go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1612 kişi  06 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » can't

can't

f. yapamamak, edememek
  • - Well, you change the face of boxing, Jackie. You cracked some pretty hard cement. You can be proud of that.
    - Well, l can't be proudof what l did to Luther.
    - Eee, boksun yüzünü değiştiriyorsun Jackie. Çok sert bir betonu çatlattın. Bununla gurur duyabilirsin.
    - Eh, Luther'e yaptığım şeyle gurur duyamam ama.
  • - I can't stop thinking about it. - I'm okay. I'm fine.
    - Düşünmeden edemiyorum. - Bana uyar. Ben iyiyim.

  • - I can't believe what I'm hearing. - I can't believe what I'm hearing.
    - Duyduklarıma inanamıyorum. - Ben de duyduklarıma inanamıyorum.

  • - I can't get it to turn.
    - Put more backbone into it, my boy!
    - Döndüremiyorum.
    - Bu işe yüreğini daha çok koy evlat!
  • - I am trying to figure out how the hell you get back to your apartment. Then you find you got this super-size doorknob so you can't get the key in, and all your clothes and razor's inside.
    - Dairene nasıl geri girebildiğini anlamaya çalışıyorum. sonra bu dev bıyuttaki kapı tokmağın olduğunu anlıyorsun, bu yüzden de anahtarı sokamıyorsun ve tüm elbiselerinle tıraş makinen içeride.
  • - I can't stand it any more. I've got to get out of here.
    - Calm down! Get a hold of yourself. Please let me handle this.
    - I've got to get out...
    - Daha fazla dayanamayacağım. Buradan çıkmam gerek.
    - Sakin ol! Kendini topla! Lütfen bırak da ben halledeyim.
    - Çıkmam gerek...
  • - You have such an honest face.
    - l have?
    - l can trust you, can't l?
    - Yes, l suppose so.
    - Good. Come with me.
    - Çok dürüst bir yüzün var.
    - Öyle mi?
    - Sana güvenebilirim, değil mi?
    - Evet, sanırım.
    - Güzel. Gel benimle.
  • - Why don't we just rent a car instead of stealing one?
    - Because you can't rent these.
    - Çalmak yerine neden bir araba kiralamıyoruz?
    - Bunları kiralayamazsın da ondan.
  • - Play it, Sam. Play 'As Time Goes By' .
    - I can't remember it, Miss Lisa I’m a little rusty on it .I'll hum it for you.
    - Sing it, Sam. You must remember this... 'A kiss is just a kiss... A sigh is just a sigh.'
    - Çal, Sam. 'As Time Goes By' ı çal.
    - Hatırlamıyorum Bayan Lisa. Biraz paslanmışım. ama sizin için mııldanacağım.
    - Şarkıyı söyle, Sam. Bunu hatırlıyor olmalısın... 'Bir öpücük sadece bir öpücüktür... Bir iç geçirme ise sadece bir iç geçirme'.
  • - You can't eat that. Take that back. - I'm not taking it back.
    - Bunu yiyemezsin. Geri götür. - Götürmeyeceğim.

  • - I can't do this. I can't do this. - What?
    - Bunu yapamam. Bunu yapamam. - Ne?

  • - I can't discuss this.
    - Then don't discuss. Say yes, Joe
    - Yes, I will.
    - Now I'm gonna hold my breath till you do.
    - I'm turning blue waiting.
    - Bunu tartışamam.
    - O zaman tartışma. evet de, Joe.
    - Evet, yapıcam.
    - Sen onu yapana kadar, ben nefesimi tutacağım.
    - Maviyi çeviriyorum ve bekliyorum.
  • - Oh, you can't do that with a ping-pong ball!
    - Do you want a bet?
    - Bunu pinpon topuyla yapamazsın!
    - İddiaya var mısın?
  • - You can't do this to me. You can't leave your mother. There's a spring onion harvest.
    - This is man's work!
    - Bunu bana yapamazsın. Anneni bırakamazsın. Bahar ayı soğan hasatı var.
    - Erkek işi bu!
  • - You gonna throw this out? - Well, I can't wear it.
    - Bunu atacak mısın? - Giyemem ki.

  • - I can't believe I'm alone at this age.
    - Mom, you're not alone.
    - Bu yaşımda yalnız kaldığıma inanamıyorum.
    - Anne, yalnız değilsin.
  • - Not with the way it was transmitted.
    - Can't we send her a message?
    - Bu ileti üzerinden olmaz.
    - Ona mesaj yollayamaz mıyız?
  • - What's for dinner tonight?
    - You know you can't eat.
    - Yes. But I like sitting at the table.
    - Bu gece yemekte ne var?
    - Biliyorsun ki sen yiyemezsin.
    - Evet. Ama masada oturmayı seviyorum.
  • - Who tied that knot ?
    - It was me. I tied the knot. You can't tie a knot?
    - Bu düğümü kim attı?
    - Ben. düğümü ben attım. Sen düğüm atamıyor musun?
  • - This is crazy. I can't equalize the tubes!
    - What do you need?
    - Equalizing valves!
    - Valve?
    - Bu derme çatma. Tüpleri dengeleyemiyorum!
    - Neye ihtiyacın var?
    - Dengeleyici valflere!
    - Valf mi?

4,007 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025