go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1212 kişi  30 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • -You could finish it when I'm at work.
    -I'm afraid to go in there alone.
    -Ben işteyken bitirebilirdin.
    -Oraya yalnız gitmeye korkuyorum.
  • -I want a Rolls Royce. Three, in fact ."One for me, one for my daddy and I want to donate one to my future father-in-law."
    -Ben bir Rolls Royce istiyorum. Aslında.3 tane “ Birini kendim için, birini babam için istiyorum ve birini de gelecek kayınpederime bağışlamak istiyorum.”
  • He hit me.Guys like him belong in prison -The accident was my fault.-It's no reason.He forgot about the accident if I didn't call the cops.
    -Bana o çarptı. Onun gibiler hapiste kalmalı.
    -Kaza benim hatamdı. Sebebi yok.
    -Polisi çağırmazsam kazayı unutacağını söyledi.
  • -Don't tell me you're Dr. Smith.
    - That's me. The army psychiatrist. Maybe you expected me to be in uniform.
    -No.I didn't expect anybody so young.
    -
    -Bana doktor Smith olduğunuzu söylemeyin.
    -Benim. Ordu psikiyatrı. Belki de üniformalı olacağımı bekliyordunuz.
    -Hayır. Bu kadar genç birini beklemiyordum.
  • -Do me a favor, will you? Tell me something good?
    -Don't be alarmed. lf it's a lesion, in a way, she's fortunate.
    -Bana bir iyilik yap tamam mı? Bana iyi bir şey söyle?
    -Telaşlanma. Bu bir lezyonsa, bir şekilde, şanslı demektir.
  • -You actually make money by dressing up like a woman.
    - Oh, sure. You can make a fine living in a pair of heels!
    -Aslında sadece bir kadın gibi giyinerek para kazanabilirsin.
    -Ooo, tabi. Bir çift topukla iyi bir hayat yaşayabilirsin!
  • -Arjun's exams finished yesterday .Then why hasn't he returned home ?
    - Madam, apart from exams, there are other important jobs in college.
    -Arjun'un sınavları dün bitti. O zaman niye eve dönmedi?
    -Madam, sınavların dışında kolejde başka önemli görevler var.
  • - Would you like an appetizer?
    - I don't think so . Yes I'll have the shrim in the garlic sauce.
    - And anything to drink?
    - Just water.
    -Aperatif ister misiniz?
    - Sanmıyorum...Evet sarımsak sosunda karides istiyorum.
    - İçecek olarak ne alırdınız?
    - Sadece su.
  • --Are my parents alive?
    - No But their images and their voices are.MacDonald.
    -When you talk about my parents,please do not speak in riddles.l cannot see or hear them.
    -Anne babam hayatta mı?
    -Hayır. Ama hayalleri ve sesleri canlı Mc Donald.
    -Anne babam hakkında konuşurken lütfen üstü kapalı konuşmalar yapma. Onları görüp duyamıyorum.
  • - You have even more beautiful butterflies in America.
    -Yes, we do Well, we're a country of unlimited opportunities.
    -Amerika’da çok daha güzel kelebekleriniz var.
    -Evet, var. Amerika limitsiz fırsatların olduğu bir ülke.
  • -Did you get it?
    -I had to trade with a transvestite in the men's ward.
    -Aldın mı onu?
    -Erkeklerin bölümünde bir travesti le pazarlık yapmam gerekti.
  • - 'They're the best in the world.' I was saying. It's like I've been saying 'Get out of this rat hole. See the world. Travel.'
    -"Onlar dünyanın en iyileri" diyordum tıpkı sürekli "bu fare deliğinden çık,dünyayı gör,seyahat et " dediğim gibi.
  • -’’You would be a great Soldier of Christ.’’ he said.
    And I believed him. It became my ambition. My country was in the middle of a war
    -"İsanın ulu askeri olacaksın"dedi.
    Ve ben ona inandım. Bu benim temel amacım oldu. (Çünkü) Memleketim savaşın ortasındaydı.
  • -There was an article in the "Journal of Chinese Medicine". -Hello, Monica? They talked about virus locators. Did you read it?
    -"Çin Tıbbı Dergisi"'nde bir makale vardı. -Hey, Monica? Virüs konumlayıcılardan bahsediyorlar. Sen onu okudun mu?
  • - It was the best of times, it was the worst of times. In the beginning God created the heaven and the earth.
    - Zamanların en iyisi ve en kötüsüydü. Başlanğıçta Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı.
  • - Get off the escalator. I'm in the northwest corner. You came all this way?
    - Okay, okay, almost there.
    - Yürüyen merdivenden in. Kuzeybatı köşesindeyim. Bütün bu yolu geldin mi?
    - Tamam, tamam, neredeyse ordayım.
  • - They think I killed the director.
    - What makes them think that?
    - They found my eyelash.
    - Where?
    - In the corridor.
    - Yöneticiyi öldürdüğümü düşünüyorlar.
    - Onları böyle düşündüren ne?
    - Kirpiğimi bulmuşlar.
    - Nerede?
    - Koridorda.
  • - He was tired and fell asleep. I waited till he breathed normally again. I had a cream in my handbag. I put some in the palm of his hands.
    - Yorgundu ve uyuya kaldı. Soluk alması normale dönene dek bekledim. El çantamda krem vardı. Avuç içlerine biraz sürdüm.
  • - He's asked me out for New Year's. And did I mention that he is a lawyer? I have to meet him in half an hour so let's smoke this now.
    - Yılbaşı için bana çıkma teklif etti. Ve bir avukat olduğunu belirtmiş miydim? Yarım saat içinde onunla buluşmalıyım, o yüzden hadi içelim şunu.
  • - Where's my food?
    - Isn't it up there?
    - What?
    - The food was in a leaf sitting on top.
    - Excuse me?
    - Are you sure it's not in the leaf?
    - Are you saying I'm stupid?
    - No.
    - Yemeğim nerede?
    - Tepede değil mi?
    - Ne?
    - Yemek bir yaprağa sarılmış halde tepedeydi.
    - Afedersin?
    - Yaprağın içinde olmadığından emin misin?
    - Aptal olduğumu mu söylüyorsun?
    - Hayır.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025