go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 670 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

talk

talked, talked, talking, talks
f. konuşmak
i. konuşma
  • We'll talk about this a little later.
    Bunu sonra konuşuruz.

  • Can we talk about this
    when I get home?
    Bunu eve döndüğümde konuşsak?
  • These are confidentiality agreements. They forbid you from disclosing anything we talk about today.
    Bunlar gizlilik anlaşmaları. Onlar, bugün konuştuklarımız hakkında herhangi birşeyi açığa vurmanı (ifşa etmeyi) yasaklıyorlar.
  • Don't make him talk about anything today.
    Bugün onu herhangi bir şeyle ilgili konuşturma.
  • That was long ago. I don't want to talk about it anymore.
    Bu uzun zaman önceydi. Artık onun hakkında konuşmak istemiyorum.
  • I don't like when
    you talk like this.
    Bu şekilde konuşmanı
    sevmiyorum.
  • Why don't we talk about it on the balcony?
    Bu konuyu neden balkonda konuşmuyoruz?
  • I don't want to talk about it.
    Bu konuda konuşmak istemiyorum.
  • I said I don't want
    to talk about it.
    Bu konu hakkında
    konuşmak istemiyorum.
  • No more talk tonight. And drinking is a sin! A sin! I raised you better than that. God.
    Bu gece artık konuşmak yok. Ayrıca içki içmek günahtır! Günah! Seni bundan daha iyi yetiştirdim. Tanrım.
  • We should talk to whoever built this wall. It's so damp here.
    Bu duvarı yapan her kimse ile konuşmamız lazım. Burası çok nemli.
  • We spent $10 million training this kid, and we did not teach him how to talk to a girl?
    Bu çocuğu eğitirken on milyon dolar harcadık ve ona bir kızla nasıl konuşulacağını öğretmedik.
  • We'd better have a talk with this gentleman.Sean, l'd put out that cigarette.
    Bu centilmenle konuşsak iyi olacak. Sean, ben sigaramı söndüreyim.
  • that's something we should talk about
    with your father.
    bu babanla konuşabileceğimiz bir şey.
  • We appreciate your coming in to talk to us, but there's nothing we can do We have an obligation to report such things
    Bizimle konuşmaya gelmenizi takdir ediyoruz, ama yapabileceğimiz herhangibirşey yok.Bu tarz şeyleri rapor etmek zorundayız
  • As soon as an operator is free, we’ll talk with you…
    Bir operatör boş kaldığı gibi sizinle konuşacağız.

  • l wanted to talk to him for a minute, but l'll come back.
    Bir dakikalığına birşey söylecektim, ama daha sonra gelirim.

  • You know, I really don't want to
    talk about this with you, Stewie.
    Biliyor musun, bu konu hakkında seninle
    konuşmak istemiyorum Stewie.
  • You ever talk that way
    about me?
    Benim hakkımda da böyle konuşuyor musun?
  • You've got no right to disturb me at this time!You have no right to talk to me in this manner!
    Beni şu anda rahatsız etme hakkın hıç yok. Benimle bu şekilde konuşamazsın.

1,519 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024