go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2155 kişi  07 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • What'cha lookin' in there for? Can't afford any of that.
    Oradaki neye bakıyorsun? Hiçbirini satın almaya gücümüz yetmez.
  • There’s plenty in that pot over there.
    Oradaki kapta bolca var.

  • There's a dead deer in there? That's gross.
    Orada ölü geyik mi var? İğrenç.
  • There, they make wonderful ice-cream! We're passing in front of the butcher's.
    Orada muhteşem dondurma yapıyorlar. Kasabın önünden geçeceğiz.
  • Is somebody is somebody crying out there in the darkness?
    Orada karanlıkta , biri, biri mi ağlıyor?
  • How many guys were there?
    Three. The last one was the manager of a finance company in Pittsburgh. They found a shortage in his accounts.
    Orada kaç adam vardı?
    Üç. Sonuncusu Pittsburgh'daki bir finans şirketinin muhasebecisiydi. Hesaplarında bir açık bulmuşlar.
  • Is there anything in there
    that I should keep an eye on?
    Orada göz önünde bulundurmam gereken bir
    şey var mı?
  • She had been standing there waiting and sprung forward lightly, Gregor had not heard her coming at all, and as she turned the key in the lock she said loudly to her parents At last!.
    Orada duruyordu ve bekliyordu ve öne doğru hafifçe eğilmişti.Gregor onun gelişini hiç duymamıştı.ve o anahtarı kilitin içinde çeviriken O,ebeveynlerine yüksek sesle sonunda,nihayet dedi.
  • I want you to get in touch with him.
    Onunla temas kurmanı istiyorum.
  • We have a witness
    placing you in the room with her.
    Onunla odada olduğunu
    söyleyen bir tanığımız var.

  • You didn't want me to go out with her in the first place.
    Onunla ilk başta çıkmamı istemedin.

  • How dare you speak to me that way in front of her?
    Onun yanındayken benimle o şekilde konuşmaya nasıl cüret edersin?
  • Her tragedy is repeated a million times in this city
    Onun trajedisi bu şehirde milyonlarca kez yaşandı.
  • The almost vertical little ostrich feather on her hat, which had been source of irritation to Samsa all the time she had been working for them, swayed gently in all directions.
    Onun şapkasında neredeyse dikey küçük devekuşu tüyü,bu Samssaya sinir bozucu kaynak olmuştu,sürekli onlar için çalımaktaydı,bütün yönlerde kibarca hükmetti.
  • Don't you realize how he's|changed these past weeks? His apartment, his life... He fell in love.
    Onun son haftalarda nasıl değiştiğini fark etmiyor musun? Evi, hayatı... Aşık oldu.
  • I don't think that has to be our choice... This party was born in principle. This party will die if it doesn't stand by its decision of principle.
    Alan Keyes
    Onun seçimimiz olması gerektiğine inanmıyorum..Bu party prensipte varoldu.Eğer prensip kararıyla desteklenmezse,bu parti ölecek.
  • We know where it is. But she's in 2,000 feet of water and we can't reach her. We need divers to enter the sub and search for survivors... if any.
    onun nerede olduğunu biliyoruz. fakat o suyun 2000 feet altında ve ona ulaşamıyoruz. dalgıçların denizaltına girmesi ve hayatta kalanları araştırması gerekli..eğer varsa
  • He was doing badly in Spanish and physics.
    Onun İspanyolca ve fizik dersleri iyi değildi.

  • Is that why you slapped my brother
    around in public?
    Onun için mi ağabeyimi
    milletin önünde tokatladın?
  • His task was defending his people instead of deserting them to fight in foreign lands.
    Onun görevi halkını yabancı topraklarda savaşa terk etmek yerine onları savunmaktı.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025