En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
Top 5000 » doing did,
done,
doing,
does
i. iş, faaliyet, şey, meydana getirme, zımbırtı Think you're doing the right thing, son Going? Who's to say in advance whether it's the right thing or the wrong thing? Doğru bir şey yaptığını düşün, oğlum Gitmeyi?
Önceden kim bunun doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu söylemeli? She's out doing some
last minute shopping. Dışarıda, son dakika
alış verişini yapıyor. Your depth is 3200 feet You're doing fine. Now you better watch out for crane wreckage You should be almost to it 4800 feet. It's official Derinliğiniz 3200 fit.İyi gidiyorsunuz.Şimdi vinç enkazını arasanız iyi edersiniz.4800 fitte ,ona neredeyse ulaşmış olacaksınız. Bu resmidir. Dale! All right, I guess,
but I'm doing you last. Dale mi! olur galiba,
ama seni en sona saklayacağım. Because during the trial, Joe, I was on the phone every day talking with the judge. Every day, doing what I do best.
Çünkü duruşma esnasında Joe, ben her gün yargıçla konuşur halde, telefondaydım. Her gün en iyi yaptığım şeyi yapıyordum.
Because instead of doing a wash, l just keep buying underwear. Çünkü çamaşırları yıkamakla uğraşmak yerine yenilerini alıyorum.
  She's doing something wonderful for a couple
who can't have their own children Çocuğu olmayan bir çift için
harika bir şey. l can't stand doing laundry, that's why l have 40 pairs of underwear. Çamaşır yıkamakla uğraşamam, o nedenle 40 tane iç çamaşırım var.
  Charlie,has it ever occurred to you that you might enjoy doing new things and meeting new people? Charlie, yeni şeyler yaparak ve yeni insanlarla tanışarak hayattan zevk almak hiç aklına geldi mi?
   Charlie, why are you doing this? Charlie, bunu neden yapıyorsun?
 Charlie's doing fine without you Charlie sensiz gayet iyi.
  Charlie's doing her, not me. Charlie iligileniyor, ben değil.
  Do you have something to tell big sister? What're you doing I can't translate baby talk! Büyük kızkardeşine söylemek istediğin bir şeyler mi var? Ne yapıyorsun? Bebek dilini çevirmeyi beceremiyorum! What are you doing sticking your
nose in my fiancée's breasts? Burnunu ne demeye nişanlımın
göğüslerine sokuyorsun? What are you doing here? Out! I'm not a grocer! Burada ne yapıyorsun? Dışarı! Ben bakkal değilim! What are you doing here? Burada ne yapıyorsun? What are you doing here? Burada ne yapıyorsun?
 What are you doing here?
You're not supposed to be here. Burada ne işiniz var?
Burada olmamanız gerekirdi. What are you doing here? Burada ne işin var? What are you doing here? Burada ne işin var?

3,342 c?mle
|