go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 666 kişi  05 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » doing

doing

did, done, doing, does
i. iş, faaliyet, şey, meydana getirme, zımbırtı
  • I don't tell'em
    what I'm doing for you.
    Senin için neler yaptığımı,
    onlara söylemedim.
  • What the hell
    are you doing?
    Sen ne halt ediyorsun?

  • What are you doing in August?
    Sen Ağustos'ta
    ne yapıyorsun?
  • Oh, hey, guys. What are you doing here?
    Selam, çocuklar. Ne arıyorsunuz burada?

  • I'm not drunk. I know exactly what I'm doing.
    Sarhoş değilim. Ne yaptığımı gayet iyi biliyorum.

  • Art is the beautiful way of doing things. Science is the effective way of doing things. Business is the economic way of doing things.
    Elbert Hubbard
    Sanat bir şeyleri yapmanın güzel yoludur. Bilim bir şeyleri yapmanın etkili yoludur. İş bir şeyleri yapmanın ekonomik yoludur.
  • I’ve only been here for three years, and I’m already tired of doing the same thing every day.
    Sadece üç yıldır buradayım ve her gün aynı şeyi yapmaktan çoktan yoruldum.

  • Just doing some stretching.
    Sadece biraz geriniyorum.
  • Quinn's doing this on his own.
    Quinn kendi başına yapıyor.
  • Peter, we were just doing a demonstration.
    Peter, biz sadece bir şeyleri
    kanıtlamaya çalışıyorduk.
  • What are you doing Thursday night? You wanna have dinner?
    Perşembe akşamı ne yapıyorsun? Yemeğe çıkmak ister misin?

  • Well, is this a waste of time? What should we be doing?
    Peki bu zaman kaybı mı? Ne yapıyor olmalıydık?

  • Well, then, what's he doing with Wanda?
    Öyleyse, Wanda ile ne işi var?

  • Tell me how you're doing first,
    and then we can decide.
    Önce bana nasıl olduğunu söyle,
    sonra karar veririz.

  • He was doing badly in Spanish and physics.
    Onun İspanyolca ve fizik dersleri iyi değildi.

  • So l just blurt out, ''What are you doing Saturday night?''
    Onun için doğruca sordum, "Cumartesi akşamı ne yapıyorsun?"

  • I'll try to sleep in my office.
    It's friday night, doc. Shouldn't you and your girlfriend be, you know, doing it?
    Ofisimde uyumaya çalışacağım.
    Bu gece cuma gecesi, doktor. Bilirsin ya sen ve kız arkadaşının iş üstünde olması gerekmiyor mu?
  • He's always out for breaking news, and you're doing the fashion page
    O her zaman dışarıda büyük haber peşinde koşuyor, sen ise moda sayfasını hazırlıyorsun.
  • Well, why ponies? What are we doing with them?
    Niye midilliler? Ne işimize yararlar?

  • Anyway, I have been doing some financial planning.
    Neyse, mali planlama yapıyorum.


3,342 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024