go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1136 kişi  02 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

time

f. zamanlama yapmak
i. zaman, vade
  • I just think they're really insecure about themselves sometimes. I know all the girls, but we all work a lot and don't have time to hang out together. They're all really nice; I've never had a problem with any model.
    Adriana Lima
    Bazen kendilerine hiç güvenmediklerini düşünüyorum. Bütün kızları biliyorum, çok fazla çalışıyoruz, dışarda beraber takılacak zamanlarımız olmadı ama hepsi çok iyi; hiçbiriyle tek bir problem bile yaşamadım.
  • At some time people have to be able to say that they used to be spies.
    Bazen insanlar bir zamanlar casus olduklarını söyleyebilmeli.

  • Ladies and gentlemen.. I've developed a device for travelling through time which I call a "time machine."
    Baylar ve bayanlar.. Ben "Zaman makinesi" adını verdiğim, zamanlar arasında yolculuk yapabilen bir cihaz geliştirdim.
  • So we'll have to make it another time, all right?
    Başka bir zaman,olur mu?

  • In my opinion, all men are islands.And what's more, now's the time to be one.
    Bana sorarasan, tüm erkekler birer adadır. Ve dahası, şimdi onlardan biri olmanın zamanı.
  • Look, I know you're upset, but I'll take you to the movies some other time.
    Bakın, sinirli olduğunuzu biliyorum, ama sinemaya başka bir zaman gideriz.

  • You're meeting the father for the first time?
    Babasıyla ilk kez mi karşılaşacaksın?

  • Father's punishment is not easy in my old age. I'm afraid I won't have enough time to finish my task.
    Babanın cezası bu yaşlılıkta benim için kolay değil. Korkarım ki görevimi bitirmek için yeterli zamanım olmayacak.
  • I had a hard time with my father but we forgave each other a while ago.
    Babamla zor zamanlar yaşadık ama bir süre önce, birbirimizi affettik.
  • At the same time I knew that Jonathan was not far off.
    Aynı zamanda Jonathan ın uzakta olmadığını biliyordum.
  • Burden is on defense to prove temporary insanity at the time of the shooting.
    Ateş etme anındaki geçici cinneti kanıtlamak sorumluluğu, savunmanın üzerinde.
  • At the time of the shooting do you believe he was able to distinguish right from wrong?
    Ateş edeceği anda doğruyu yanlıştan ayırt edebildiğine inanıyor musun?
  • Uh, actually, I came in here for a little quiet time.
    Aslında, buraya kafamı dinlemek için geldim.

  • Actually, Ryan alerted local authorities and gave them time to evacuate the building. A humanitarian bomber.
    Aslında Ryan yetkili yerel makamları alarma geçirdi ve onlara binayı tahliye etmeleri için zaman verdi. Kendisi insancıl bir bombacı.
  • It was actually 3 years between albums. That seems like a long time to me.
    Todd Barry
    Aslında albümler arasında 3 yıl olmuştu.Bana çok uzun bir zaman gibi geliyor.
  • The time has come. Bye now. You are fabulous, each and every one.
    Artık vakit geldi. Şimdilik hoşçakalın. Her biriniz ayrı ayrı muhteşemsiniz.
  • For a long time afterwards,|we were banned from going to town.
    Ardından uzun süreliğine şehre girmekten men edildik.
  • For a long time afterwards, we were banned from going to town.
    Ardından uzun süre kasabaya gitmemiz yasaklanmıştı.
  • Can see you any time you call.
    Aradığında herhangi bir zamanda seni görebilirim.
  • My mother was recuperating from impetigo at the time...
    Annem o sıralar bir tür isilik hastasıydı ve...


6,791 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024