go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1137 kişi  02 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

time

f. zamanlama yapmak
i. zaman, vade
  • Listen, my mom still thinks I'm studying at Gabe's house, so I don't think I should go home at this time.
    Annem hâlâ benim Gabe'in evinde ders çalıştığımı sanıyor. Bu sefer eve gitmemeliyim sanırım.

  • Mom, would you mind if Dr. Harper and I have a little time alone?
    Anne, Doktor Harper ile biraz yalnız görüşmemizin sakıncası var mı?

  • You know, they're fighting all the time.
    Anla işte, her zaman kavga ederler.

  • The last time I saw him was 1937 Before I was appointed to the Ministry of Economics in Ankara
    Ankara'daki Ekonomi bakanlığına atanmadan önce onu en son görüşüm 1937'ydi.
  • But by the time they got there it was abandoned.
    Ancak onlar oraya vardıklarında herşey terkedilmişti.
  • Analysis is working full time on the piece you brought back from Spain. This is not glass.
    Analiz, İspanya'dan getirdiğin parça üzerinde tam zamanlı olarak çalışıyor. Bu cam değil.
  • Jesus Christ, what the hell time is it?
    Aman, Tanrım, saat kaç?
  • But when it would come time to commit,
    he would usually start to just slip away.
    Ama işler ciddiye binince
    genelde kaçardı.
  • But there was no time and I did my job. By destroying Khasinau's lab I flooded the building
    Ama hiç vakit yoktu ve ben de işimi yaptım. Khasinau'nun laboratuarını yok ederek, binaya su basmasını sağladım.
  • But you essentially wear the same thing all the time.
    Ama her zaman aynı şeyi giyiyorsun.

  • Alice, get a grip! This isn't the time to lose it!
    Alice, sıkıca tut onu! Zaman kaybetme zamanı değil!
  • Speaking of fireballs, next time I manscape
    I should probably skip the aftershave.
    Alev topu demişken, bir daha peyzaj yaparken,
    en iyisi tıraş sonrası losyon kullanmayayım.
  • Did you have a good time with Alan?
    Alan ile iyi eğlendiniz mi?
  • There will be rain in the evening, and there might be thunderstorms at that time.
    Akşam yağmur olacak ve bu esnada gök gürültülü fırtınalar olabilir.

  • Man, what a good time for fashion.
    Adamım, moda için ne güzel zamanlardı.
  • Ackman? I thought he was doing time.
    Ackman mı? Beni onu hapiste sanıyordum.

  • Around the time I turned 30, I wanted to publish a novel.
    Sara Paretsky
    30 yaşıma girdiğim zamanlarda, bir roman yayınlamak istedim.
  • 26 September.--I thought never to write in this diary again, but the time has come.
    26 Eylül,--bu günlüğe tekrar yazmayı asla düşünmemiştim,fakat zamanı geldi.
  • By the time I was 15, my mother had turned me into a real clotheshorse.
    Gloria Swanson
    15 olduğumda annem beni gerçek bir çamaşır askısına çevirdi.
  • By the time I was 12 or 13, I was studying biochemistry textbooks.
    Joshua Lederberg
    12 yada 13 yaşından önce biokimya kitapları çalışıyordum.

6,791 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024