go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1484 kişi  05 Eyl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

time

f. zamanlama yapmak
i. zaman, vade
  • I decided that a long time ago.
    Buna uzun zaman önce karar vermiştim.
  • I don't have time for this. Alan, get in here!
    Buna ayıracak zamanım yok. Alan, buraya gel!

  • People have always been giving me a hard time. Don't you start it, too.
    Bugüne kadar herkes bana zor anlar yaşattı. Bir de sen başlama.

  • At 09:22 local time today an American nuclear submarine the USS Montana with 156 men aboard, went down - about 22 miles from here.
    Bugün yerel saate göre 09:22'de 156 kişilik mürettebatı olan Amerikan nükleer denizaltısı USS Montana, buradan 22 mil uzakta battı.
  • It demonstrates precisely how time travel can be misused and why the time machine must be destroyed.
    Bu, zaman yolculuğun nasıl kötü amaçlar için kullanılacağı ve neden zaman makinesinin yok edilmesi gerektiğini tam olarak gösteriyor.
  • This is the miracle that happens every time to those who really love: the more they give, the more they possess.
    Rainer Maria Rilke
    Bu, gerçekten sevenlere her zaman olan bir mucizedir: daha fazla verip daha fazla sahip olmak.
  • This is the first time that my wife has ever been abroad.
    Bu, eşimin ilk kez yurtdışına gidişi.
  • I don't want to fail at marriage at my age I'd like to have enough time to observe her.
    Bu yaşta evlilikle ilgili kötü bir karar vermek istemiyorum. Onu iyice tanımak için yeterince zamana sahip olmak istiyorum.
  • I am expecting to receive a phone call detailing the time and location of this meeting.
    Bu toplantının yeri ve zamanını bildiren bir telefon almayı bekliyorum.
  • We do it all the time and
    I promise it's virtually risks-free.
    Bu sürekli yaptığımız bir işlem
    ve neredeyse sıfır riski var.
  • This may be difficult only because this man has been able to hide out for a long time under a false name.
    Bu sadece o adam sahte bir kimlikle uzun süre saklanabildiği için zor olabilir.
  • This time it will be different. One by one I will extinguish all your hopes, and little by little you will begin to see reason.
    Bu kez farklı olacak. Birer birer tüm umutlarını yok edeceğim ve yavaş yavaş yola gelmeye başlayacaksın.
  • We've been unable to determine at this time how many have been killed.
    Bu defa kaç tanesinin öldüğünü saptamaya muktedir olamadık.
  • That happened one time.
    Bu bir kere oldu.

  • At which time you may very well
    be subject to indictment for perjury.
    Bu arada yalancı şahitlik yapmaktan
    itham edilebilinirsiniz.
  • How can you think of food at a time like this?
    Böyle bir zamanda nasıI yemek yemeyi düşünebiliyorsun?

  • A time like what? I'm hungry.
    Böyle bir zamanda mı? Acıktım diyorum.

  • The recession such like this is the first time since the foundation of this country.
    Böyle bir duraklama, ülke kurulduğundan beri ilk kez oluyor.
  • We don't have much time before the bomb...
    Bomba patlamadan önce fazla zamanı--
  • No time for us to earn money.
    Bizim için para kazanacak zaman yok.

6,791 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025