go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 549 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

talk

talked, talked, talking, talks
f. konuşmak
i. konuşma
  • You talk about it all the time.
    ...neden bir nüdist değilsin?
  • I've been meaning
    to talk to you about this,
    ...bu konuyu seninle
    konuşmak istiyordum,...

  • ...you eat, talk for a while, you relax.
    Make them relax.
    ...bir süre yiyip, konuşuyorsunuz
    ve rahatlıyorsunuz.
  • that you'd talk me out of
    returning this sweater.
    ...benimle konuşmanı umuyordum.
  • -They want to talk with you.
    -Tell them I'm busy .
    -They said it was urgent.
    -Tell them I'm out running.
    -Seninle konuşmak istiyorlar
    -Meşgul olduğumu söyle.
    -Acil olduğunu söylediler.
    -Koşuda olduğumu söyle.
  • -Can I call you back in five minutes?
    -Don't worry. I still have algebra homework.Maybe we should talk tomorrow.
    -Seni beş dakika sonra arayabilir miyim?
    -Sorun değil. Hala cebir ödevim var. Belki yarın konuşsak daha iyi olur.
  • - Who'd you talk to? - Uncle Leo.
    -Kimle konuştun? -Leo amca ile.

  • -We'll talk about smoking a cigar later
    -Certainly, officer. Certainly.
    -Daha sonra puro içmeyle ilgili konuşuruz.
    -Elbette memur bey, elbette.
  • -Carol, could l talk to you right now? -Sure.
    -Carol, biraz konuşabilir miyiz? -Tabi.

  • --Are my parents alive?
    - No But their images and their voices are.MacDonald.
    -When you talk about my parents,please do not speak in riddles.l cannot see or hear them.
    -Anne babam hayatta mı?
    -Hayır. Ama hayalleri ve sesleri canlı Mc Donald.
    -Anne babam hakkında konuşurken lütfen üstü kapalı konuşmalar yapma. Onları görüp duyamıyorum.
  • - You solved the crime of the century
    - Where did you hear that?If
    - I revealed my sources, you wouldn't talk to me. The public has a right to know.
    - Yüzyılın suçunu çözdün.
    - Bunu nereden duydun?
    - Kaynaklarımı açıklasaydım, benimle konuşmazdın. Halkın bilmeye hakkı var.
  • - Let's talk upstairs.
    - Sure.
    - Yukarıda konuşalım.
    - Olur.
  • - Got anything on Vicks yet?
    - I really need to talk to you.
    - Vicks'le ilgili bir şey var mı?
    - Gerçekten konuşmamız gerekiyor.
  • - Sorry, Professor but I must speak with yo u.
    - I never speak to journalists.
    - I'm not a journalist. Can't we talk somewhere quieter?
    - Üzgünüm, Profesör ama sizinle konuşmam gerek.
    - Ben asla gazetecilerle konuşmam.
    - Ben gazeteci değilim. Daha sessiz bir yerde konuşamaz mıyız?
  • Oh, okay. Can we talk?
    - Tamam.
    - Konuşabilir miyiz?
  • - Okay Jin, go wash up. You're really not going to eat. Aren't you hungry? You should look at me when I talk to you.
    - I'm not hungry.
    - Tamam Jin, git ellerini yıka. Pek yemeyeceksin galiba. Aç değil misin? Seninle konuşurken bana bakmalısın.
    - Aç değilim.
  • - Let's get this straight. Marty is your kid, not mine. All the world's money wouldn't help that lazy bum.
    - Stop it, Biff. Just stop it.
    - Look at him. He's a butthead, just like his old man was.
    - Don't you dare to talk about him like that.
    - Şunu doğru anlayalım. Marty senin çocuğun, benim değil. Dünyadaki tüm paraların bu tembel serseriye yardımı olmaz.
    - Kes şunu Biff. Kes şunu.
    - Ona bir bak. Kalın kafalı aynı babası gibi.
    - Onun hakkında bu şekilde konuşmaya cüret etme sakın.
  • - It's just ringing.
    - What do you mean, it's just ringing? Where's my megaphone?
    - In the trunk. You want it now?
    - No, tomorrow. Yes. Now, goddamn it! Get down from there. Don't you want to talk to them?
    - Not yet. What's goin' on? Huh? We've only been in here for five minutes.
    - Şimdi çalıyor.
    - Şimdi çalıyor da ne demek? Megafonum nerede?
    - Sandıkta. Şimdi mi istiyorsun?
    - Hayır, yarın. Evet. Şimdi, kahrolası! İn oradan aşağı! Onlarla konuşmak istemiyor musun?
    - Henüz değil. Neler oluyor, ha? Sadece beş dakikadır buradayız daha.
  • - It's just ringing.
    - What do you mean, it's just ringing? Where's my megaphone?
    - In the trunk. You want it now?
    - No, tomorrow. Yes. Now, goddamn it! Get down from there. Don't you want to talk to them?
    - Not yet. What's going on? Huh? We've only been in here for five minutes.
    - Şimdi çalıyor.
    - Şimdi çalıyor da ne demek? Megafonum nerede?
    - Sandıkta. Şimdi mi istiyorsun?
    - Hayır, yarın. Evet. Şimdi, kahrolası! İn oradan aşağı! Onlarla konuşmak istemiyor musun?
    - Henüz değil. Neler oluyor, ha? Sadece beş dakikadır buradayız daha.
  • - What's wrong with you three? Taking on your own mother now?
    - Of course not, Auntie Wing. You taught us to combat, therefore we don't stand a chance with you.
    - Let's talk instead. Well, I'm going to say this one last time. Never ever use your Power moves. We can practice the moves, yet we can't use them!




    - Sizin üçünüzün sorunu nedir? Şimdi de kendi annenizi götürüyorsunuz.
    - Tabi ki değil, Wing Hala. Bize dövüşmeyi sen öğrettin, dolayısıyla seninle bir şansımız olmaz.
    - Konuşalım onun yerine. Peki, bunu son kere söyleyeceğim. Güç hamlelerini asla ve asla kullanma. Hamleleri egzersiz yapabiliiz, ancak onları kullanamayız!

1,519 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024