go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 274 kişi  19 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

time

f. zamanlama yapmak
i. zaman, vade
  • I told you I don't have time to wait.
    What is this?
    Sana bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim.
    Bu da ne?
  • I do not have time to babysit you.
    Sana bebek bakıcılığı yapacak zamanım yok.
  • I ain't got time to babysit you. Put your hand on top of your head. Turn around. Sit down.
    Sana bakıcılık yapacak zamanım yok. Elini başını üstüne koy.Dön.Otur.
  • We should have nothing to do with violent, inferior cultures.They are a waste of our time and resources.
    Saldırgan, aşağılık kültürlerle yapacak hiçbir şeyimiz yok. Onlar tamamen bir zaman ve kaynak kaybıdır.
  • He only thinks about himself, he talks about himself all the time, and he only wants to see himself on film.
    Sadece kendisini düşünüyor, her zaman kendisinden bahsediyor ve filmde sadece kendisini görmek istiyor.

  • I was wondering if you might have some time this afternoon.
    Sadece bugün öğleden sonra biraz vaktinin olup olmayacağını merak ediyordum.
  • This one time I'll let you ask me
    about my affairs.
    Sadece bu sefer
    işlerimi soruşturmana izin vereceğim.
  • Just from each other's glance and almost without knowing it they agreed that it would soon be time to find a good man for her.
    Sadece birbirlerinin bakışlarından,neredeyse onu bilmeden,kısa süre içerisinde onun için iyi bir adam bulmanın zamanı olacağı konusunda anlaştılar.
  • Don't be silly, time is different now. Love affair of this age must be instant.
    Saçmalama zaman değişti. Bu çağın aşk ilişkileri hızlı olmak zorunda.
  • When your hair turns gray, time is no object . Only the young are impatient.
    Saçların beyazladığında anlarsın ki zamana karşı koyamazsın. Sadece gençler sabırsızlık eder.
  • Patience and time do more than strength or passion.
    Jean de La Fontaine
    Sabır ve zaman güç ve tutkunun yaptığından daha fazlasını yapar.
  • What time did he arrive?
    Saat kaçta geldi?

  • What time did you go to the store?
    Saat kaçta dükkana gittin?

  • What time will he be here?
    Saat kaçta burada olacak?

  • What time is it? I know it's early.
    Saat kaç? Erken olduğunu biliyorum.
  • The harmony of colour. The beauty of the shadows. Your skill is faultless. Nonetheless, it's time you created paintings of your own
    Renklerin uyumu, gölgelerin güzelliği. Yeteneğiniz kusursuz. Bununla birlikte kendi tablolarınızı yaratmanın zamanı gelmiş.
  • Rabbi, what does the Holy Writ say about someone who abandons someone he loves at a time of great need?
    Rabbi, Kutsal Kitap'ta sevdiği insani ona en çok ihtiyaç duyduğu anda terkeden biri hakkında ne diyor?
  • No problem. You'll have the whole thing installed by the time you get back.
    Problem yok. Geri geldiğindeher şeyi hazır halde bulacaksın.

  • Having regrets and things, it just takes your time away.
    Leif Garrett
    Pişmanlıklarınızın ve işlerinizin olması sadece vaktinizi alır götürür.
  • I don't spend a lot of time thinking about regrets because there's nothing I can do.
    Sheryl Crow
    Pişmanlıkları düşünerek çok fazla vakit harcamam çünkü yapabileceğim hiçbir şey yoktur.

6,791 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024