz diyorum.
  • - You have to believe in something. I want you to know that when we were together ... I was really happy.
    - Birşeye inanmak zorundasın. Seninle beraberken... çok mutlu olduğuma inanmanı istiyorum.
  • - In a few moments we will be in Hong Kong harbour, one of the busiest ports in the world. May I remind you to have your passports.
    - Birkaç dakika sonra dünyanın en yoğun limanlarından biri olan Hong Kong Limanı'nda olacağız. Pasaportlarınızı yanınıza almanızı hatırlatabilir miyim.
  • - I'm very close to making partner.
    - We both know the rules about interoffice romance.
    - Biriyle sevgili olmaya çok yaklaştım.
    - Ofis içi romantik ilişkilerle ilgili kuralları ikimiz de biliyoruz.
  • - It's better we face each other. I only want to be honest with you.|
    - Isn't that why you admire Beaufort? He's more honest than the rest of us.
    - Birbirimizle yüzleşsek daha iyi olacak. Sana karşı dürüst olmak istiyorum.
    - Beaufort'a hayran olmanın nedeni de bu değil mi zaten? Hepimizden çok daha dürüst.
  • - I remember quite a bit of it. Really in a big hangar down in Kent... We were driving round this airfield in a Mini Cooper.
    - Birazını hatırlıyorum. Kent'de büyük bir hangarda... Bir Mini Cooper'la askeri havaalanına gidiyorduk.
  • - We took a beer?
    - No, I cannot, I have the baby.
    - Bira içelim mı?
    - Hayır, içemem, bebeğim var.
  • - I've come to make an offer.
    - Wouldn't by chance happen to have anything to do with the cell leader that you wiped out? It's amazing, the stuff I know, isn't it?
    - So, what do you suppose we do about that?
    - Bir teklif yapmaya geldim.
    - Acaba temizlediğin şu hücre lideriyle bir alakası olabilir mi bir şekilde? bildiğim şeyler inanılmaz, değil mi?
    - Peki bu konuda ne yapmamızı öneriyorsun?
  • - Can I get you something?
    - No, we live in South Pasadena.
    - Bir şey ikram edeyim?
    - Yok, güney Pasadena'da oturuyoruz.
  • - Have we agreed on a strategy?
    - ?'m not sure.
    - Bir strateji üzerinde uzlaştık mı?
    - Emin değilim.
  • - Can I have a hot dog, please? I've got 15 cents someplace. Can I have some ketchup?
    - We don't have any.
    - No ketchup?
    - Right.
    - Could I have some relish on it?
    - I don't have any relish.
    - Bir sosisli sandiviç alabilir miyim lütfen? Bir yerlerde 15 sentim olacaktı. Ketçap alabilir miyim?
    - Hiç yok.
    - Ketçap yok mu?
    - Yok.
    - Üzerine biraz çeşni alabilir miyim?
    - Hiç çeşni yok.
  • - Is something wrong?
    - No, it's fine. Don't worry. You're not a daddy
    - I'm not? Was I...?
    - No, I was late and I was worried, so I just checked it out.
    - I thought we were being careful.
    - We were.
    - Bir problem mi var?
    - Hayır. Herşey yolunda. Merak etme, baba değilsin.
    - Değil miyim? Ben mi...?
    - Hayır. Gecikmiştim ve endişelendim, bu yüzden de kontrol ettim.
    - Çok dikkatli olduğumuzu sanıyordum.
    - Öyleydik.
  • - We should've had a ladder .
    - There's one in the garage.
    - I'll get the keys from the kitchen.They're hanging on a nail
    - Bir merdivenimiz olacaktı sanki.
    - Garajda birtane olması lazım.
    - Mutfaktan anahtarları alayım,bir çivi üzerindeler.
  • - Can I do it one more time?
    - Forgive me, but if we don't hurry, I might miss the plane.
    - Of course. How selfish of me. Let's do all the things that you want to do.
    - Bir kere daha yapabilir miyim?
    - Affet ama acele etmezsek, uçağı kaçırabilirim.
    - Elbette. Ne kadar da bencilim. Hadi senin yapmak istediğin şeyleri yapalım.
  • - Could we speak for a few moments? - Sure.
    - Bir kaç dakika konuşabilir miydik? - Tabi.

  • - Could we speak for a few moments? - Sure.
    - Bir kaç dakika konuşabilir miydik? - Tabi.

  • - I don't know - We don't know.
    - Bilmiyorum. - Bilmiyoruz.


20,398 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025