go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1434 kişi  20 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

some

zm. bazı
s. biraz
zf. civarında
  • - How about some more of Stifmeister' collegiate concoction?
    - This thing is like half alcohol. You're just trying to get me drunk.
    - Mary, would I do that?
    - My name's Christy
    - Biraz daha Stifmeister' Koleji karışımına ne dersin?
    - Bu şeyin yarısı alkol sanki. Beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun?
    - Ben hiç öyle şey yapar mıyım Mary?
    - Benim adım Christy.
  • - You want some more ketchup?
    - No.
    - Are you tired?
    - Why--why should you...always ask me so...so stupid questions?
    - Biraz daha ketçap ister misin?
    - Hayır.
    - Yorgun musun?
    - Neden... neden devamlı bana... bu kadar... bu kadar salak sorular soruyorsun?
  • - Some more?
    - No thank you.I took some sage from the garden.
    - Biraz daha alır mıydın?
    - Hayır teşekkürler. Bahçeden de biraz adaçayı topladım.
  • - Can I have a hot dog, please? I've got 15 cents someplace. Can I have some ketchup?
    - We don't have any.
    - No ketchup?
    - Right.
    - Could I have some relish on it?
    - I don't have any relish.
    - Bir sosisli sandiviç alabilir miyim lütfen? Bir yerlerde 15 sentim olacaktı. Ketçap alabilir miyim?
    - Hiç yok.
    - Ketçap yok mu?
    - Yok.
    - Üzerine biraz çeşni alabilir miyim?
    - Hiç çeşni yok.
  • - How about a pack of hot dogs?
    - That's incredible! Why not some ketchup?
    - Yeah, why not?
    - Bir paket sosisli sandiviçe ne dersin?
    - Bu inanılmaz. Neden ketçap koymuyoruz?
    - Evet, neden olmasın?
  • - She said I could invite some friends. - Maybe.
    - Bir kaç arkadaşımı davet edebilirmişim. - Belki.

  • - A week or so ago, I decided to take a little trip on my way to Ginny's. Ginny begged me to come out early, to help her with wedding arrangements, but...I told her I needed some time to myself.
    - Bir hafta önce falan, ginny'lere küçük bir gezi yapmaya karar verdim. Ginny, erken gelip ona düğün hazırlıkları için yardım etmem için yalvardı. ama... ben ona kendime ayıracak biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.
  • - I have some idea. - No idea.
    - Bir fikrim var. - Mümkün değil.

  • - l'm thinking about quitting.
    - What would you do?
    - l'd probably go up to my cabin and hammer some nails and figure out the meaning of life.
    - Bırakmayı düşünüyorum.
    - Ne yapacaksın?
    - Kamarama giip birkaç çivi çakarım ve hayatın anlamını düşünürüm herhalde.
  • - Meet me at the airport! And bring me some clothes! There's no time to explain. Just hurry!
    - They won't kill you for a birth certificate or a graduation document.
    - Benimle havaalanında buluş! Ve bana giyecek birşeyler getir! Açıklayacak zaman yok. Sadece acele et!
    - Seni bir doğum sertifikası ya da mezuniyet dokümanı için öldürmezler.
  • - Take some of mine. - Why do I get pesto?
    - Benimkinden al. - Neden pesto aldım ki?

  • - Do you know how hard it is for me to go to the cemetery?
    - I was just trying to help him get back to some kind of life.
    - He was coming back. Don't you realize how he's changed these past weeks? His apartment, his life? He fell in love. Why do you want to rush things?
    - Benim için mezarlığa gitmenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
    - Sadece onun hayata dönmesine yardım etmeye çalışıyordum.
    - Dönüyordu zaten. Şu geçtiğimiz haftalarda ne kadar değiştiğini farketmiyor musun? Evi, hayatı? Aşık oldu. Neden işleri aceleye getirmek istiyorsun?
  • - Listen to me! Look at me. Look in my eyes. Can you feel that? That's my hand. Go on, hold it. We'll get you out of here. I need some help over here! It's okay. You're safe now, all right?|
    - Beni dinle! Bak bana! Gözlerime bak! Bunu hissediyor musun? Bu benim elim. Hadi tut onu! Seni buradan çıkaracağız. Buraya yardım lazım. Tamamdır. Şimdi güvendesin, tamam mı?
  • - I think he was just playing.
    - Playing? Covering a baby's mouth is playing? Look at his eyes. He got some evil look in his eyes. He's not a normal boy.
    - Bence sadece oynuyordu.
    - Oynamak mı? Bir bebeğin ağzını kapatmak oynamak mı? Gözlerine bak. Gözlerinde şeytani bir bakış var. Normal bir çocuk değil.
  • - Maybe I'll get her some jewellery. - No.
    - Belki ona ben mücevher alırım. - Hayır.

  • - Maybe His Honor will overlook that Then I'd like the jury to see that youthink our insanity plea has some merit. There really won't be any need for our doctor to examine you.
    - Belki de sayın hakim bunu dikkate almayacak. Sonra da jürinin delilik müdafamızı geçerli bulmasını istiyorum. Doktorun seni muayene etmesine gerçekten gerek kalmayacak.
  • - Maybe I could research and write an article that might do some justic. But he was so scared. He had this look in his eyes. It was like horror. I stopped doing the story.
    - Belki araştırma yapar ve adalet getirebilecek bir yazı yazardım. ama o çok korkmuştu. Gözlerinde o bakış vardı. Korku ya benziyordu. Ben de hikayeyi bıraktım.
  • - Now wait a minute. Calm down a bit. Try some deep breathing. Maybe just hum a little. 'Harika hissediyorum' ?ark?s?n?...
    - No!! How about you hum the 'I'm a Crazy Asshole' song?
    - Bekle bir dakika. Biraz sakinleş. Biraz derin nefes almayı dene. Ya da belki biraz şarkı mırıldan. 'I Feel Pretty'...
    - Hayır! Senin 'Ben Deli Bir Pisliğim' şarkısını mırıldanmana ne dersin?
  • - You must have missed some of my articles. On june 11th ... I just want to clarify this ... I suggested extending detention periods for drug offenders.
    - Bazı yazılarımı kaçırmış olmalısın. 11 Haziran'da... buna bir açıklık getirmek istiyorum... uyuşturucu suçlularının gözaltı sürelerininin uzatılmasını önerdim.
  • - I'll be in my office vetoing some bills.
    - Mr. President, I have a good news for you. Your term of office is over.
    - Bazı tasarıları veto ettiğimden dolayı ofisimde bulunacağım.
    - Bay Başkan, size iyi bir haberim var. Ofis döneminiz bitti.

7,176 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025