go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 710 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

little

i. az miktar
s. ufak
zf. azıcık
  • I'm gonna have a little brother or sister.
    Bir kardeşim daha olacak.

  • I took her home one night. We started up a little in the car.
    Bir gece onu evine bıraktım. Arabada birazcık başladık.

  • There's the little matter of the fee. Three thousand dollars.
    That's reasonable enough, isn't it?
    Bir de ücret meselesi var. Üç bin dolar.
    Bence yeterince makul, değil mi?
  • Next time, take a little initiative.
    Bir dahaki sefere, biraz girişken ol.
  • One evening, after the child was in bed, I began to amuse myself by examining the furniture of my room and by rearranging my own little things.
    Bir akşam,çocuk yattıktan sonra odamın mobilyalarını inceleyerek,ve küçük eşyalarımı yenide düzenleyerek,kendimi eğlendirmeye başladım.
  • You know, every little interaction,
    every little moment
    Bilirsin, her küçük etkileşim,
    her küçük dakika..
  • You need a little change?
    Bezinin mi değişmesi gerek?
  • Come along, granny. You look a little pale and your reflexes are a bit impaired. It's nothing.You'll get over it.
    Benimle gel büyük anne. Biraz solgun görünüyorsun ve reflekslerin biraz zayıflamış. Sorun değil. Bunu atlatacaksın.
  • My aunt is a little behind the times.
    Benim halan biraz eski kafalıdır.
  • In my movies, there has been little to do in the way of animal rights. I have never worked in a movie with animals. No horse-riding, no trained dogs, lions, bears. A few actors, but what could I do? We had to have them.
    Casey Affleck
    Benim filmlerimde hayvan hakları konusunda yapacak çok az şey olmuştur,bir filmde asla hayvanlarla birlikte çalışmadım Ata binme yok,eğitimli köpekler,aslanlar,ayılar yok,fakat ne yapabilirdim ki?Onlara sahip olmak zorundaydık.
  • Don't wait for me,I have got a little work to do,I can catch up with you.
    Beni bekleme,yapacak biraz işim var,ben arayı kapatabilirim.
  • I only changed one little thing.
    Ben sadece küçücük bir şeyi değiştirdim.
  • When I was a little girl in Poland...
    Ben Polonya’da küçük bir kızken...

  • So I said to him... I said, "You little phoney.
    Ben de ona dedim ki: "Seni sahtekar..

  • When I was 12, every little girl in Russia was trying to wear her hair like mine and playing tennis.
    Anna Kournikova
    Ben 12 yaşındayken, Rusya'daki tüm küçük kızlar saçlarını benimki gibi yapmaya çalışıyor ve tenis oynuyordu.
  • Maybe there is a little more fungu under the fingernails.
    Belki tırnaklarının altında biraz daha fazla mantar var.
  • Maybe I've been a little rough on you.
    Belki de fazla üzerine gittim.

  • Some people have to play little games.
    You play yours.
    Bazıları küçük oyunlar oynarlar.
    Siz de öyle yapıyorsunuz.
  • Some nests are more than 100 years old, and the little tenants are continually building on, remodeling and repairing.
    Bazı yuvalar yüz yaşından fazla ve küçük kiracılar sürekli olarak, tadilat yaparak ve onararak, inşa etmeyi sürdürüyorlar.
  • Some men like to make a little garden out of life and walk down a path.
    Jean Anouilh
    Bazı insanlar yaşamın dışında küçük bir bahçe yapmak ve bir patikadan aşağıya yürümek isterler.

4,189 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024