go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 433 kişi  20 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

you

zm. sen, siz, sana, size, seni, sizi
  • -Oh, are you an angry boy?
    -No.
    - Do you need some discipline?

    - Oh, sen kızgın bir çocuk musun?
    - Hayır.
    - Seni terbiye etmem gerekir mi?
  • - We figured out how to read the Rambaldi document .
    - All right.I have the page with me,and I'd like you to see it.

    - O Rambaldi belgesini nasıl okumamız gerektiğini çözdük.
    - Pekala. Bende o sayfa var ve ona göz atmanı istiyorum.
  • - What's that you're reading?
    - San Francisco telephone directory. I collect names.
    - What do you do with them?

    - O okuduğun şey nedir?
    - San Francisco'nun telefon rehberi. Ben isim toplarım.
    - Onlarla ne yapıyorsun?
  • - That Odo fellow called it a waste of time. l disagree with him.
    - l knew you would.l learned that about you.

    - O Odo adlı adam bunun bir zaman kaybı olduğunu söylemişti. Ben aynı fikirde değilim.
    - Öyle diyeceğini biliyordum. Senin bu yanını öğrendim.
  • -She said she heard a scream.
    -Right .And you had to open the balcony door when you came in?
    - That's true.

    - O bir çığlık duyduğunu söylemişti.
    - Tamam. Ve içeri girerken balkon kapısını açmak zorunda kaldın değil mi?
    - Evet, bu doğru.
  • -He wants to marry me .
    -Are you going to?
    -Not now. lt would hurt him.A divorce would hurt his career.
    - His career!What are you going to do?You can't leave him now.

    - O benimle evlenmek istiyor.
    - Evlenecek misin?
    - Şimdi değil. Şimdi olursa onun duygularını incitir. Boşanmak kariyerine zarar verir.
    - Onun kariyeri mi? Asıl sen ne yapacaksın? Onu şimdi terkedemezsin.
  • - Why do you think he'd harm me?
    - We don't know the answer.

    - Neden beni incitebileceğini düşünüyorsunuz?
    - Biz cevabını bilmiyoruz.
  • -What did you do?
    -Washed it.Used the iron to dry it, and put it back in place.
    - And they didn't find out?

    - Ne yaptın?
    - Yıkadım. Kurutmak için ütüledim ve yerine geri koydum.
    - Onlar öğrendiler mi?
  • - What are you doing?Hurry!
    - Bak Don is the one that cut off the head of Ong Bak .He took all the donation money too, Pra Kroo.

    - Ne yapıyorsun? Çabuk ol!
    - Bak Don, Ong Bak’ın kafasını uçurun kişi işte. Pra kroo, o bütün bağış parasını da aldı.
  • -What were you doing?
    - l was just cleaning the house.
    - Why is the door open?
    -To throw out the dirt.
    - You should shut it before night fall.

    - Ne yapıyordun?
    - Sadece evi temizliyordum.
    - Kapı neden açık?
    - Pisliği çıkarmak için.
    - Akşam olmadan önce kapatmalısın.
  • - What do you mean?
    - Nothing.
    - You disgust me.I think we should each go our own way.

    - Ne demeye çalışıyorsun?
    - Hiçbir şey.
    - Senden iğreniyorum. Bence biz kendi ayrı ayrı yolumuza devam etmeliyiz.
  • - What do you mean?
    - They have tripled the price.They say it's still cheap.Buy it.

    - Ne demeye çalışıyorsun?
    - Fiyatını üçe katlamışlar. Yine de ucuz olduğunu söylüyorlar. Al ya.
  • - Can't get a pulse.
    - Sometimes they put a mirror under their nose.
    -How much did you dose him?
    -I emptied the bottle.

    - Nabzını yoklayamıyorum.
    - Bazen burnunun altına ayna koyarlar.
    - Ona ne miktarda ilaç verdin?
    - Bütün şişeyi boşalttım.
  • -Please heat up your dinner. The bigger dish is for Shigehiko.
    - Thanks.
    - See you on Monday.

    - Lütfen yemeğini ısıt. Büyük tabaktaki Shigehiko içindir.
    - Sağol.
    - Pazartesi görüşürüz.
  • -Who are you talking to?
    -I haven't gone insane.
    - Your brains have been displaced.
    - Naina hasn't fallen in love with me.

    - Kiminle konuşuyorsun?
    - Ben aklımı kaçırmadım.
    - Senin beynini değiştirdiler.
    - Naina bana aşık olmadı.
  • - I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.

    - Karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - Once the decision was made,I could not disobey it.
    - So you stayed silent.

    - Karar verildiğinde karşı gelemedim.
    - Ve sen sesini çıkarmadın.
  • -Have you had breakfast?
    - Just coffee. Pregnant women are either dizzy or hungry.

    - Kahvaltı yaptın mı?
    - Sadece kahve içtim. Hamile kadınların ya başı döner ya da onlar aç olurlar.
  • - Have you been drinking, Joe?
    - Yes, ma'am, I'm drunk.
    - That isn't like you.

    - Joe sen içtin mi?
    - Evet hanımefendi, ben sarhoşum.
    - Bu senin normalde yapacağın birşey değildir.
  • - Are you all right?
    - I just felt a little dizzy there.Maybe the doc is right about me needing some rest.

    - İyi misin?
    - Başım biraz döndü. Belki de doktor dinlenmeye ihtiyacım olduğu konusunda doğru söylüyor.

34,001 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024