go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3381 kişi  20 Kas 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

no

i. hayır
s. hiç
art. yok
  • .. He used to be a good kid .. He's got no ambition. I dont know why you're spending so much time with him?
    .. İyi bir çocuktu... Hiç birhırsı yok. Neden onunla bu kadar çok zaman geçirdiğini anlamıyorum.
  • - I'll drive you to the airport. - No, we're taking a cab.
    -Sizi havaalanına ben götüreceğim. -Hayır, taksi tutarız.

  • -I tried to reach you. There was no answer.- You should have called back.
    -Size ulaşmayı denedim. Yanıt yoktu. -Tekrar aramalıydın.
  • -I thought you'd be the perfect person to take his place.
    -Well, I warn ye.. ..I'm no actor.There shouldn't be much acting required.
    -It's an ancient Egyptian piece called "The Death Of The Scots"
    -Onun yerini alacak kadar mükkemel biri olduğunu düşünmüştüm.
    -Şey, seni uyardım. Ben oyuncu değilim. Çok fazla oyun oynamayı gerektirmemeliydi.
    -Bu "İskoçların Ölümü" adlı eski bir Mısır oyunuydu.
  • - No trace of him?
    - Nothing
    -Ondan hiç iz yok. Değil mi?
    -Hiçbirşey yok.
  • -Why wasn't I notified the President was coming onboard?
    -There was no advance notice, sir.
    -Neden başkanın güverteye gelmekte olduğu bana bildirilmedi?
    -Hiç bir öncü bilgi yoktu, efendim.
  • She says terrible, stupid things..
    - No. Well, I have- -
    and she apparently has no sense of humour at all...
    - You’re right.
    -Kötü ve aptalca şeyler söylüyor.
    -Hayır. Şey ben..
    -Ve görünen o ki hiç mizah duygusu yok.
    -Haklısın.
  • - No blood test ? Isn't that unhealthy?
    -Kan testi yok? Bu sağlıksız değil mi?
  • -The task is risky, though not impossible And the most vital thing to do is to free the elevators
    But I'll come to that after we've fixed the crack
    -Your opinion Theoretically viable,but no one has ever tried it
    -İlk görev riskli, ama yapılması imkansız değil.Ve yapılması gereken en önemli şey, asansörlerin serbest bırakılması. Ama bu konuya daha sonra geleceğim.
    -Fikriniz. Teorik olarak geçerli, ama bunu hiç kimse denemedi şimdiye dek.
  • -Let's sit and talk. I'll tell you..
    -But I already know everything.
    -Then you know I'll never paint again.
    - Why so?
    - Because it's of no use to anyone.
    -Hadi oturup konuşalım. Sana anlatacağım.
    -Ama ben zaten herşeyi biliyorum.
    -O zaman bir daha boya yapmayacağımı da biliyorsun.
    -Neden öyle?
    -Çünkü bunun kimseye yararı yok.
  • -You're gonna drop me off before you go.
    - No way. You shouldn't be left alone right now. lt might not be safe at your apartment
    -Gitmeden önce beni bırakın.
    - hiç olmaz. Şimdi yalnız kalmamalısın. Apartmanın güvenli olmayabilir.
  • -We were promised an increase by last year's negotiator.
    -I want to help, but I've see no written agreement.Without that, my hands are tied.
    -Geçen yılın temsilcisi tarafından artış için söz verilmişti.
    Yardım etmek isterim ama ben yazılı bir anlaşma görmedim. Bu olmadan elim kolum bağlı kalır.
  • Demetrius has had no food - lt's ready Here's your breakfast. l saved yo some apricots. l know you like them.- l hid them for you.- Thank you.
    -Demetrius'un yiyeceği yoktu.
    -Hazır. İşte kahvaltın. Sana birkaç kayısı ayırdım. Sevdiğini biliyorum. Senin için sakladım.
    -Teşekkürler.
  • - You drew up plans for this? - No. No, it's all in my head.
    -Bunun için planlar mı hazırladın? -Hayır, hayır hepsi kafamın içinde.

  • -Do you like these ?
    -Truthfully, no It's a dining room set.. not what you need anyway.
    -Let's go in.
    -Bunları beğendin mi?
    -Aslında hayır. Bu bir yemek odası takımı. Her durumda senin ihtiyacın olan şey değil.
    -Hadi içeri girelim.
  • -How can this burn ? There is no oil. There is wine in it.
    -It's not my fault. Both bottles are alike.
    -Bu nasıl yanabilir? İçinde yağ yok. Şarap var.
    -Bu benim hatam değil. İki şişe biribirine benziyor.
  • -Tonight you are not going to sleep with me! - You can sleep in the armchair!
    - No problem!
    -Bu gece benimle uyumayacaksın! Koltukta uyuyabilirsin.!
    -Sorun değil!
  • - I'll give you a year. - No, no.
    -Ben sana bir sene veriyorum. -Hayır, hayır..

  • He hit me.Guys like him belong in prison -The accident was my fault.-It's no reason.He forgot about the accident if I didn't call the cops.
    -Bana o çarptı. Onun gibiler hapiste kalmalı.
    -Kaza benim hatamdı. Sebebi yok.
    -Polisi çağırmazsam kazayı unutacağını söyledi.
  • -What did Mr. Duggan's luggage consist of when he left ?
    -Two bags.
    -Nothing else. No parcels or packages of any kind?
    -Just the two bags. I carried them to his car.
    -Ayrılırken Bay Duggan yanına ne götürdü?
    – İki çanta.
    –Başka? Herhangi bir bohça ya da paket yok muydu?
    –Sadece iki çanta. Onları arabaya ben taşıdım.

11,054 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025