- "Native American" ... as they like to be called in nowadays. We had nice chat about history of the area. He really opened my eyes.
- 'Yerli Amerikalı' ... bugünlerde kendilerine denmesinden hoşlandıkları gibi. Bölgenin tarihi hakkında güzel bir sohbet ettik.Gerçeken gözlerimi açtı.
- It isn't one of the reasons we agreed to pardon Sloane.
- It was the predominant reason. He might have some leads.
- Sydney, you'll accompany Lauren to Mexico.That's it.
- Sloane'u hoş görmek anlaştığımız nedenlerden biri depildi.
- Asıl neden oydu. Biraz kurşunu olabilir.
- Sydey, Meksika'ya Lauren'la birlikte gideceksin. Hepsi bu.
- Go with God, my son! We've got men trapped everywhere in the harbour. We need help from anybody who can move. Don't lose us!Keep swimming!
-Tanrı yardımcın olsun, oğlum! Limanın her yerinde yakalanmış adamlarımız var. Hareket edebilen birinin yardımına ihtiyacımız var. Bizi kaybetme! Yüzmeye devam et!
- How did you trace it to Statesville?
- The letterhead. We compared the handwriting of all bombers serving in Statesville and found a suspect, Rocco Dillon.
- Statesville'e nasıl ulaştınız?
- Antetli. Statesville'de çalışan tüm bombacıların elyazılarını karşılaştırdık ve bir zanlı bulduk. Rocco Dillon.
- Did you sleep with him?
- Well, did you?
- Of course not. I hardly knew him.
- Then how come you came home late all those nights?
- Because we were talking.
- Onunla yattın mı?
- Ya sen?
- Tabi ki hayır. Onu çok az tanıyordum.
- Öyleyse nasıl oluyorda her gec eve o kadar geç geliyordun?
- Çünkü konuşuyorduk.