go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1376 kişi  14 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

really

ünl. gerçekten mi
zf. gerçekten
  • - Jas, looking down from here... it's really high.
    - Of course, it's high. We're on the 10th floor.
    - Have you thought of suicide? From here, sh-sh... and jump...
    - Sure.
    - Jas, buradan aşağı bakınca... gerçekten çok yüksek.
    - Elbette yüksek. 10. kattayız.
    - Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Buradan hop hooop ve atla...
    - Elbette.
  • - Hey, you! Your mom's been bugging us to come for lunch. So how is she?
    - She's really good. She'll be happy to see you.
    - My dad's not here?
    - Hey sen! Annen yemeğe gelmemiz için başımızın etini yiyordu. O nasıl?
    - Gerçekten çok iyi. Sizi gördüğüne sevinecek.
    - Babam burada değil mi?
  • He'd always say.. he was gonna become a millionair and all of us would be jealous of him. It didn't really make us envious of him.
    - Her zaman bir milyoner olacağını ve bizim hepimizin onu kıskanacağımızı söylerdi. Bu bizi gerçekten kıskanç yapmadı.
  • - How would you like me to make your life a living hell?
    - Well, l'm not really ready for a relationship, Lois. But thank you for asking.
    - Hayatını cehenneme çevirmeme ne dersin?
    - Bir ilişkiye pek hazır değilim, Lois. Ama sorduğun için sağol.
  • - I still want to talk to you.
    - Oh, yeah, right. Well can it wait? Because we've got a really big day tomorrow.
    - No, it can't.
    - Hâlâ seninle konuşmak istiyorum.
    - Evet doğru. Peki bekleyemez mi? Zira yarın büyük bir gün olacak bizim için.
    - Hayır, bekleyemez.
  • - Oh, I'm so sorry you have to go. - Yeah, I really have to be going.
    - Gitmek zorunda olduğunuz için çok üzgünüm. - Evet, gerçekten gitmek zorundayım.

  • - You really mean war.
    - That's what they tell me. Germans claim the British started it. British blame the Germans.
    - Gerçekten savaşı kastediyorsun.
    - Bana söyledikleri bu. Almanlar İngilizlerin başlattığını iddia ediyor. İngilizler Almanları suçluyor.
  • - You really think so? - No.
    - Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? - Hayır.

  • - You really think I should fire her? - Oh, yeah.
    - Gerçekten onu kovmalı mıyım? - Evet.

  • - I really didn't see them.
    - What about last night?
    - Gerçekten onları görmedim.
    - Dün gece?
  • - She could really take care of him. Dress him handsome.
    - Who says I can´t dress him proper? Look at that lovely shawl, and the things for him in that drawer.
    - Gerçekten ona iyi bakıyor. Onu güzel giydiriyor.
    - Benim düzgün giydiremediğimi kim söylüyor? Şu güzel şala ve çekmecesindeki şeylere bir bak!
  • - We shall find out if he really is my nephew.
    - You have my complete support, Mr. Baudrexel.
    - Gerçekten kendisi benim yeğenim mi anlayacağız.
    - Tam desteğime sahipsiniz, Bay Baudrexel.
  • - We really should be going. - Let me get a glass of water.
    - Gerçekten gitmeliyiz. - Bir bardak su içmeme izin ver.

  • - I'm really worried. Yesterday's scene.. Mom hit Auntie with a ladle
    - On the head! And our Mom broke all the plates.
    - Girls, Grandpa will love the pictures you drew for him.
    - Gerçekten endişeliyim. Dünün olayı... Annem teyzeme kepçe ile vudrdu.
    - Kafasına!
    - Ve senin annen de tüm tabakları kırdı.
    - Kızlar! Byükbaba onun için çizdiğini resimleri çok beğenecek.
  • - You gotta keep your eye on where the most powerful enemy really is.
    - I save my hate for what counts.
    - Well, and I think that's a good idea.Good thing to do, probably.
    - Gerçekten en güçlü düşmanın olduğu yere dikkat etmelisin.
    - Ben nefretimi kaale alınacak birşey için saklarım.
    - Eh bu da bence iyi bir fikir. Belki de yapılacak en iyi şey.
  • - Nothing really happened. - Yeah.
    - Gerçekte hiçbir şey olmadı. - Evet.

  • - you really are an expert. You'll know what gun is pointed at the back of your head by the sound of the hammer.
    - Gerçek bir uzmansın. Kafanın arkasına hangi silahı dayadıklarını çekiç sesinden anlayacaksın.
  • - About the other night, I'm really sorry for what I said. I was hurt, and when I'm hurt, I lash out. You just happened to be in the way. Are we still friends ?
    - Yeah, no problem.
    - Geçen gece, söylediklerim için üzgünüm. İncinmiştim ve incindiğimde sözle saldırıyorum. Sen sadece yoluma çıkmıştın. Hala arkadaş mıyız?
    - evet, problem değil.
  • - Felipe, you're looking really handsome. The girls are gonna go crazy over you
    - There's only one girl I care about.
    - Felipe, çok yakışıklı görünüyorsun. Kızlar seni görünce delirecekler.
    - Benim ilgilendiğim sadece bir kız var.
  • - Yeah. - This is really too much.
    - Evet. - Bu gerçekten fazla oldu.


7,604 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024