go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 609 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

really

ünl. gerçekten mi
zf. gerçekten
  • The bit... The bit I really liked was where the parakeet flew into the mirror.
    Beğen... Beğendiğim yer aslında muhabbetkuşunun aynaya doğru uçtuğu kısımdı.

  • Sometimes I think that it's the only thing that you really live for.
    Bazen sadece onun için yaşıyormuşsun gibi geliyor.

  • I just think they're really insecure about themselves sometimes. I know all the girls, but we all work a lot and don't have time to hang out together. They're all really nice; I've never had a problem with any model.
    Adriana Lima
    Bazen kendilerine hiç güvenmediklerini düşünüyorum. Bütün kızları biliyorum, çok fazla çalışıyoruz, dışarda beraber takılacak zamanlarımız olmadı ama hepsi çok iyi; hiçbiriyle tek bir problem bile yaşamadım.
  • That is really cool.
    Baya iyimiş ha.
  • Mr. Dixon, I really never have an occasion to buy another man a present, uh except my father at Father's Day.
    Bay Dixon, gerçekten babalar gününde babam hariç, başka birine hediye almaya asla fırsatım olmaz.
  • I don't really care for
    anybody else. Just you.
    Başka kimseyi önemsemiyorum.
    Sadece seni.
  • You've really given me
    a lot to think about.
    Bana düşünmem için bir çok şey verdin.
  • Look, I'm selling a book. It's really interesting, about a goat.
    Baksana, bir kitap satıyorum. Gerçekten ilginç, bir keçi hakkında.
  • Look, Stewie, I'm not
    really gonna ask her out.
    Bak, Stewie, ona çıkma
    teklifi etmeyeceğim.
  • Look, I really appreciate your coming...
    Bak, geldiğin için gerçekten teşekkür ederim...

  • My dad's really something,
    isn't he?
    Babam gerçek bir karakter değil mi?
  • When I look in the mirror and see the wrinkles around my eyes and the saggy skin on my neck and the hair in my ears and the veins on my ankles, I...I can't belive it's really me
    Aynaya bakıp gözlerimin çevresindeki kırışıkları…ve boynumdaki sarkık deriyi, kulaklarımdaki kılları, bileklerimdeki damarları görüyorum, ve gerçekten bunun ben olduğuma inanamıyorum.
  • It's not really coming in pieces. It's coming in flakes. Cooking it at 325 was actually the right thing to do.
    Aslında parçalar halinde gelmiyor. Taneler içinde geliyor. 325 derecede pişirmek, aslına bakarsan yapılması gereken şeydi.
  • Really, I feel terrible about this. My intentions were good.
    Aslında kendimi çok kötü hissediyorum. Onun iyiliğini düşünmüştüm.

  • In fact, I don't really have an apartment.
    Aslında evim bile yok.

  • Well, this really isn't
    a place to discuss it.
    Aslında burası konuşmak
    için pek uygun değil.
  • You never really want anything you can easily have.
    Bijou Phillips
    Asla kolayca sahip olabileceğin bir şeyi gerçekten istemezsin.
  • I just wondered what a thing it would be.. if, overnight everything you owe anything to:.justice...or love...had really gone away.
    Aska ve adalete borçlu olduğun her şeyi bir gece içinde kaybedersen ne olur gerçekten çok merak ediyordum.
  • Now that the cat is out of the bag, there is no sense in pretending we don’t know what’s really happening.
    Artık herkes biliyor,neler olduğunu bilmiyormuşuz gibi davranmanın bir anlamı yok.
  • Americans will listen, but they do not care to read. War and Peace must wait for the leisure of retirement, which never really comes: meanwhile it helps to furnish the living room.
    Anthony Burgess
    Amerikalılar dinlerler, fakat okumak umurlarında değildir. Savaş ve Barış, emekliliğin aslında hiç gelmeyecek olan o boş günlerini beklemek zorundadır: bu sırada da oturma odasını süslemeye yardımı dokunacaktır.

7,604 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024