-Smell is an incredibly complete and under-appreciated.. physical phenomenon.. inextricably bound up with sex.
- I didn't know that.
- It is, the nose is really a sexual organ.
-Koku, gereğinden az değer verilen, tamamen inanılmaz fiziksel bir fenomendir.Sexin ayrılmaz bir parçasıdır.
-Bunu bilmiyordum.
-Öyle, burun gerçekten bir cinsiyet organı.
-Didn't see you here I try to keep a low profile ?
-I never really did like these things anyway.
-You know, this has actually made quite an impression on me.
-Burada göze batmamaya çalıştığımı görmedin mi?
-Her ne olursa olsun böyle şeyleri hiç sevmem.
-Biliyorsun, bu gerçekten bende iyi bir izlenim bıraktı.
-The car doesn't attract any women.
-A convertible must be appealing
-A convertible...must be really expensive. Is there anything to sell?
-Araba hiç bir kadının ilgisini çekmiyor.
-Üstü açık bir araba çekici olabilir.
-Üstü açık bir araba..gerçekten pahallı olmalı. Satacak bir şey var mı?
- Are you still gonna lie to me?
- Teacher, I really didn't steal it.
- Then why did you hide it?
- I was afraid of getting accused because I had the same amount.
- Yine bana yalan mı söyleyeceksin?
- Öğretmenim, parayı gerçekten çalmadım.
- O zaman neden sakladın?
- Suçlanmaktan korktum çünkü benim param da aynı miktarda.
- You did everything you could.
- l was supposed to stop the detonation. l didn't. And because of that, four ClA agents were killed.
- You had no way of knowing Dixon had a second trigger. There was nothing you could do.
- l could've told him the truth . Dixon needs to know who he's really working for.
- Sydney. l know. But l can't put his family at risk.
- Yapabileceğin herşeyi yaptın.
- Patlamayı durdurmam gerekirdi. Yapmadım. Ve bu yüzden, dört CIA ajanı öldü.
- Dixon'ın ikinci bir tetiği olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
- Ona gerçeği söyleyebilirdim. Dixon'ın kimin için çalıştığını bilmeye hakkı var.
- Sydney. Biliyorum. Ama ailesini riske sokamam.