go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 582 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

take

took, taken, taking, takes
f. almak, götürmek
i. tutma
  • She's a poor widow, she has nobody
    to take care of her.
    Zavallı bir dul ve
    ona bakacak kimsesi yok.
  • Let me take an eyelash off your face. No, I didn't get it.
    Yüzünden kirpiği almama izin ver. Hayır, onu almadım.
  • When I agreed to pay an advance of 10 percent, he suddenly wanted 25 percent. Give some people an inch and they?ll take a mile.
    Yüzde on peşin ödemeyi kabul ettiğimde,o birdenbire yüzde 25 istedi,Birine elini veren kolunu da kaptırır,
  • He could not help panting loudly with the effort and had sometimes to stop and take a rest.
    Yorgunluktan ,yüksek sesle, nefes nefese kalmak elinde değildi,bazen durmak ve dinlenmek zorunda kalırdı.
  • I will take up yoga.
    Yoga'ya başlayacağım.

  • Do you want to take your talent to the grave? Why are you silent, Andrei? Give me at least one word.
    Yeteneğini mezara mı götürmek istiyorsun? Niçin sessizsin, Andrei? En azından bana bir kelime söyle.
  • Do you want to take your talent to the grave? Why are you silent, Andrei?
    Yeteneğini mezara mı götüreceksin? Neden sessizsin, Andrei?
  • One new feature or fresh take can change everything.
    Neil Young
    Yeni bir özellik yada yeni bir tepki her şeyi değiştirebilir.
  • You're gonna take a long bath before bed and sleep like a baby.
    Yatmadan önce uzun bir banyo yapacaksın ve mışıl mışıl uyuyacaksın.
  • I take a multi-civilization tour for my birthday and barely make it through the first stop
    Yaşgünüm için birçok medeniyeti görebileceğim bir tur alırım ama ilk durağa kadar zor giderim.
  • Don't take tomorrow to bed with you.
    Norman Vincent Peale
    Yarını seninle birlikte yatağa alma.
  • I'm not asking for help.
    Just take off the handcuffs.
    Yardım istemiyorum.
    Kelepçeleri sök, yeter.
  • Well, what they do is,
    they take a tiny camera
    Yaptıkları şey şu, küçük bir kamera alıp...
  • Honey, don't. I've seen a lot of women
    who couldn't get Chris to take the leap.
    Yapma tatlım. Chris'i evliliğin yanına bile
    yaklaştıramamış bir sürü kadın gördüm.
  • I'll try to feed you as much information as I can, when I can. Your cooperation is essential if we're going to take back our government.
    Yapabildiğimde elimden geldiği kadar çok bilgi ile seni beslemeye gayret edeceğim. Hükümetimizi geri alacaksak, senin işbirliğin çok önemli.
  • So anybody leaves anything here, you could just take it.
    Yani biri buraya birşey bırakacak ve onu alabileceksin, öyle mi?

  • Will you take a radio with you?
    Yanınıza radyo alacak mısınız?

  • Better take some steel wool
    and a cheese grater.
    Yanına bulaşık teliyle
    rende alsan iyi olur.
  • I figure I'll be champ for about ten years and then I'll let my brother take over - like the Kennedys down in Washington.
    Muhammad Ali
    Yaklaşık on yıldır şampiyon olmayı düşünüyorum ve sonra kardeşimin beni geçmesine izin vereceğim,Kennedy nin Washington'da aşağıya inmesi gibi

  • They either take me as I am or not at all.
    Ya beni olduğum gibi kabul ederler ya da hiç kabul etmezler.

4,629 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024