En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
i. az miktar
s. ufak
zf. azıcık - Sometimes when I use
the little reflex hammer, Bazen refleks çekicini kullanırken... - And sometimes they had a little party
before they did it. Bazen bunu yapmadan önce
küçük bir parti yaparlardı. - Sometimes you go to a restaurant, they put the check in a little book.
Bazen bir restorana gidersiniz, hesabı küçük bir kitabın içine koyarlar.
- The little one started in.
Başlatan da küçük olandı.
- Everyone else claps. Eyes ahead of you. Don't raise your eyebrows! A little bit more!
Başka herkes alkışlıyor. Gözler önünüzde. Kaşlarınızı kaldırmayın! Biraz daha!
- Every picture that is successful has one little miracle in it.
Elia Kazan Başarılı olan her resmin içinde küçük bir mucize vardır. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- Don't tell me you couldn't use a little extra help with all those wedding arrangements.
Bana bütün bu düğün hazırlıklarına rağmen biraz ilave yardım alamadığını söyleme.
- You know what, guys, we're just having a little office party.
Bakın burda kendi aramıza ufak bir parti veriyoruz.
- A little learning is a dangerous thing, but a lot of ignorance is just as bad.
Bob Edwards Az öğrenme tehlikeli bir şeydir fakat çokça cehalet de o kadar kötüdür. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- A little work, a little sleep, a little love and it's all over.
Mary Roberts Rinehart Az bir iş, az uyku, azıcık aşk ve bu kadar. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- A little knowledge is a dangerous thing, but a little want of knowledge is also a dangerous thing.
Samuel Butler Az bir bilgi tehlikeli bir şeydir ama az bir bilgi isteği de tehlikeli bir şeydir. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- Besides,I might flip it and move
up to something a little bigger. Ayrıca, biraz daha büyük bir yer
istersem değiştirebilirim. - They look like
little robbers. Aynı küçük hırsızlara benziyorlar. - Between lovers a little confession is a dangerous thing.
Helen Rowland Aşıklar arasında ufacık bir itiraf tehlikeli bir şeydir. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- Actually, because
of your little rant, Aslında, senin çenenden ötürü... - Uh, actually, I came in here for a little quiet time.
Aslında, buraya kafamı dinlemek için geldim.
- It burned like a ball of fire when the rebel took a little child bride to tease.
Asiler dalga geçmek için küçük bir çocuğu köprüye götürdüklerinde köprü alev topu gibi yandı. 25.08.2009 neslitukenmis !- Another little voice
in a back seat of the car. Arabanın arka koltuğundan gelen
bir başka küçük ses. - I know that your mother
gave you lunch money, you little thief. Annenizin size yemek parası verdiğini biliyorum, küçük uyanık.
- Ma made a little dinner. It's Sunday.
Annem yemek hazırlamış. Bugün Pazar.
4,189 c?mle
|