En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
took,
taken,
taking,
takes
f. almak, götürmek
i. tutma She's a poor widow, she has nobody
to take care of her. Zavallı bir dul ve
ona bakacak kimsesi yok. Let me take an eyelash off your face. No, I didn't get it.
Yüzünden kirpiği almama izin ver. Hayır, onu almadım.
When I agreed to pay an advance of 10 percent, he suddenly wanted 25 percent. Give some people an inch and they?ll take a mile. Yüzde on peşin ödemeyi kabul ettiğimde,o birdenbire yüzde 25 istedi,Birine elini veren kolunu da kaptırır, He could not help panting loudly with the effort and had sometimes to stop and take a rest. Yorgunluktan ,yüksek sesle, nefes nefese kalmak elinde değildi,bazen durmak ve dinlenmek zorunda kalırdı.02.11.2010 karani - ?eviren: Duran ! I will take up yoga. Yoga'ya başlayacağım.
  Do you want to take your talent to the grave? Why are you silent, Andrei? Give me at least one word.
Yeteneğini mezara mı götürmek istiyorsun? Niçin sessizsin, Andrei? En azından bana bir kelime söyle.
Do you want to take your talent to the grave? Why are you silent, Andrei? Yeteneğini mezara mı götüreceksin? Neden sessizsin, Andrei? One new feature or fresh take can change everything.
Neil Young Yeni bir özellik yada yeni bir tepki her şeyi değiştirebilir.18.06.2010 onr - ?eviren: Duran ! You're gonna take a long bath before bed and sleep like a baby. Yatmadan önce uzun bir banyo yapacaksın ve mışıl mışıl uyuyacaksın. 29.08.2009 neslitukenmis ! I take a multi-civilization tour for my birthday and barely make it through the first stop Yaşgünüm için birçok medeniyeti görebileceğim bir tur alırım ama ilk durağa kadar zor giderim. Don't take tomorrow to bed with you.
Norman Vincent Peale Yarını seninle birlikte yatağa alma.18.06.2010 onr - ?eviren: derya ! I'm not asking for help.
Just take off the handcuffs. Yardım istemiyorum.
Kelepçeleri sök, yeter. Well, what they do is,
they take a tiny camera Yaptıkları şey şu, küçük bir kamera alıp... Honey, don't. I've seen a lot of women
who couldn't get Chris to take the leap. Yapma tatlım. Chris'i evliliğin yanına bile
yaklaştıramamış bir sürü kadın gördüm. I'll try to feed you as much information as I can, when I can. Your cooperation is essential if we're going to take back our government.
Yapabildiğimde elimden geldiği kadar çok bilgi ile seni beslemeye gayret edeceğim. Hükümetimizi geri alacaksak, senin işbirliğin çok önemli.
So anybody leaves anything here, you could just take it. Yani biri buraya birşey bırakacak ve onu alabileceksin, öyle mi?
  Will you take a radio with you? Yanınıza radyo alacak mısınız?
 Better take some steel wool
and a cheese grater. Yanına bulaşık teliyle
rende alsan iyi olur. They either take me as I am or not at all.
Ya beni olduğum gibi kabul ederler ya da hiç kabul etmezler.
4,629 c?mle
|