go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1187 kişi  06 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

one

i. bir tane, tek
s. tek
  • - I didn't know you have a motorcycle. - Well, my girlfriend had one.
    - Bir motorsikletin olduğunu bilmiyordum. - Şey, kız arkadaşımın vardı.

  • - We should've had a ladder .
    - There's one in the garage.
    - I'll get the keys from the kitchen.They're hanging on a nail
    - Bir merdivenimiz olacaktı sanki.
    - Garajda birtane olması lazım.
    - Mutfaktan anahtarları alayım,bir çivi üzerindeler.
  • - Can I do it one more time?
    - Forgive me, but if we don't hurry, I might miss the plane.
    - Of course. How selfish of me. Let's do all the things that you want to do.
    - Bir kere daha yapabilir miyim?
    - Affet ama acele etmezsek, uçağı kaçırabilirim.
    - Elbette. Ne kadar da bencilim. Hadi senin yapmak istediğin şeyleri yapalım.
  • - How is it ln the morning when a wife makes breakfast for her husband?
    - lt's a happy life, good wife... What else can one want ?
    - How is Mohan's wife?
    - Very bad temper.
    - Bir kadının kocası için sabahları kahvaltı hazırlaması nasıl birşey?
    - Mutlu bir hayat, iyi eş... Bir insan dah ne ister?
    - Mohan'ın karısı nasıl?
    - Çok huysuz.
  • - One day, you'd make a perfectly charming wife.
    - Yes, that was the general idea.
    - Bir gün oldukça iyi bir eş olabilirdin.
    - Evet, genel görüş böyleydi.
  • - I hardly said a word to my wife until I said yes to a divorce one day.
    - Bir gün boşanmaya evet diyene kadar karımla zar zor bir kelime etmişimdir.
  • - One night, I was like on my third date and I opened the door to shake hands and I turned on all the lights. Therewas my father, laying on the front lawn.
    - Bir gece, üçüncü çıkmamız falandı... elini sıkmak için kapıyı açtım ve tüm ışıkları yaktım. Ön bahçede babam yatıyordu.
  • - I thought you were all right in that one movie .
    - Thank you.
    - The one where you played a jewel thief.
    - I never played a jewel thief.
    - No? Who am I thinking of?
    - I don't know.
    - Bir filmde gayet iyi olduğunu düşünüyorum.
    - Teşekkür ederim.
    - Bir mücevher hırsızını oynadığın film.
    - Ben hiç mücevher hırsızını oynamadım.
    -Oynamadın mı? Kimi düşünüyorum o zaman?
    - Bilmiyorum.
  • - I'm world heavy weight champion.
    - Nice to meet you, Champ.
    - Wait. One drink won't hurt.
    - I have something better to do. I'll meet you at the steam bath tomorrow at six. Nice meeting you.
    - Ben dünya ağır siklet şampiyonuyum.
    - Tanıştığımıza memnun oldum, şampiyon.
    - Bekle. Bir içkinin zararı olmaz.
    - Yapacak daha iyi bir işim var. Yarın saat altıda buhar banyosunda görüşürüz. Seninle tanışmak güzeldi.
  • - Unexpected things are gonna happen. When they do, no one tries to be a hero. Understood? Understood?
    - Yes, ma'am.
    - Good.
    - Beklenmedik şeyler olacak. Bunlar olduğunda kimse kahramanlık yapmayacak. anlaşıldı mı? anlaşıldı mı?
    - Evet, hanımefendi.
    - Güzel.
  • Mr. Sulu, set a course for...
    One moment, Captain.
    - Bay Sulu, şu rota--
    - Bir dakika kaptan.
  • - Where's Mr. Pedroni, the architect?
    - Which one is Pedroni?
    - The tall blond one.
    - He doesn't show up this early
    - Bay Pedroni, mimar, nerede?
    - Hangisi Pedroni?
    - Uzun, sarışın olan.
    - Bu kadar erken ortaya çıkmaz.
  • - Is there no other way, one other?
    - We could cut off her head.. stuff her mouth with garlic...and tear off her ears.
    - Başka bir yolu daha yok mu?
    - Kafasını kesebiliriz, ağzını sarımsakla doldurabilir, kulaklarını koparabiliriz.
  • - There was one less expensive, which they showed me and I refused it.
    - You mean a pinebox?
    - Bana gösterdikleri, benim de reddettiğim, daha az pahalı olanı vardı.
    - Çam kutuyu mu kastediyorsun?
  • - Just give me one more chance.
    - I don't want you ever to bother me again.
    - Bana bir şans daha ver.
    - Beni birdaha rahatsız etmeni istemiyorum.
  • - Where's the bloody spade?
    - There's one outside by the lavatory.
    - Please stay awake.I love you. Don't die. Please, don't die. You can't die. What would I do without you?
    - Bahçıvan tırmığı nerede?
    - dışarıda tuvaletin yanında bir tane var.
    - Lütfen uyanık kal. Seni seviyorum. Ölme. Lütfen ölme. Ölemezsin. Sensiz ne yaparım?
  • - String him up again!
    - He'll die, if we lash him again, my lord.
    - Oh, he'll die, will he? Another one of their Saxon impudences. They'll do anything to trick us. Continue!
    - Mercy, good master! Have mercy!
    - Father! Father! Stop!
    - Bağlayın onu!
    - Onu yine kamçılarsak, ölecek, lordum.
    - Oh, ölecek, öyle mi? Bir başka Sakson arsızlığı daha. Bizi oyuna getirmek için her şeyi yaparlar. Devam et!
    - Merhamet, iyi efendi! Merhamet gösterin.
    - Baba! Baba! Dur!
  • - Actually, that was for Jackie. We've wanted a fight in our own back yard. You're one of the few women having any success in this, what's it take?
    - Hard work and thick skin. A great boxer don't hurt either.
    - Aslında, bu Jackie içindi. Kendi arka bahçemizde bir karşılaşma istemiştik. Bunda başarılı olan ender kadınlardan birisin, ne sayesinde?
    - Sıkı çalışma ve kalın bir deri. Bir de iyi boksör can da acıtmaz.
  • - Is there anything special between you?
    - I don't know why the girl became so close in one meeting.
    - Aranızda özel bir şey var mı?
    - Kızın tek buluşmadan neden bu kadar yakınlaştığını ben de bilmiyorum.
  • - Is it the one your parents gave you? - It never works.
    - Annenle babanın aldığı saat değil mi bu? - Evet, ama hiç çalışmıyor.


13,723 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025