- Now, listen, Cooney. I gave Costa my word.
- So what are you, a boy scout.
- Some kind of white knight. I gave him my word.
- Look, soldier, to be perfectly frank, l don't give a damn what you gave him.
- Şimdi, dinle Cooney. Costa'ya söz verdim.
- Nesin sen bir tür yavrukurt mu?
- Bir çeşit beyaz şövalye. Ona söz verdim.
- Bak asker, Dürüst olmak gerekirse ona ne verdiğin umrumda bile değil.
- This is not the time, Ace. If Einhorn comes down here and see me talking to you, I'm history.
- I can keep him under control. You have to tell me who's on the Snowflake case.
- Şimdi sırası değil, Ace. Eğer Einhorn aşağı gelip sizinle konuştuğumu görecek olursa, tarih olurum.
- Ben onu kontol altında tutarım. Şimdi bana Snowflake davsında kimin olduğunu söylemelisin.
- That's not what l asked. Why don't you judge him according to your own laws?
- You know it's unlawful for us......to condemn any man to death.
- To death? What has this man done to merit such a penalty?
- Sorduğum bu değil. Neden onu kendi kanunlarına göre yargılamıyorsun?
- Bizim için ... hiç bir insanı ölüme mahkum etmenin yasal olmadığını biliyorsun.
- Ölüme mi? Bu adam bu cezayı hak edecek ne yaptı?
- Slng! I'm sure we'll get him to lead us to him.
- Then why hasn't he?
- Yeah, they hate each other, but they probably hate us more.
- Sgh! Eminim, bizi ona götürmesinini sağlayabiliriz.
- O zaman neden yapmadı?
- Evet, birbirlerinden nefret ediyorlar, ama muhtemelen bizden daha çok nefret ediyorlar.
- We're going to get you home. Get him a cab!
- Give me a gin and tonic.
- Last call was half an hour ago.
- Give me one or I'll kill you.
- Just one.
- Seni eve götürüyoruz. Ona bir taksi çağırın!
- Bana bir cin-tonik verin.
- Son servis yarım saat önceydi.
- Bana bir tane ver, yoksa seni öldürürüm.
- Sadece bir tane.
- I flew with him during the war. It won't make my job easier. Ted Striker was a crack flight leader He was one of those men who... felt too much inside. Maybe you know that kind.
- Savaşta onunla birlikte uçtum. İşimi hiç de kolaylaştırmayacak bu. Ted Striker, deneme uçuş lideriydi. İçinde çok fazla şey hisseden adamlardan biriydi. Belki bu tür kişileri bilirsiniz.
- Prince John's calling Bishop of the Black Canons.. ...to proclaim him kin in Nottingham tomorrow.
- How'd you learn this?
- Lady Marian. She overheard.
- Prens John, Black Canons piskoposunu arıyor... yarın onu Nottingham'da ailesi olarak ilan etmek için.
- Bunu nasıl öğrendin?
- Lady Marian. Kulak misafiri olmuş.
- You can´t be sure there´s something there yet
- This morning I thought I felt him kick.
- How can they kick? It bet he size of my thumbnail.
- Orada birşey olduğundan henüz emin olamazsın.
- Bu sabah tekmelediğini hissettiğimi sandım.
- Nasıl tekmeleyebilir? Bahse girerim baş parmağımın tırnağı kadardır.