-Your adopted son is missing.
- Yes. We already reported that he's missing.
- I'm aware of it. But it's hard to reach you.
- What are you trying to say?
- Evlat edindiğin oğlun kayıp.
- Evet. Kayıp ihbarı yaptık.
- Farkındayım. Ama size ulaşmak zor.
- Ne söylemeye çalışıyorsun?
- Yeah. Yeah. Okay, that sounds great. If we finish our work, I'd love to go to a jazz club. Terrific!
- He hung up on you again, didn't he?
- Yes. Yes, he did.
- He's a jerk.
- Evet. evet. Tamam, harika fikir. Eğer işimiz biterse, caz klübe gitmeyi çok isterim. Müthiş!
- Yine yüzüne kapattı, değil mi?
- Evet. Evet kapattı.
- Aptalın teki.
- Yeah, Mom. Everything's fine. Just doing my homework.
- Why don't I take care of that laundry as long as I'm here ?
- No ! I'll do it later. You work so hard, Mom.
- Evet anne. Herşey yolunda. Ödevimi yapıyorum.
- Ben burada olduğum sürece neden çamaşırların icabına bakmıyorum?
- Hayır! Ben sonra yapıcam. Çok çalışıyorsun sen, anneciğim.
- I'm just gonna run to the men's room.
- I'll join you.
- I heard about your honeymoon was just terrible. I knew that girl was a slut the second I met her.
- Erkekler tuvaletine gidiyorum.
- Sana katılayım.
- Balayının korkunç olduğunu duydum. O kızla tanıştığımın ikinci saniyesi bir sürtük oldupunu anlamıştım.
- When was the last time I played a practical joke?
- Well that was the time you said you are dieing of kidney failure and I donated one of my kidneis to save your life, and then you said it was an april fool an
- En son ne zaman eşşek şakası yapmıştım?
- Böbrek yetmezliğinden ölmek üzere olduğunu söylediğin ve benim de böbreğimi senin hayatını kurtarmak için bağışladığım ve '1 Nisan' dediğinn zaman..
- You should've told me earlier that I must take orders from you.. without grumbling. - Sorry for the misunderstanding. - All I'm supposed to do is take orders like a slave! Gracious job!
- Emirleri senden almam gerektiğini daha önce bana söylemeliydin. .. şikayet etmeden önce. - Anlaşmazlık için üzgünüm. - Tüm yapmam gereken bir köle gibi emir almak! Ne güzel iş!
- if you need any help, I know that guy. He's a debt collector but he still has to abide by the law. You wanna drop the charges?
- Yes. Thanks for your help.
- She's decided to drop the charges.You may go now.
- Eğer yardıma ihtiyacın varsa, bir adam tanıyorum. Alacak tahsildarı ama yine de yasaya riayet etmek zorunda. Davayı düşürmek istiyor musun?
- Evet. Yardımın için teşekkürler.
- Davayı düşürmeye karar verdi. Şimdi gidebilirsiniz.
- If it was you handling the case..
- Well, it isn't me. And thank God for that.
- But if it was, sir. What would you do?
- Well, when l was an attorney a long time ago, young man, l realised after much trial and error, that in a courtroom, whoever tells the best story wins. ln unlawyer-like fashion, l give you that scrap of wisdom free of charge.
- l'm much obliged for your time, sir.
- Eğer davayı yürüten siz olsaydınız.
- Ama ben değilim. Ve bunun için de allaha şükür.
- Ama öyle olsaydı, efendim. Ne yapardınız?
- Uzun süre önce ben avukatken, genç adam, mahkemede bir çok deneme ve yanılmadan sonra farkettim ki her kim en iyi hikayeyi anlatırsa kazanır. Avukat olmayan şekliyle, bu kadarcık aklı ücret istemeden verebilirim.
- Zamanınız için minnettarım, efendim.
- I started panicking.. ...thinking. Is that weird?
- I am redefining "weird" on an hourly basis.
- What's he doing?
- I don't know. He's talking with some guy.
- Düşünüp... paniklemeye başladım. Bu garip mi?
- Garip kelimesinin tanımını saat başı ydeğiştiriyorum.
- Ne yapıyor?
- Bilmiyorum. Adamın tekiyle konuşuyor.