go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1873 kişi  23 Ağu 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

that

zm. şu
s. öteki
zf. bu kadar
  • "or whether that station shall
    be held by anybody else,
    ...başka birinin kontrol etmesine izin vermek...
  • ...I go to another publisher. It's that simple.
    ...başka bir yayımcıya giderim. Bu kadar basit.

  • Just told me that lucky
    strike is going there.
    ...az önce Lucky Strike'ın
    onlara gittiğini söyledi.
  • having his feet up gives him that extra leverage for a successful bowel movement.
    ...ayaklarını kaldırmak başarılı bir dışkı çıkarma için ona ekstra güç veriyormuş.

  • now that he lives
    on Boner Street.
    ...artık Boner Caddesi'nde yaşıyor.
  • But I'm sure everyone
    feels that way.
    ...ama zaten herkes böyle düşünmüştür.
  • But we can't take
    that chance now.
    ...ama şuan bunu kaldıramayız.
  • And now that I have to,
    I hate it.
    ...ama şimdi mecburen oturuyorum ya,
    artık nefret ediyorum.
  • But it's our feeling that Sally
    needs to see a psychiatrist.
    ...ama Sally'nin bir psikiyatriste gitmesi
    gerektiğini düşünüyoruz.
  • ...but do you expect me to believe
    that you don't know left from right?
    ...ama sağını solunu bilmediğine
    inanmamı mı bekliyorsun?
  • ...but that kid's gonna be a good sailor someday.
    ...ama o çocuk günün birinde iyi birdenizci olacak.

  • but she said that she wanted to keep her
    business and our personal lives separate.
    ...ama işi ile özel hayatımızı ayrı
    tutmak istediğini söyledi.

  • ...but you would have to come up with that money.
    ...ama bu parayı bulman lazım.

  • but I've been waiting six years for that man to get on his feet.
    ...ama ben o adamın durumunu düzeltmesini altı senedir bekliyorum.

  • that walks
    through that door.
    ...adamla yatacaksın.
  • ... Benjamin Hobart It's an honor to meet you. I can't tell you how long I've been an admirer of your work, I mean, that Nobel prize, whoooo!
    ... Benjamin Hobart. sizinle tanışmak bir şeref. Çalışmalarınızın ne kadar süredir hayranı olduğumu söyleyemem, yani şu nobel ödülü, whoooo!
  • -We don't want to spoil our appetites for that dinner in 20 minutes.
    -That's right.
    -Yirmi dakika içinde gideceğimiz akşam yemeği için iştahımızı bozmak istemiyoruz.
    -Bu doğru.
  • - What I do is to raise a kid that you and your father bring home. And that makes me a nanny of your heir.
    - Good for you.You'll get somebody to do your memorial service.
    -Yaptığım şey senin ve babanın eve getirdiği bir çocuğu büyütmek.Ve bu beni,senin çocuğunun bakıcısı yapar.
    -Adına sevindim.Cenazeni düzenleeycek birilerin olacak.
  • - Do you understand that I'm just trying to entertain you?
    - I don't want any entertainment!
    - And I'm sorry I did that.
    -Yanlızca seni eğlendirmeye çalıştığımı anlıyormusun?
    -Ben herhangi bir eğlence istemiyorum!
    -Üzgünüm bunu yaptım
  • -So would you say that Dr. Lanning was suicidal ?
    -It would seem that the answer to that question is apparent.
    -That's not what I asked you.
    -Yani Dr. Lanning'in intihar etme düşüncesi olduğunu mu söylüyorsunuz?
    -Bu sorunun yanıtı belli görünüyor.
    -Size sorduğum bu değildi

54,454 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025