- Just clam down, tell me slowly. Please tell me..
- I really don't want to hurt them. But when I saw the photos...I can't...help. I'm afraid I will lose control some day.
- Sadece sakin ol, yavaşça söyle bana. Lütfen söyle bana.
- Gerçekten onları incitmek istemiyorum. Ama fotoğrafları gördüğüm zaman... Ben... elimde değil. Korkarım bir gün kontrolümü kaybedeceğim.
- Then why should I go to your place... ?
- I don't know. I would really rather not have to spend tonight alone.
- I'm a pretty terrible person, Louis. No, I really, really am. I don't think I deserve being loved.
- There, you see, we already have a lot in common.
- Peki o zaman neden senin evine gitmeliyim?
- Bilmiyorum. Bu geceyi gerçekten de yalnız geçirmek istemiyorum.
- Ben oldukça kötü bir kişiyim, Louis. Hayır. Gerçekten... gerçekten öyleyim. Sevilmeyi hakettiğimi sanmıyorum.
- Gördüğün gibi, birçok ortak noktamız var.
- Then why on earth should I go to your place... ?
- I don't know. I would really rather not have to spend tonight alone.
- I'm a pretty terrible person, Louis. No, I really, really am. I don't think I deserve being loved.
- There, you see, we already have a lot in common.
- Peki o zaman neden senin evine gitmeliyim?
- Bilmiyorum. Bu geceyi gerçekten de yalnız geçirmek istemiyorum.
- Ben oldukça korkunç biriyim, Louis. Hayır. Gerçekten... gerçekten öyleyim. Sevilmeyi hakettiğimi sanmıyorum.
- Gördüğün gibi, birçok ortak noktamız var.
- Right. And.. And I hope you'll like the gift..
- It's not exactly...you know, romantic, but we thought that the dog collar might be really helpful.
- Pekala..umarım hediyeyi beğenmişsinizdir.
- Aslında pek de, bilirsin işte, romantik değil, ama düşündükte köpek tasması işimize gerçekten yarayabilir.
- I know we need the money.. but when I think of yuo with someone else, I get jealous.
- Jealous? If you really get jealous, that's wonderful. Tomorrow it'll be over.
- Paraya ihtiyacımız olduğunu biliyorum... ama seni başkasıyla düşününce, kıskanıyorum.
- Kıskanmak mı? Gerçekten kıskanıyorsan, bu harika. Yarın bitecek.
- You read it I'm sure it's nothing.
- Do you really want me to read it? Oh my god! What a handwriting! She writes like a young person. Meticulous and pretty.
- Just read it.
- Oku. Eminim birşey değildir.
- Gerçekten okumamı istiyor musun? Aman Tanrım! Nasıl bir elyazısı! Genç biri gibi yazıyor. Hoş ve titizlikle yazılmış.
- Sadece oku!
- Why is that?
- I had the most ridiculous thought.
- What's that?
- You'll laugh.
- No, I won't. I promise.
- I thought... It's really too absurd.
- O neden?
- Çok komik bir?ey geldi akl?ma.
- Nedenr?
- Gülersin.
- Hayır, gülmem. Söz.
- Düşündüm ki.... bu gerçekten çok saçma.
-I don't wanna ruin your will power.
- No, it's all right I'm not very good
at controlling it anyway.
-So listen.What do you really wanna do with your life ?
- Motivasyonunu bozmak istemiyorum.
-Hayır, zararı yok. Her halukarda bunu kontrol etmekte pek iyi değilim.
-O zaman dinle. Hayatınla ilgili gerçekten ne yapmak istiyorsun?
- When I was a kid I used to say 'Hey, Dad only girls keep diaries', and he'd just laugh. He was a really good guy, my dad. But he was too hard on himself.
- Küçükken 'Hey, Baba' derdim... 'sadece kızlar günlük tutar' ve o da bana gülerdi. Benim babam gerçekten iyi bir adamdı. Ama kendine karşı çok sertti.