go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 634 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • Can I come in right now?
    Şimdi gelebilir miyim?

  • Now that Fred is in the driver?s seat, there is a lot less criticism about how things are being done.
    Şimdi Fred yönetimi ele aldı,işlerin nasıl yapıldığına dair çok daha az eleştiri vardır.
  • You're not lying in bed
    with them right now either.
    Şimdi de onlarla yataktan
    çıkamıyorsun dimi.
  • Didn't you just ask me that people place too much emphasis on their careers? I wish we could all live in the mountains at high altitude.
    Şimdi bana insanların kariyerlerine çok fazla önem verip vermediklerini sormadın mı? Keşke hepimiz yüksek rakımlı dağlarda yaşayabilseydik.
  • I've got an earthquake in Chile in eight minutes.
    Şili’de sekiz dakikalık bir deprem geçirdim.
  • A lot happens by accident in poetry.
    Howard Nemerov
    Şiirde pek çok şey kazayla olur.
  • The greatest improvement for the time being, of course, would be achieved quite easily by moving house; what they needed now was a flat that was smaller and cheaper than the current one which had been chosen by Gregor, one that was in a better location and, most of all, more practical.
    Şidilik,enbüyük gelişme,elbette, evi taşıyarak oldukça kolay bir şekilde kazanılabilirdi;onların ihtiyacı olan Gregorun seçtiği şu anki daireden daha küçük ve daha ucuz,daha iyi bir yerde ve hepsinden önemlisi daha pratik bir daireydi.
  • Things always happen in series.
    Arthur Adamov
    Şeyler her zaman arka arkaya olur
  • Well, I was in the neighborhood anyway.
    Şey, zaten bu civardaydım.

  • Well, what will you be able to do in the International Sales Division?
    Şey, Uluslar arası Satış Bölümünde ne yapabileceksin?

  • Uh, uh, ooh, there's
    a pin in the sweater.
    Şey, süveterde bir
    tane pin var.
  • Well, we washed these clothes in Fizz and those clothes in the other detergent.
    Şey, bu kıyafetleri Fizz ile yıkadık ve şu kıyafetleri de diğer deterjanla.

  • Well, we washed these clothes in Fizz and those clothes in the other detergent.
    Şey, bu kıyafetleri Fizz ile yıkadık ve şu kıyafetleri de diğer deterjanla.

  • Well, baseball used to be the most important thing in my life, but itsn’t anymore.
    Şey, beysbol hayatımdaki en önemli şeydi, ama artık değil.

  • Well, I read some stories in The National Questioner about you, and you`re my favourite actor and all, and I just wanted to ask you..
    Şey, ben senin hakkında Milli Soran`da bazı hikayeler okudum ve sen benim en sevdiğim aktörsün ve ben sana sadece şunu sormak istedim ki ..

  • Well, let's just say Naomi and I
    experimented quite a bit in college.
    Şey ee, Naomi ve ben bir süre
    üniversitede bazı denemeler yaptık diyelim.
  • The sheriff was in his office.
    Şerif ofisindeydi.

  • He placed his umbrella here and said"You can have it"He said he was okay to get wet.And then he ran off in the rain
    Şemsiyesini burada bıraktı ve 'Alabilirsiniz.'dedi. Islanmasının sorun olmayacağını söyledi ve sonra yağmurda koşarak gitti.
  • I rode in one of those,
    hitchhiking cross-country.
    Şehrin karşısına geçmek için bunlardan birine
    binmiştim.
  • He lives near the city center, and works in a mall downtown.
    Şehir merkezine yakın oturmaktadır ve şehir merkezinde bir alışveriş merkezinde çalışmaktadır.


64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024