go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 899 kişi  08 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • What are you gonna do? Look for something else in real estate?
    Peki şimdi ne yapacaksın? Başka bir emlakçıda iş mi arayacaksın?

  • In what capacity?
    Peki nasil bir pozisyonda?

  • Now what if she somehow gets away from you and is coming in?
    Peki bir şekilde senden kurtulup odaya girerse?

  • Well, I thought over the matter all day, and by evening I was in low spirits again; for I had quite persuaded myself that the whole affair must be some great hoax or fraud, though what its object might be I could not imagine.
    Pekala,mesele üzerinde bütün gün düşündüm ve akşama doğru tekrar içim karardı;kendimi oldukça ikna etmiştim,bütün iş muhteşem bir kafesleme yada dolandırıcılık olmalıydı,onun konusunun ne olabileceğini düşündüm,hayal edemedim.
  • All right, Chelsea'll be home
    in a few minutes.
    Pekâlâ, Chelsea birazdan evde olur.
  • if it'll do any good, Lois;
    he's in complete denial,
    pek emin değilim, tamamen reddetme
    güdüsü içerisinde,
  • I have personal contacts with politicians in many countries because those men in white cloak have immense faith in me and my team.
    Pek çok ülkede politikacılarla kişisel bağlantılarım oldu. Çünkü bu beyaz cübbeli adamlar ve bana ve ekibime karşı çok büyük bir güven duyuyor.
  • Among the many sites receiving the especial attention were number 23, the maternity hospital in the London Goldhawk Road.
    Pek çok mekân arasında özel ilgi çeken, Londra Goldhawk yolunda yirmi üç numaradaki doğumeviydi.
  • Some quacks out in Pedro? What
    are you going to do about it?
    Pedro'daki birkaç şarlatan mı?
    Ne yapacaksınız peki?
  • We'll be in recess until 10 a. M. Monday...
    Pazartesi sabahı 10'a kadar
    ara veriyoruz.
  • Negotiation. This is what you do in business.
    Pazarlık. İş dünyasında yapılan şey budur.

  • l prefer the smell of hot-dog to exhaust fume in a Sunday afternoon traffic jam.
    Pazar öğleden sonrası tıkanan trafikte egzos kokularındansa sıcak bir hot-dog kokusunu duymayı tercih ederim.
  • Well, I remember we were in Pavlov's.
    Pavlov'un Yeri’nde olduğumuzu
    hatırlıyorum.
  • We've been somewhat curious about your employer. Alexander Khasinau. Well, you're in good company.
    Patronunuz konusunda biraz meraklandık. Alexander Khasinau. Evet, siz iyi bir şirkettesiniz.
  • Let her know who's in charge.
    Patronun kim olduğunu göster.

  • You're the boss. You can get in anytime you want.
    Patron sizsiniz. İstediğiniz zaman içeri girebilirsiniz.

  • (herbert's voice):
    You want a nice, shiny red apple
    to put in that pie?
    Pastaya koymak için güzel,
    parlak kırmızı bir elma ister misin?
  • How'd you know about the guy in the park?
    Parktaki adamdan nasıI haberin oldu?

  • Yeah, I always loved Paris in the springtime.
    Paris'i her zaman ilkbaharda sevmişimdir.

  • The last train to Paris will depart in 5 minutes.
    Paris'e gidecek en son tren 5 dakika sonra hareket edecek.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024