go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1448 kişi  15 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

what

i. hangi, ne, neyi, neleri
s. hangi, ne
ünl. ne
  • - Fire! Make some noise, quickly!
    - What are we to aim at?
    - Ateş! Biraz gürültü yap, çabuk!
    - Neye nişan alacağız?
  • - It's too bad to go to extremes. When did get you married?
    - Seven days ago. What do you want to say ?
    - Aşırıya kaçmak çok kötüdür. Ne zaman evlendin?
    - Yedi gün önce. Ne söylemek istiyorsun?
  • - Actually I'm not on the street, Mom. I'm near the lake in the park.
    - What park?
    - Central Park.
    - My lord, what on earth are you doing in Central Park...at this time?
    - Aslında sokakta değilim, anne. Parkta gölün yanındayım.
    - Ne parkı?
    - Central Park.
    - Tanrım, bu saatte... Central Park'ta ne halt ediyorsun?
  • - It's no longer safe to journey anywhere. Robbers at every turn of the road.
    - What happened, Your Grace?
    - I told you! We've been robbed.
    - Artık hiçbir yere seyahat güvenli değil. Soyguncular artık her köşe başında.
    - Ne oldu, Majesteleri?
    - Söyledim ya! Soyulduk.
  • - Who will pick up the phone when I call? Who owes me favors? These are what a label refer to. Now... someone who does not understand this...homosexual is what I am.
    - Aradığımda telefonu kim açacak? Bana kim iyilik borçlu olacak? Bunlar bir etiketin getirdiği şeyler... Şimdi ise... tüm bunları ... homoseksüelliğin ben olduğunu anlamayan birisi...
  • - What about the negotiator?
    - He's playing pinochle with my men.
    - Aracıdan n'aber?
    - Adamlarımla kağıt oynuyor.
  • - Get in the car. What is this guy doing?
    - He's been in the bathroom for half an hour.
    - Son of a bitch! We lost him.
    - Arabaya bin. Napıyor bu herif?
    - Yarım saattir banyoda.
    - O... çocuğu! Kaçırdık onu.
  • - What do your parents do?
    - My father is a turner and my mother is..
    - Your mother..
    - ... is a housewife
    - You hesitated?
    - l meant that she's also a princess.
    - What?
    - Yes, initially she was a princess. Her ancestors come from a royal family.
    - Annen ve baban ne iş yapıyor?
    - Babam tornacı ve annem...
    - Annen...
    - ... ev hanımı.
    - Duraksadın?
    - Yani... aynı zamanda bir prenses.
    - Ne?
    - Evet, önceden bir prensesmiş. Ataları soylu bir aileden geliyor.
  • - You're going to work for Mom?
    - What else am I supposed to do?
    - Annem için mi çalışacaksın?
    - Başka ne yapabilirim ki?
  • - Mom, I'm bored.
    - So am I! What do you want from me, card tricks?
    - Anne, sıkıldım.
    - Ben de! Ne yapmamı istiyorsun, kart oyunları mı?
  • - But I don't exclude the possibility of war.
    - A nuclear strike?
    - Possibility.
    - Now, what action's been taken?
    - Ancak savaş olasılığını dışlamıyorum.
    - Nükleer bir saldırı?
    - İhtimal.
    - Acilen, hangi eyleme geçilir?
  • - But, Ted, you're the only...
    - I don't care. I don't have what it takes. They would be better off with someone who's never flown before.
    - Bad news. Fog's getting thicker. And Leon's getting larger. I know what you're going to say, so save your breath.
    - Well, I don't have a thing to say. You've done the best you could. You really have.
    - Ama, Ted, sen tek...
    - Umrumda değil. Ne gerekiyorsa bende yok. Daha önce hiç uçmamış biri olmadan gitseler iyi olur.
    - Kötü haber. Sis kalınlaşıyor. Ve Leon genişliyor. Ne diyeceğini biliyorum, o yüzden nefesini kendine sakla.
    - Şey, söyleyecek birşeyim yok. Sen yapabileceğinin en iyisini yaptın. Gerçekten yaptın.
  • - but I've got to ask you something. - What?
    - ama sana bir şey sormalıyım. - Neymiş?

  • - But he's very agog.
    - But what can I do? We have no means to help him..
    - Then lay it aside.
    - Yes, we could only do this. He's coming.
    - Ama çok istekli görünüyor.
    - ama ne yapabilirim? Ona yardım edeceğiz anlamına gelmiyor.
    - O zaman, bunu bir kenara bırak.
    - evet, yapabileceğimiz sadece bu. Geliyor.
  • - Alice! Damn it, don't ever tell me what to do! I'll bust your jaw. All right? Okay, now, I'll tell you what. I'll be over at Jacobs' to pick you up later.
    - Alice! Kahretsin, asla bana ne yapmam gerektiğini söyleme! Çeneni patlatırım. Tamam mı? Evet, şimdi sana ne diyeceğim. Sonra seni almaya Jacob'lara geleceğim.
  • - Radiating waves of pain. - I know what this is!
    - Ağrının dalgalar halinde yayılması. - Bunun ne olduğunu biliyorum!

  • - I'm sorry. What do you mean?
    - He thinks it may be a forgery.
    - Affedersiniz. Ne demek istiyorsunuz?
    - Sahte olabileceğini düşünüyor.

  • -Well done, Ranjeet! I did well to take you into my gang.
    -It was nothing, Robert;just a sample of what I can do.
    - Aferim Ranjeet.Seni çeteye almakla ne kadar da iyi etmişim.
    - Önemli değil Robert! Sadece yapabileceklerimden bazıları işte.
  • - Adam!
    - What's the matter?
    - Evidently, the man doesn't like jazz. He's against it. What else is there?
    - I know what he likes.
    - Adam!
    - Mesele nedir?
    - Belli ki adam caz sevmiyor. Caza karşı. Başka ne var?
    - Ne sevdiğini biliyorum.
  • - You hungry?
    - Yeah.
    - What do you feel like eating?
    - A peanut butter and jelly sandwich.
    - Aç mısın?
    - Evet.
    - Canın ne yemek istiyor?
    - Fıstık ezmeli ve jöleli sandiviç.

16,306 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025