go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3577 kişi  07 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

an

bir [kendisinden sonra gelen kelime sesli harfle başlıyorsa]
  • -Joey He's your brother, Mom But It's a major embarrassment having an uncle in prison.
    -We all make mistakes in life, children.
    -Joey Senin kardeşin anne. Ama hapiste bir dayının olması daha büyük bir sıkıntı.
    -Hepimiz hata yapabiliriz, çocuklar.
  • -Have you ever put on Tefillin? You know Tefillin.
    -Yeah, I know, it looks strange. It's an amazing tradition
    -Hiç Tefillin giydin mi? Tefillini biliyorsun değil mi?
    -Evet, biliyorum, tuhaf görünüyor.Çok şaşırtıcı bir gelenek bu.
  • -In the letter you sent you weren't real specific. You're doing an article on encryption software?
    --Yeah, um...No. Not really.
    -Gönderdiğin mektupta aslında emin değildin. Yazılım şifrelemesi üzerine bir makale yazıyorsun?
    -Evet, hmmm. Hayır aslında değil.
  • -We were promised an increase by last year's negotiator.
    -I want to help, but I've see no written agreement.Without that, my hands are tied.
    -Geçen yılın temsilcisi tarafından artış için söz verilmişti.
    Yardım etmek isterim ama ben yazılı bir anlaşma görmedim. Bu olmadan elim kolum bağlı kalır.
  • - Your parents?
    - l don't have anybody. l'm an orphan.
    - Where's your house?
    - This hostel room is my house.
    - And after college gets over?
    - l'll think about that later.
    -ebeveynlerin?
    -kimsem yok.ben yetimim.
    -evin nerede?
    -bu öğrenci yurdu odası benim evim.
    -peki üniversite bittikten sonra ne olacak?
  • - Listen, I've got an idea, the plane lands somewhere else.
    - You want to hijack it?
    - Why not? If you're led by political motives, it could be done. It would work out.
    -Dinleyin, bir fikrim var, uçak başka bir yere iniyor.
    -Ne yani, uçağı kaçırmayı mı düşünüyorsun?
    -Neden olmasın? Siyasal gerekçeleriniz varsa, olabilir ve bu işe yarayabilir.

  • -What are you doing here?
    - Wrong question
    - You had an argument with your parents and ran away?
    -No!
    -Then, what are you doing here?
    - I'm fighting to save the world.
    -Burada ne yapıyorsun?
    -Yalnış soru.
    -Ailenle tartıştın ve evden kaçıyorsun?
    -Hayır!
    -O zaman ne yapıyorsun?
    -Dünyayı kurtarmak için savaşıyorum!
  • -Didn't see you here I try to keep a low profile ?
    -I never really did like these things anyway.
    -You know, this has actually made quite an impression on me.
    -Burada göze batmamaya çalıştığımı görmedin mi?
    -Her ne olursa olsun böyle şeyleri hiç sevmem.
    -Biliyorsun, bu gerçekten bende iyi bir izlenim bıraktı.
  • -I'm saying there's an unconscious influence.
    -Yeah, but all your ideas come from somewhere else, Mark.You can't make up an idea by yourself
    -Burada bilinçsiz bir etki olduğunu sanıyorum.
    -Evet ama tüm fikirlerin başka bir yerden geliyor, Mark. Kendi kendine bir fikir üretemezsin.
  • -You're fortunate not to be paying for this with your head.
    -Your Highness, sir, I could muster an army and surround Sherwood.
    -But you couldn't catch him.
    -Bunu başınla ödemediğin için talihlisin.
    -Ekselansları, efendim, orduyu toplayıp Sherwood'u çember içine alabildik.
    -Ama yakalayamadınız.
  • - You're gonna have to get used to taking care of yourself now.
    - I know. I know.
    - You might have to hire a maid.
    - A maid? Oh, no. I don't need an extra expense. At least for a few weeks.
    -Bundan sonra kendine daha dikkatli bakmalısın.
    -Biliyorum.
    -Aslında bir bakıcı tutsan iyi olur.
    -Bakıcı mı?Hayır. Fazladan masrafa gerek yok. En azından bir kaç hafta için.
  • -Why would it be here? -Because she can't slash her wrists with an electric razor. I took the blades in her house.
    -Bu neden burada olacak? -Çünkü elektrikli tıraş makinesiyle bileklerini kesemez. Onun evindeki bıçakları aldım.
  • -It's not for you to ask such questions. We're here to obey order .
    -Yes, Parmar New Delhi has appointed an enquiry commission.
    -Böyle soruları sormak sana göre değil. Biz düzene itaat etmek için buradayız.
    -Evet, Parmar New Delhi bir sorgu komisyonu atadı.
  • -Mr. Cheung? I'm from Citizen Daily. Can I have an interview with you?
    - You're from the Fashion page? Make an appointment with my secretary.
    -She's just turned me down.
    -Nothing I can do then.
    -Bay Cheung? Ben Citizen Daily'denim. Sizinle bir röportaj yapabilir miyim?
    -Moda sayfasından mısınız? Sekreterimden randevu alın.
    -Az önce beni geri çevirdi.
    -Öyleyse yapabileceğim bir şey yok.
  • - Would you like an appetizer?
    - I don't think so . Yes I'll have the shrim in the garlic sauce.
    - And anything to drink?
    - Just water.
    -Aperatif ister misiniz?
    - Sanmıyorum...Evet sarımsak sosunda karides istiyorum.
    - İçecek olarak ne alırdınız?
    - Sadece su.
  • -There was an article in the "Journal of Chinese Medicine". -Hello, Monica? They talked about virus locators. Did you read it?
    -"Çin Tıbbı Dergisi"'nde bir makale vardı. -Hey, Monica? Virüs konumlayıcılardan bahsediyorlar. Sen onu okudun mu?
  • - You joined the marching band to meet girls
    - Yeah.
    - Well, you faked it for three years. You can handle it for another couple of weeks. You'll be part of an international youth orchestra.
    - Yürüyüş bandosuna kızlarla tanışmak için girmiştin.
    - Evet.
    - E üç yıl numara yaptın. Birkaç hafta daha idare edebilirsin. Uluslararası gençlik orkestrasının bir parçası olacaksın.
  • - He's asked me out for New Year's. And did I mention that he is a lawyer? I have to meet him in half an hour so let's smoke this now.
    - Yılbaşı için bana çıkma teklif etti. Ve bir avukat olduğunu belirtmiş miydim? Yarım saat içinde onunla buluşmalıyım, o yüzden hadi içelim şunu.
  • - Three weeks ago, Sloane gave me a package that I had sent to him in the mail. It was addressed in my handwriting. Inside was a key and an address to an apartment in Rome.
    - Üç hafta önce, Sloane ona postayla göndermiş olduğum bir paket verdi. Adresi el yazımla yazılmıştı. İçinde Romadaki bir dairenin adresi ve anahtarı vardı.
  • - Can't sleep? Me neither. Want to go somewhere?
    - Now? It's 3 a. m. The whole world is sleeping.
    - Not the whole world.
    - Is this a date?
    - Just an appointment.
    - We can rest, if you want.
    - Well, then rest. See you later. I wish we could go swimming. Why can't we?
    - In our clothes? Oh, my God! You can't take off your clothes in a state park!
    - You need to learn to take a day off. Come on!
    - Uyuyamadın mı? Ben de. Bir yere gitmek ister misin?
    - Şimdi mi? Saat sabahın 3'ü. tüm dünya uyuyor.
    - Tüm dünya değil.
    - Bu bir randevu mu?
    - Hayır bir buluşma.
    - Dinlenebiliriz, istersen.
    - Peki, dinlen o zaman. Sonra görüşürüz. Keşke yüzmeye gidebilseydik. Neden gidemiyoruz?
    - Elbiselerimizle mi? Oh aman Tanrım! Devlet parkında kıyafetlerini çıkaramazsın.!
    - Bir gün izin yapmayı öğrenmen gerek. Hadi ama!

16,338 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025