[get] f. almak, edinmek, elde etmek, ele geçirmek; satın almak; getirmek, götürmek; varmak, gelmek; kazanmak; yapmak; idrak etmek; anlamak; başına gelmek; olmak; başlamak; canına okumak; öldürmek; açığını bulmak, yalanını çıkarmak
-Let's buy a donkey.
-We haven't got enough money.
-I will bargain for one.
- Bir eşek satın alalım.
-Ona yetecek kadar paramız yok ki.
- Ben pazarlık yaparım.
- I began to see a way... a terrible way. I could finally triumph......over God.
- "Herr Mozart"? I have come to commission work from you.
- What work?
- A Mass for the dead.
- What dead? Who is dead?
- A man who deserved a Requiem Mass and never got one.
- Who are you?
- Bir çıkar yol görmeye başladım... korkunç bir yol. Nihayet Tanrı'ya karşı zafer kazanacağım.
- Bay Mozart? Sizinle komisyonla iş yapmaya geldim.
- Ne işi?
- Bir ölü ayini.
- Ne ölüsü? Kim öldü?
- Bir Ağıt Ayinini hakkeden ve sahip olmayan biri.
- I began to see a way... a terrible way. I could finally triumph......over God.
- "Herr Mozart"? I have come to commission work from you.
- What work?
- A Mass for the dead.
- What dead? Who is dead?
- A man who deserved a Requiem Mass and never got one.
- Who are you?
- Bir çıkar yol görmeye başladım... korkunç bir yol. Nihayet Tanrı'ya karşı zafer kazanacağım.
- Bay Mozart? Sizinle komisyonla iş yapmaya geldim.
- Ne işi?
- Bir ölü ayini.
- Ne ölüsü? Kim öldü?
- Bir Ağıt Ayinini hakkeden ve sahip olmayan biri.
- Kimsin sen?
- You start ordering my people around. It's not gonna work. You gotta know how to handle these people. We got a certain way of doing things here. I'm not interested in your way of doing things.
- Benim elemanlarıma emirler yağdırmaya başladın. Bu iş yürümez. Bu insanları nasıl idare etmen gerektiğini bilmelisin. Burada işleri belli bir yapış yolumuz var. Senin işleri halletme yolun umrumda değil.
- I think he was just playing.
- Playing? Covering a baby's mouth is playing? Look at his eyes. He got some evil look in his eyes. He's not a normal boy.
- Bence sadece oynuyordu.
- Oynamak mı? Bir bebeğin ağzını kapatmak oynamak mı? Gözlerine bak. Gözlerinde şeytani bir bakış var. Normal bir çocuk değil.
- I know some other indoor sports. Come on, now, give me the ball OK... I got a new game. Ripley!. You've had enough fun. What the hell are you?
- Başka bazı salon sporları biliyorum. Tamam şimdi topu bana verin. Tamam. Yeni bir planım var. Ripley! Yeteri kadar eğlendin. Ne biçim bir haltsın sen?
- But.. in other times.. I was a man of studies.. and I accumulated knowledge. But...misfortunes have unsettled my mind...and now...Now I'm a disaster,
- You've got all my respect.
- Ama başka zamanlarda... Çalışıp duran bir adamdım... bilgi topladım. Ama talihsizlikler aklımı bozdu... ve şimdi... Şimdi bir felaketim.
- Benim size saygım sonsuz.
- I was just wondering if you wanted to make $50,000. $10,000 up front.
- Are you a quiz show host or something?
- No. I'm your future.
- I think you got the wrong guy.
- 50.000 dolar isteyip istemediğinizi öğrenmek istiyordum. 10,000 dolar ön üdemeli.
- Bir yarışma programına ev sahipliği falan mı yapıyorsunuz?
- Hayır. Ben sizin geleceğinizim.
- Yanlış kişiyle konuşuyorsunuz, sanırım.