go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 635 kişi  25 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

off

s. uzak, devre dışı
zf. kapalı
ed. den, dan, dışında, haricinde
  • Ricky, did you wipe her wheels off?
    Ricky, tekerleklerini temizledin mi?

  • We have to turn off the radars, cabin heater.. instrument displays,the guidance computer, the whole smash.
    Radarları, kabin ısıtıcısını, enstrüman göstergelerini ve kılavuz bilgisayarı, her zımbırtıyı kapatmalıyız.
  • It’s the kind of plane that can fly under radar, land anywhere, and take off quickly.
    Radar altında uçabilen, her yere inebilen ve hızla havalanabilen bir uçaktır.

  • It's just an hour or so
    till Quinn gets off work.
    Quinn'in işten çıkmasına
    bir saat kadar var.
  • The prince said he needed some fresh air first. But he rode off to fetch his brothers, Jakub and Frantisek
    Prens, ilk başta biraz hava almaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak kardeşleri, Jakub ve Frantisek'i getirmek için atına atladı.
  • Peter, take off that belt!
    Peter, çıkart o kemeri!
  • All right, well, we should
    get your overalls off first.
    Pekâla, sanırım ilk önce üzerindekileri
    çıkarmamız gerekiyor.
  • See this ring on my finger? Well, before my old lady ran off to Baja, she told me my dad had this exact same ring.
    Parmağımdaki yüzüğü görüyor musun? Annem Baja'ya kaçmadan önce, babamın da aynı böyle bir yüzüğü olduğunu söylemişti.
  • You might want to take it off first.
    Öncelikle ayağından çıkarman gerekebilir.

  • First they made the bus driver
    get off from the normal route...
    Önce otobüs sürücüsünü devreden çıkardılar...
  • I've eaten rolls off of room-service trays in hotel hallways.
    Otel koridorlarında oda servisi tepsilerinde bırakılmış ekmekleri bile yedim.

  • He was afraid she ripped him off.
    Onu dolandırmasından korkuyordu.

  • You're lucky I didn't rip them off and feed them to you.
    Onları koparıp, sana yedirmediğime şükret et.

  • Keep your hands off him, Janine, he's married.
    Ondan uzak dur, Janine, o evli.

  • She was kind of shook up after I broke it off with her.
    Ondan ayrıdıktan sonra biraz sarsıldı.

  • I feel like a huge weight has been lifted off my shoulders.
    Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissediyorum.

  • Why were you thrown off the bus?
    Okul servisinden neden atıldın?

  • He'd fall right off his desk! And it's a funny sort of business to be sitting up there at your desk, talking down at your subordinates from up there, especially when you have to go right up close because the boss is hard of hearing.
    O,onun masasından düşecekti,onun orada senin masanda oturuyor olması,oradan astlarıyla konuşması çok komik bir işti,özellikle,şefin duyması zor olduğundan,sen buradan gitmek zorunda olduğun zaman.
  • He can get enough moisture by licking the dew off the grass in the early morning.
    O sabah erken ottan çiyini yalayarak yeterli miktarda nem alabilir.
  • She wears it every day, and she’s never taken it off.
    O her gün onu takıyor ve onu hiçbir zaman çıkarmadı.


2,124 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024