go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 932 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

really

ünl. gerçekten mi
zf. gerçekten
  • And Henry's
    really taken to them.
    ...Henry de onlarla iyi anlaştı.
  • I'm really late.
    ...gerçekten geç kaldım.
  • The minute she saw
    who I really was...
    ...gerçekte kim olduğumu anladığı an...
  • If you really have to go to the bathroom, there's, uh...
    ...eğer lavaboya gitmen gerekirse...şurada...

  • ...because I really have a thing for bald guys with glasses.
    ...çünkü gözlüklü, kel erkeklere bayılırım.

  • someone worse than me
    and really know it.
    ...bunun farkında olan
    birini görmek çok rahatlatıcı.
  • you never really know
    if people are after you for your money.
    ...asla insanların paranızın
    peşinde olup olmadıklarını bilemezsiniz.
  • but he wasn't really squawking about it, like some people.
    ...ama bazıları gibi hayıflanmıyordu.

  • -Are you really interested in learning why I turned outlaw Or are you afraid of the truth? Or of me, perhaps?- -I'm afraid of nothing.
    -Neden bir hayduta dönüştüğümü öğrenmeye gerçekten hevesli misin? Ya da hakikatten korkuyor musun? ya da belki benden?..
    -Hiç bir şeyden korkmam.
  • -Please, listen. This is really hard, we have to talk. -We are talking, aren't we? -Now, please shut up.
    -Lütfen dinle. Bu sahiden zor, konuşmalıyız. -Konuşuyoruz, değil mi? -Şimdi lütfen kapa çeneni.
  • -Smell is an incredibly complete and under-appreciated.. physical phenomenon.. inextricably bound up with sex.
    - I didn't know that.
    - It is, the nose is really a sexual organ.
    -Koku, gereğinden az değer verilen, tamamen inanılmaz fiziksel bir fenomendir.Sexin ayrılmaz bir parçasıdır.
    -Bunu bilmiyordum.
    -Öyle, burun gerçekten bir cinsiyet organı.
  • -You were great. Oh, I'm a big fan of yours I love the way you e cross-examine Oh, I really admire your work.
    -Thank you.
    -Harikaydınız. Hayranlarınızdan biriyim..e-çapraz sınav tarzınızı seviyorum. Oh, gerçekten çalışmanıza hayranım.
    -Teşekkürler.
  • -So how is she? -She's really good. She'll be happy to see you.
    -Eeee, o nasıl? -O çok iyi. Seni gördüğüne çok memnun olacak.
  • -Didn't see you here I try to keep a low profile ?
    -I never really did like these things anyway.
    -You know, this has actually made quite an impression on me.
    -Burada göze batmamaya çalıştığımı görmedin mi?
    -Her ne olursa olsun böyle şeyleri hiç sevmem.
    -Biliyorsun, bu gerçekten bende iyi bir izlenim bıraktı.
  • -You have a really nice place here, Paul. How much did you pay for it?
    -Well, actually,that's none of your business, Christie
    -Burada gerçekten çok hoş bir yerin var Paul. Buraya ne kadar ödedin?
    -AaAslında bu seni hiç ilgilendirmez Christie.
  • - I really appreciate your telling me this and I'll do whatever I can to help.
    - I'll tell you what you can do...
    -Bunu bana söylediğin için gerçekten minnettarım ve yardım etmek için her ne yapabilirsem yapacağım.
    -Ne yapabileceğini söyleyeceğim.
  • - I don't really eat dessert. I'm dieting. - Yeah, I can't eat dessert either.
    -Ben aslında pek tatlı yemem. Diyetteyim. -Evet, ben de tatlı yiyemem.

  • -The car doesn't attract any women.
    -A convertible must be appealing
    -A convertible...must be really expensive. Is there anything to sell?
    -Araba hiç bir kadının ilgisini çekmiyor.
    -Üstü açık bir araba çekici olabilir.
    -Üstü açık bir araba..gerçekten pahallı olmalı. Satacak bir şey var mı?
  • - Are you still gonna lie to me?
    - Teacher, I really didn't steal it.
    - Then why did you hide it?
    - I was afraid of getting accused because I had the same amount.
    - Yine bana yalan mı söyleyeceksin?
    - Öğretmenim, parayı gerçekten çalmadım.
    - O zaman neden sakladın?
    - Suçlanmaktan korktum çünkü benim param da aynı miktarda.
  • - You did everything you could.
    - l was supposed to stop the detonation. l didn't. And because of that, four ClA agents were killed.
    - You had no way of knowing Dixon had a second trigger. There was nothing you could do.
    - l could've told him the truth . Dixon needs to know who he's really working for.
    - Sydney. l know. But l can't put his family at risk.
    - Yapabileceğin herşeyi yaptın.
    - Patlamayı durdurmam gerekirdi. Yapmadım. Ve bu yüzden, dört CIA ajanı öldü.
    - Dixon'ın ikinci bir tetiği olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
    - Ona gerçeği söyleyebilirdim. Dixon'ın kimin için çalıştığını bilmeye hakkı var.
    - Sydney. Biliyorum. Ama ailesini riske sokamam.

7,604 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024