go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 895 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » having

having

had, had, having, has
s. sahip olan, li
  • We were having dinner when the earthquake began.
    Deprem başladığında akşam yemeği yiyorduk.

  • l was having an affair with Danny Hecht.
    Danny Hecht ile bir ilişkim olmuştu.
  • He's great. Probably having the time of his life.
    Çok iyi. Muhetemelen hayatının anını yaşıyor.

  • You didn't say anything
    about having a kid.
    Çocuk sahibi olmakla ilgili
    bir şey söylememiştin.
  • You can't imagine the effect that double digit inflation is having on housing.
    Çift haneli enflasyonun barınma üzerindeki etkisini tahmin edemezsin.
  • They don't even know they're having a funeral.
    Cenazeleri olduğunun bile farkında olmazlar.

  • I am having no luck here.
    Burada hiç şansım yok.
  • I am not having this conversation with you again.
    Bu konuşmayı seninle bir kere daha yapmayacağım.
  • I'm open to it if we're
    having that discussion.
    Bu görüşmeyi yapıyorsak
    buna açığım.
  • Tonight, your mother and I are having a big party. It's our fifth anniversary.
    -Whoa, Dad. She's not my mother,she's your wife...and I don't get the feeling she wants me around.
    Bu gece annenle ben büyük bir parti yapıyoruz. Bu bizim beşinci yıldönümümüz.
    _Oh, baba. O benim annem değil, senin karın.. ve beni etrafında görmek istediği duygusunu hissetmiyorum.
  • Bonnie and I
    are having company tonight,
    Bonnie ve benim bu gece misafirimiz var...
  • And we`re having filet mignon.
    Biz filet mignon yiyoruz.

  • For too many, to work means having less income.
    Kim Campbell
    Birçokları için;çalışmak daha az gelire sahip olmak anlamına geliyor.
  • I believe I've seen the end of things And having seen, I'm going blind,as prophets do.
    Bir şeylerin sonunun geldiğini görüyorum. Ve gördüğüm için, tıpkı kahinler gibi körleşiyorum.
  • They’re having a karaoke party.
    Bir karaoke partisi yapıyorlar.

  • Are you having an affair or something like that?
    Bir ilişki ya da buna benzer bir şey mi yaşıyorsun?
  • I was just telling berta that maybe I was
    wrong about you not having a shot with gail.
    Berta'ya Gail ile şansın olmadığı konusunda
    yanılıyor olabileceğimi söylüyordum.
  • We can't go back to my place. Elaine's having the shower.
    Benim evime gidemeyiz. Elaine'in partisi var.

  • She can't wait to see me, we're having dinner tonight.
    Beni görmek için sabırsızlandığını söyledi, ve bu akşam yemeğe çıkıyoruz.

  • I think you're gonna be okay. I don't know if you die, you'll go|to our Christian paradise.Or of your people, or|of the God you've had before.For sure, I believe that|it'll be better than the life...- We are having here.
    Bence her şey yolunda gidecek. Bilmiyorum, eğer ölürsen, Bizim Hristiyan cennetimize gidersin. Ya da senin halkınınkine, ya da daha once inandığın Tanrı’nın cennetine. Kesin olan şu ki orada, burada yaşadığımızdan çok daha iyi bir yaşam olacak.

1,950 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024