go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1370 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » having

having

had, had, having, has
s. sahip olan, li
  • I love having no sense of tomorrow or yesterday.
    Sherry Stringfield
    Ben yarının yada dünün duyusuna sahip olmamayı seviyorum.
  • How would you feel about us
    having another child?
    Başka bir çocuğumuz olması
    fikrine nasıl bakarsın?
  • Look, I know you're
    having a tough run.
    Bak, Şuan zor bir
    dönemdesin biliyorum.
  • Listen, Kramer, I'm sorry about that whole fight we had about you having my apartment keys and everything.
    Bak Kramer. Dairemin anahtarlarıve diğer şeylerle ilgili çıkan tartışmalar için gerçekten özür dilerim.

  • Your suspicion about your father having once worked for the KGB is accurate.
    We don't know for sure
    Babanın bir zamanlar KGB için çalıştığı konusundaki şüphen doğru.
    Bunu kesin olarak bilmiyoruz.
  • I can't believe you call your dad for advice. I just can't imagine.The worst thing is having a dad who's always right.
    Babanı tavsiye için çağırdığına inanamıyorum. Hayal edemiyorum. En kötü şey her zaman haklı olan bir babaya sahip olmaktır.
  • It seems unlikely for this child to return home as his mother having rejected him for her own lifestyle.
    Annesi kendi hayat tarzı nedeniyle onu reddetmiş olduğu için bu çocuğun eve dönmesi uzak bir ihtimal görünüyor.
  • My uncle is having an operation. I just wanted to see how he was.
    Amcam bir ameliyat geçirdi. Nasıl olduğunu öğrenmek istedim.

  • but I am pregnant, and I am having this baby.
    Ama hamileyim ve bu çocuğu doğuracağım.
  • I can't believe we're having dinner with Alton Benes.
    Alton Benes ile yemek yiyeceğimize inanamıyorum.

  • I'm sorry, are we still
    having the same conversation?
    Affedersin, hala aynı
    konuyu mu konuşuyoruz?
  • If I was properly medicated, we wouldn't be having this conversation.
    Adam gibi ilaçlar verseydi, şu an bu konuşmayı yapmıyor olurduk.

  • I've been at the emergency room
    having my eyes flushed.
    Acil servise gidip
    gözlerimi yıkattım.
  • but the real victory is just
    having a show make it to TV.
    ...gerçek zafer televizyonda
    yayınlanacak olması.
  • having his feet up gives him that extra leverage for a successful bowel movement.
    ...ayaklarını kaldırmak başarılı bir dışkı çıkarma için ona ekstra güç veriyormuş.

  • I'm saying I'll
    be having cake.
    ...ama pasta yiyeceğim
    diyorum.

  • -Joey He's your brother, Mom But It's a major embarrassment having an uncle in prison.
    -We all make mistakes in life, children.
    -Joey Senin kardeşin anne. Ama hapiste bir dayının olması daha büyük bir sıkıntı.
    -Hepimiz hata yapabiliriz, çocuklar.
  • - You know the time? - I'm having a planned C-section.
    - Zamanını da mı biliyorsun? - Sezaryan ile doğuracağım.

  • - Water's boiling. Are we having tea? - Yes.
    - Su kaynıyor. Çay içelim mi? - Evet.

  • - Just go. - I'm having surgery tomorrow.
    - Sadece git. - Yarın ameliyat olacağım.


1,950 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024