go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3950 kişi  17 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

your

zm. senin, sizin
  • - Your friend is crazy. - Oh, I'm crazy!
    - Arkadaşın deli. - Oh, ben deliyim!

  • - We appreciate your calling, Mr. Quint.
    - Well, lt looks like it's been used to hammer something.

    - Aradığınız için minnetarız, Bay Quint.
    - Şey, birşey çakmak için kullanılmış gibi görünüyor.
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Oh yes. Lovely card, thanks.
    - But I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra eminim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
    - Oh, evet. Güzel karttı, teşekkürler.
    - Ama karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Oh yes. Lovely card, thank you.
    - But I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra eminim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
    - Oh, evet. Güzel karttı, teşekkür ederim.
    - Ama karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra eminim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
  • - I was happy to get your call, and learn that you were finally in town. I bet that trip did you a lot of good after all you been through.
    - I sent you a card, did you get my card?
    - Oh yes. Lovely card, thank you.
    - But I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement. She was a fine woman. A fine fine human being.
    - Aradığına ve sonunda şehre geldiğini öğrendiğime sevindim. Yaşadıklarından sonra bahse girerim bu seyahat sana iyi gelmiştir.
    - Sana kart gönderdim, aldın mı kartımı?
    - Oh, evet. Güzel karttı, teşekkür ederim.
    - Ama karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - You keep a gun under the front seat of your car.. ever since you were robbed in that very, very bad part of town. But the idea of actually using it is a bit...
    - What?
    - Repulsive. So therefore you keep the bullets safely...in the glove box. I'm not here to hurt you. Promise.
    - Arabanın ön koltuğunun altında bir silah tutuyorsun... Şehrin o çok çok kötü bölümünde soyulduğundan beri. Ama onu gerçekten kullanma fikri birazcık...
    - Ne?
    - Tiksindirici. Dolayısıyla kurşunları eldiven çantasında emniyette tutuyorsun.Buraya sana zarar vermeye gelmedim. Söz.
  • - You keep a gun under the frontseat of your car.. ever since you were robbed in that very, very bad part of town. But the idea of actually using it is a bit...
    - What?
    - Repulsive. So therefore you keep the bullets safely...in the glove box. I'm not here to hurt you. Promise.
    - Arabanın ön koltuğunun altında bir silah tutuyorsun... Şehrin o çok çok kötü bölümünde soyulduğundan beri. Ama onu gerçekten kullanma fikri birazcık...
    - Ne?
    - Tiksindirici. Dolayısıyla kurşunları eldiven çantasında emniyette tutuyorsun.Buraya sana zarar vermeye gelmedim. Söz.
  • - Is it the one your parents gave you? - It never works.
    - Annenle babanın aldığı saat değil mi bu? - Evet, ama hiç çalışmıyor.

  • - What do your parents do?
    - My father is a turner and my mother is..
    - Your mother..
    - ... is a housewife
    - You hesitated?
    - l meant that she's also a princess.
    - What?
    - Yes, initially she was a princess. Her ancestors come from a royal family.
    - Annen ve baban ne iş yapıyor?
    - Babam tornacı ve annem...
    - Annen...
    - ... ev hanımı.
    - Duraksadın?
    - Yani... aynı zamanda bir prenses.
    - Ne?
    - Evet, önceden bir prensesmiş. Ataları soylu bir aileden geliyor.
  • - Your mother came all the way out here.
    - You don't know my mother.
    - Annen ta buralara kadar gelmiş.
    - Sen annemi tanımıyorsun.
  • - How's your mother? - Fine.
    - Annen nasıl? - İyi.

  • - My mum wants me to sing it. It'll make her happy.
    - Look, mate, nothing you do can make your mum happy, all right? Not in the long term.
    - Annem şarkıyı söylememi istiyor. Bu onu mutlu edecek.
    - Bak, dostum, yaptığın hiçbir şey anneni mutlu edemez, tamam mı? Uzun vadede değil.
  • - You talk like a mother. Let's go to a restaurant so he gets dressed. Your dad's been a bit lazy lately. Are you doing well in the theatre?
    - It works. At least I can act. We're on tour now.
    - Anne gibi konuşuyorsun. Hadi restorana inelim de giyinsin. Baban son zamanlarda biraz tembel oldu. Tiyatro iyi gidiyor mu?
    - İdare ediyor. En azından rol yapabiliyorum. Şu anda turnedeyiz.
  • - You lost your temper, you said a few ridiculous things.
    - You set it right.
    - Aniden öfkelendin, birkaç gülünç şey söyledin.
    - Sen durumu düzelttin.
  • - I'm calling the ambulance
    - No, wait
    - Wait? Are you crazy? God, you're on fire, your head is on fire.
    - lt hurts.
    - I'll call an ambulance.
    - No, I don't wanna go to the hospital. Please let me lie here.
    - Ambulansı arıyorum.
    - Hayır, bekle!
    - Bekle mi? Deli misin sen? Tanrım yanıyorsun. Başın yanıyor.
    - Canım acıyor.
    - Ambulansı çağıracağım.
    - Hayır. Hastahaneye gitmek istemiyorum.Bırak burada uzanayım.
  • -I'm calling the ambulance
    -No, wait
    - Wait? Are you crazy? God, you're on fire, your head is on fire.
    - lt hurts.
    - I'll call an ambulance.
    - No, I don't wanna go to the hospital.
    - Ambulansı arıyorum.
    - Hayır, bekle!
    - Bekle mi? Deli misin sen? Tanrım yanıyorsun. Başın yanıyor.
    - Canım acıyor.
    - Ambulansı çağıracağım.
    - Hayır. Hastahaneye gitmek istemiyorum.
  • - But, Ted, you're the only...
    - I don't care. I don't have what it takes. They would be better off with someone who's never flown before.
    - Bad news. Fog's getting thicker. And Leon's getting larger. I know what you're going to say, so save your breath.
    - Well, I don't have a thing to say. You've done the best you could. You really have.
    - Ama, Ted, sen tek...
    - Umrumda değil. Ne gerekiyorsa bende yok. Daha önce hiç uçmamış biri olmadan gitseler iyi olur.
    - Kötü haber. Sis kalınlaşıyor. Ve Leon genişliyor. Ne diyeceğini biliyorum, o yüzden nefesini kendine sakla.
    - Şey, söyleyecek birşeyim yok. Sen yapabileceğinin en iyisini yaptın. Gerçekten yaptın.
  • - But nevertheless, you have no right to call me a murderer.
    - My God, Stephen, I'm your father and your superior officer.
    - Ama yine de, bana katil demeye hiç hakkın yok.
    - Tanrım, Stephen. Ben senin baban ve üstünüm.
  • - But with you business before pleasure every time. Do all your laundry, get all the mending out of the way,and then, and only then,sit down for a coffee.
    - Ama senin için iş her zaman keyiften önce gelir. Önce çamaşır yıkarsın, tamir edilecekleri halledersin ve sonra, ancak sonra bir kahve içmek için oturursun.

10,627 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025