go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 7256 kişi  29 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • -We have to go, our movie starts in ten minutes - Want to come? - Sure. Give me a minute to get ready.
    -Gitmeliyiz, filmimiz on dakika sonra başlayacak. -Gelmek istiyor musun? -Tabi ki. Hazırlanmam için bana bir dakika ver.
  • -Will you at least take a look at my notes?
    - Leave them on my desk when you go.
    -En azından yazdıklarıma bakmayacak mısın?
    -Giderken masama bırak.
  • -Use a little discretion unless, of course, it serves some useful purpose.
    -I understand, Mr. Emmerich,and thank you very much for your help.
    -Elbette ki daha yararlı bir amaca hizmet etmeyecekse, biraz sağduyunuzu kullanın.
    -Anlıyorum, Bay Emmerich ve yardımınız için çok teşekkür ederim.
  • -It was "fun". I had a "fun" time. I haven't ordered silverware in 6 months.
    -.Your customers eat with their toes?
    -Eğlenceliydi. Eğlenceli bir zaman geçirdim.6 aydır gümüş çatal bıçak takımı sipariş etmedim.
    -Müşterilerin ayaklarıyla mı yiyor yemeklerini?
  • -It was he who suggested that she stayed at the convent till the wedding
    -That's very thoughtful. I like this in a man.
    -Düğüne kadar manastırda kalmalarını öneren oydu.
    -Bu çok nazikçe. Erkeklerin düşünceli olmasını seviyorum.
  • -Dr Zeko, what does the log say?
    - It spoke of a voyage filled with sickness and nightmares.
    -Dr. Zeko, kayıt defterinde ne diyordu?
    -Hastalıklarla ve kabuslarla dolu bir deniz seyahatinden bahsediyordu.
  • -A doctor and his patient are a team, captain. Don't you agree?
    - Sure.
    -And since we're a team, why don't you do the diet part?
    -Doktorla hastası bir takımdır, Kaptan. Katılmaz mısınız?
    -Kesinlikle.
    -Ve madem ki bir takımız neden siz diet kısmını yapmıyorsunuz?
  • -They say he'll retire soon and you'll replace him.
    - lf l do, l'll give our venerable association a thorough shake-up.
    -ln what way?
    -By flushing out nostalgic and revanchist sentiments.
    -Dediklerine göre yakında emekli olacakmış ve yerine sen geçecekmişsin.
    -Eğer onun yerine geçersem, değerli cemiyetinizi şöyle baştan aşağıya bir silkeleyeceğim.
    -Ne şekilde?
    -Nostaljik ve intikam hırsının esiri olmuş düşünceleri hızla yok ederek.
  • -We'll talk about smoking a cigar later
    -Certainly, officer. Certainly.
    -Daha sonra puro içmeyle ilgili konuşuruz.
    -Elbette memur bey, elbette.
  • -I found out I have been a lot more careful.
    - You think I would harm a patient?
    - No, I don't. But the administration has left it up to Kerry.
    -Çok daha fazla dikkatli olduğumu fark ettim.
    -Bir hastaya zarar vereceğimi düşündün?
    - Hayır. Ama idare onu Kerry'ye bırakmış.
  • - Shut your mouth and stop the car!
    - No! I'm your hostage. You need me.
    - Hey, we're not hijacker, we don't need a hostage.
    -Çeneni kapat ve arabayı durdur!
    - Hayır, ben senin rehinenim. Bana ihtiyacın var.
    - Hey, biz korsan değiliz, bizim bir rehineye ihtiyacımız yok.
  • - You dared enter my house to steal. I'll teach you a lesson.
    - What happened ? What is the matter, Mr. Joshi ?
    -çalmak için evime girmeye cesaret ettin. sana bir ders vereceğim.
    -ne oldu? sorun nedir,Mr. Joshi?
  • - We're trying to do a little work here. - Yeah, come on.
    -Çalışmak istiyoruz. - Tamam.

  • -Charlene's pregnant. -That's great. Congratulations. -I'm not sure I'm ready to be a daddy yet.
    -Charlene hamile. -Bu harika. Tebrikler. -Henüz baba olmaya hazır olduğumdan emin değilim.
  • -You brought me down here to shoot me.
    - Are you mad? This is absurd.
    - It's a cellar!-
    -Buraya beni vurmak için getirdin.
    -Deli misin?. Bu çok saçma.
    -Burası bir hücre!
  • -Didn't see you here I try to keep a low profile ?
    -I never really did like these things anyway.
    -You know, this has actually made quite an impression on me.
    -Burada göze batmamaya çalıştığımı görmedin mi?
    -Her ne olursa olsun böyle şeyleri hiç sevmem.
    -Biliyorsun, bu gerçekten bende iyi bir izlenim bıraktı.
  • -You have a really nice place here, Paul. How much did you pay for it?
    -Well, actually,that's none of your business, Christie
    -Burada gerçekten çok hoş bir yerin var Paul. Buraya ne kadar ödedin?
    -AaAslında bu seni hiç ilgilendirmez Christie.
  • -I don't know how to do this.
    -I'm afraid I'll disappoint you.
    -You've written a beautiful book.
    -Bunun nasıl yapılacağını bilmiyorum.
    -Maalesef seni hayal kırıklığına uğratacağım.
    -Güzel bir kitap yazmışsın.
  • -Does it mean I'm going?
    -No! I mean, you don't have to.
    -So you're okay now.
    -What, are you here as a medic?
    -Bunun anlamı gidiyorum demek mi?
    -Hayır! Yani gitmene gerek yok.
    -O zaman şimdi iyisin.
    -Ne, sen doktor olarak mı buradasın?
  • -Do you like these ?
    -Truthfully, no It's a dining room set.. not what you need anyway.
    -Let's go in.
    -Bunları beğendin mi?
    -Aslında hayır. Bu bir yemek odası takımı. Her durumda senin ihtiyacın olan şey değil.
    -Hadi içeri girelim.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025