go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1154 kişi  17 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

give

gave, given, giving, gives
f. vermek
i. uysallık
  • - I got dibs. - No dibs. I need the statue. Give it!
    - O benim. - Bu heykele ihtiyacım var. Ver onu!

  • - Why did you call me ?
    - To give you good news.
    - Niçin beni aradın?
    - Sana iyi haberi vermek için.
  • - Where are you going? We can give you a ride.
    - It's okay. I'll take a cab.
    - Nereye gidiyorsun? Seni biz bırakalım.
    - Sorun değil. Ben taksi tutacağım.
  • - The heap of what?
    - I know they give out 50 a year,
    - Ne yığını?
    - Her yıl elli ödül veriyorlar ama, ...
  • - You what? - I can't give details.
    - Ne yapamazsın? - Detayları sana anlatamam.

  • - What do you want?
    - You cannot give me what l want. Should l tell you the truth?
    - Here! A hot cup of tea. Drink it! Why don't you drink ?
    - Ne istiyorsun?
    - Sen bana istediğimi veremezsin. Sana gerçeği söyleyeyim mi?
    - Al bir fincan sıcak çay. İç şunu! Neden içmiyorsun?
  • - Please, would you give me some water?
    - Alright, l'll give you beer.
    - Lütfen bana biraz su verebilir misin?
    - Pekala, sana biraz bira vereceğim.
  • - Thank you for coming to our disco club. l'm your host for tonight, and first l give my regards for everyone. Hello! Let me introduce you to the boss.
    - Klübümüze geldiğiniz için teşekkür ederiz. Bu geceki ev sahibiniz benim, ve herkese saygılarımı sunuyorum. Merhaba. Sizi patronla tanıştırayım.
  • - Tell us who you will marry. Choose one of us! If you want a merry an handsome lady, give me a sign. Maybe you prefer a more settled and boring type.
    - Kiminle evleneceğini söyle bize. Seç birimizi! Eğer güzel bir bayanla evlenmek istiyorsan, bana bir işaret ver. Belki de daha olgun ve sıkıcı birini tercih edersin.
  • - Girl! Come with us! Come! Give me your hand! Do you hear me, Andrei? Don't you recognize me?
    - Kızım! Gel bizimle! Gel! Elini bana ver! Beni duyuyor musun, Andrei? Beni tanımadın mı?
  • - Do you know what he spent the money on?
    - Different things.
    - Give us some examples.
    - Kendisinin parayı neye harcadığını biliyor musunuz?
    - Farklı şeylere.
    - Bize birkaç örnek verin.
  • -To prove it I'll give you a bit of advice as you're so fond of cash.
    -I'm all ears, sir.
    - Kantılamak için size bir öğüt vereceğim çünkü siz paraya çok düşkünsünüz.
    -Kulak kesildim, efendim.
  • - Shit, they don't even have toilet paper .
    - Kill her!
    - Don't kill me, please.. l swear l won't leak a word.
    - Dragon Screw you! Give me the gun!
    - No...Can't leave a living mouth...
    - Kahretsin, tuvalet kağıtları bile yok.
    - Öldür onu!
    - Beni öldürme, lütfen... Yemin ederim, bir kelime bile sızdırmam.
    - Dragon kahrol! Ver şu silahı!
    - Hayır... yaşayan bir ağız bırakamam ...
  • - Jean-Marc! Jean-Marc! Jean-Marc! Stand next to Christine. Give her a kiss.
    - And now....?
    - Merry christmas!
    - Jean-Marc! Jean-Marc! Jean-Marc! Christine'in yanında dur. Ona bir öpücük ver.
    - Ya şimdi...?
    - Mutlu Noeller!
  • - Are you all right?
    - l'm fine, Benny. l want to make more copies. Please give me a hand.
    - Okay, no problem.
    - İyi misin?
    - İyiyim, Benny. Daha fazla kopya çıkarmak istiyorum. Lütfen bana yardım et.
    - Tamam, problem değil.
  • - Good night.
    - Good night. Something wrong with this latch?
    - Not to worry. I'll give it a jolly good slam now.
    - İyi geceler.
    - İyi geceler. Kapının kolunda bir problem mi var?
    - Endişelenme. Kapıyı çok sert çarpıcam şimdi.
  • - Welcome aboard, everybody. Some of you may be wondering why this team has been assembled. Your host will give you the answer now, Mr. Weyland.
    - Hepiniz hoşgeldiniz. Bazılarınız bu takımın neden bir araya geldiğini merak ediyor olabilir. Ev sahibiniz şimdi bunun cevabını verecek. Bay Weyland.
  • - You're wonderful. You're so young. How can you look so lovely and fresh without sleep? Makes me jealous.
    - Are you in that big of a hurry? Give me a minute, okay?
    - I want you now.
    - I've got to pee.
    - Harikasın. Çok gençsin. Uykusuzken nasıl bu kadar güzel ve taze görünebiliyorsun? Beni kıskandırıyor.
    - O kadar acelen mi var? Bana bir dakika ver, tamam mı?
    - Seni şu anda istiyorum.
    - İşemem gerek.
  • - Did you bring it, darling? I left it in your handbag.
    - It must be in here somewhere, dear.
    - I saw the man in the shop give it to you.
    - Getirdin mi, sevgilim? Çantana koymuştum.
    - İçinde bir yerlerde olmalı, canım.
    - Dükkandaki adamın sana verdiğini görmüştüm.
  • - At least, I can't think of any other explanation.
    - Well, that sounds about right. Why don't you give her a job, Julian?
    - En azından, başka bir açıklama düşünemiyorum.
    - Evet, bu kulağa doğru gibi geliyor. Niçin ona bir iş vermiyorsun, Julian?

3,000 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024