go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 992 kişi  04 Ekm 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

did

did, done, doing, does
[do] f. yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak (Argo)
  • - I did it already. I took care of that, Pop.
    - That's right. I forgot.
    - Hallettim. O iş halloldu bile, baba.
    - Doğru. Unutmuşum.
  • - Look at the size of the shirt! He seems so tall.
    - Tell me, how does he look?
    - Very handsome. Tell us, what else did he do?
    - Nothing at all.
    - Must've kissed you.
    - No, he isn't that type.
    - Gömleğin ölçüsüne bir bak! Çok uzun boylu görünüyor.
    - Söyle nasıl görünüyor?
    - Çok yakışıklı. Başka ne yaptı onu söyle.
    - Hiçbir şey.
    - Seni öpmüştür.
    - Hayır. O tip biri değil.
  • - Did you bring it, darling? I left it in your handbag.
    - It must be in here somewhere, dear.
    - I saw the man in the shop give it to you.
    - Getirdin mi, sevgilim? Çantana koymuştum.
    - İçinde bir yerlerde olmalı, canım.
    - Dükkandaki adamın sana verdiğini görmüştüm.
  • - I have my own plans for my future.
    - Did you go to college to get stupid?
    - Geleceğim için kendi tasarılarım var.
    - Koleje aptallaşmak için mi gittin?
  • - Where did you buy your scarf?
    - A gift from my boss.
    - Fularını nereden aldın?
    -Patronumun hediyesi.
  • - How did you come into my house?
    - From Mohan's house. l couldn't come from the front door. So l had to do so.
    - Why do you go quietly? - in the darkness like a thief ?
    - What is the use of keeping this from you. l go to meet Mohan's wife.
    - Evime nasıl girdin?
    - Mohan2ın evinden. Ön kapıdan gelemedim. Ben de böyle yapmak zorunda kaldım.
    - Neden bu kadar sessizce girdin? - bir hırsız gibi karanlıkta?
    - Bunu senden saklamanın ne anlamı var. Mohan'ın karısıyla buluşacağım.
  • - How did you come into my house ?
    - From Mohan's house. l couldn't come from the front door. So l had to do so.
    - Evime nasıl girdin?
    - Mohan'ın evinden. Ön kapıdan gelemedim. O yüzden böyle yapmak zorunda kaldım.
  • - I want to find out if my boyfriend was murdered.
    - Did they find anything on his body?
    - Nothing special.
    - What about his place? Did you live together?
    - No.
    - How long have you been seeing each other?
    - Two years.
    - You have his home keys?
    - Erkek arkadaşımın öldürülüp öldürülmediğini öğrenmek istiyorum.
    - Onlar cesedinde herhangi birşey buldular mı?
    - Özedl birşey yoktu.
    - Ya evi? Birlikte mi yaşıyordunuz?
    - Hayır.
    - NE kadar süredir görüşüyorsunuz?
    - İki yıldır.
    - Sende evinin anahtarları var mı?
  • - lt is all a lie right from the very beginning. My brother was right. There isn't a guy l trust. Wendy, are you okay? Why do you cry?
    - Dragon's dead. And the ugly brothers are dead too. l've done what you've asked.
    - Did anyone know?
    - The entire Taiwan knows.
    - En başından beri hepsi yalan. Kardeşim haklıydı. Güvendiğim biisi yok. Wendy sen iyi misin? Neden ağlıyorsun?
    - Dragon öldü. Ve çirkin kardeşler de öldü. Benden istediğini yaptım ben.
    - Kimse biliyor mu?
    - Bütün Tayvan biliyor.
  • - All my screens went blank.
    - Did you reboot?
    - We're doing it now.
    - Ekranların hepsi bomboş kaldı.
    - Yeniden başlattınız mı?
    - Şu anda yapıyoruz.
  • - Sir, no, sir.
    - Then you did that on purpose.
    - Efendim, hayır efendim!
    - O halde bunu bilerek yaptın!
  • - Sir, yes, sir.
    - Private Joker, why did you join my Corps?
    - Efendim, evet efendim! - Komedyen,
    neden Deniz Kuvvetlerine katıldın?
  • - Well, you change the face of boxing, Jackie. You cracked some pretty hard cement. You can be proud of that.
    - Well, l can't be proudof what l did to Luther.
    - Eee, boksun yüzünü değiştiriyorsun Jackie. Çok sert bir betonu çatlattın. Bununla gurur duyabilirsin.
    - Eh, Luther'e yaptığım şeyle gurur duyamam ama.
  • - Did you express your thoughts?
    - Yes, but I was alone.
    - I'm not in on this. How rude!
    - Düşüncelerini açıkladın mı?
    - Evet, ancak yalnızdım.
    - Bundan haberim yok. Ne kadar seviyesiz!
  • - Did he call you last night? - Oh, yeah, yeah, yeah.
    - Dün gece seni aradı mı? - Oh evet, evet...

  • - Did you hear about it?
    - I hear that he's in Israel.
    - Duymuş muydun?
    - İsrail'de olduğunu duydum.
  • - Did you like your shower?
    - It was glorious I haven't had a real hot water shower in ages.
    - Duş hoşuna gitti mi?
    - Harikaydıi.Uzun zamandır sıcak su yüzü görmemiştim.
  • - Did you know he was back? - No.
    - Döndüğünden haberin var mıydı? - Hayır.

  • - Ditto! Hey, I never did know when to butt out. We're with you, captain. Wherever this goes, however it ends, we're with you.
    - Ditto! Hey, ne zaman araya gireyim bilemedim. Seninleyiz kaptan. Bu her nereye giderse, her ne şekilde biterse, biz seninleyiz.
  • - l just said it. Forget that!
    - Nothing to do with hunting.
    - OK! So why did you say this? Why do you like to hunt the fox?
    - l do not hunt the fox. l think people that hunt the fox are the scum of the earth!
    - Dedim ya. Unut bunu!
    - Avlanmakla ilgisi yok ki.
    - Tamam! O zaman bunu niye söyledin? Neden tilki avlamak istiyorsun?
    - Tilki avlamam. Bence tilkileri avlayanlar yeryüzündeki en büyük pislikler.

4,064 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025