go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1572 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • It was a random thing. He saw her at a gas station in the desert, followed her home..
    Tamamen şans eseriydi. Onu çölün ortasında bir benzin istasyonunda görmüş ve evine kadar takip etmişti.
  • In the interest of full disclosure,
    Tamamen açık olmak adına...

  • Okay. I'll be back in a second. You guys coming to my party?
    Tamam. Hemen geliyorum. Partime geliyorsunuz, değil mi?

  • Okay, so you are having
    spasms in your lower back?
    Tamam, yani belinizde
    kasılmalar oluyor?
  • Okay. Okay, there's no sense in assigning blame.
    Tamam, tamam. "Katil kim?" oyununun gereği yok.

  • Okay, well, I can't
    be in a soiled diaper
    Tamam, şey, Brian
    yarına kadar pis bir...
  • Okay, so I'm in my operation and technology management class, and I realize two things.
    Tamam, demek operasyon ve teknoloji yönetimi dersimdeyim ve iki şeyi anlıyorum.
  • I managed to get it
    out of evidence in time.
    Tam zamanında delillerin arasından
    almayı başardım.
  • We’ll be in the bookstore right over there.
    Tam şuradaki kitapçıda olacağız.

  • You’re standing right in front of it.
    Tam önünde duruyorsunuz.

  • Sorry I farted in the middle.
    Tam ortasında osurdum,
    kusura bakma.
  • What exactly do you have in mind?
    Tam olarak aklından ne geçiyor?

  • Don't get in the cab.
    Taksiye binmeyin.

  • I'll wait in the cab.
    Takside beklerim.
  • Oh. Oh, you mean for
    just in case, right?
    Tabii, ne olur ne olmaz
    diye, değil mi?
  • Of course not, you idiot--
    I'm in love with you.
    Tabii ki hayır, seni aptal--
    Ben sana âşığım.
  • No doubt my name was used in vain.|
    Şüphesiz, adım boş yere kullanıldı.
  • Unquestionably, the mission in Iraq has become more dangerous and difficult.
    Ron Kind
    Şüphesiz ki, Irak'taki görev daha tehlikeli ve daha zor hale geldi.
  • When in doubt, exchange.
    John Zimmerman
    Şüphen varsa,değiştir.
  • When in doubt or danger, run in circles, scream and shout.
    Laurence J. Peter
    Şüpheliyken yada tehlikedeyken,daire çizerek koş,çığlık at ve bağır.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024