go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1969 kişi  11 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

we

zm. biz
  • - Do you wish to go on after dinner? - No. We can't reach the abbey tonight.
    -Akşam yemeğinden sonra devam etmek istiyor musunuz? -Hayır. Bu gece manastıra ulaşamayız.
  • -Hey, watch where you're going!
    -Thanks, son.
    -When old Penelope twisted her ankle back there, I thought we were done for
    --Hey, gittiğin yere dikkat et!
    -Teşşekürler, evlat.
    -Yaşlı Penelope arkada bileğini burktuğunda, hapı yuttuk diye düşünmüştüm.
  • -"Umbrella!"
    -That's what he sells.
    -We don't need umbrellas, big or small. Not the rainy season,so we don't need umbrellas.
    -"Şemsiye!"
    -Sattığı şey bu.
    -Küçük ya da büyük, şemsiyeye ihtiyacımız yok. Yağmur mevsimi değil o nedenle şemsiyeye ihtiyacımız yok.
  • - We lost track of time.
    - Well, now I'm late.
    - Zaman nasıl geçti fark edememişiz.
    - Dolayısıyla geç kaldım.
  • - Do we accept the ripped money?
    - We do! We'll accept anything!
    - Yırtık para kabul ediyor muyuz?
    - Ediyoruz! Her şeyi kabul ediyoruz!
  • - You just had surgery. I'll meet you there. Arvin. Did you execute the failsafe?
    - Yes.
    - We need to deactivate it.
    - Yeni ameliyat oldun. Seni orada karşılayacağım. Arvin, arıza güvenlik sistemini çalıştırdın mı?
    - Evet.
    - Onu durdurmamız gerekiyor.
  • - Do you have a serving dish ready?Jim?
    - Hmm?
    - We need a serving dish.
    - Oh, yeah. Yeah. Of course.
    - Yemek tabağı hazırladın mı? Jim?
    - Efendim?
    - Bize yemek tabağı gerekiyor.
    - Oh evet. Tamam.Tabi ki.
  • - You are taking the wrong lane. You gotta go to the right lane. We are turning to the right in a minute.
    - Yanlış şeritte gidiyorsun. Sağ şeride geçmelisin. Birazdan sağa döneceğiz.
  • - He's close. - We know that already.
    - Yakında. - Bunu zaten biliyoruz.

  • - They'll be here soon .
    - Just be confident, dear. You'll be fine.
    - There's a gap, there's a gap in the line. What are we gonna do?
    - Yakında gelirler.
    - Kendine güven yeter canım. İyi olacaksın.
    - Boşluk var, hatta bir boşluk var. Ne yapacağız?
  • - And later we will celebrate with a glass of wine. When you guys finish, he'll die of poison. The poison is not in the wine. l'll glue it to the glass so when you pour the wine, no one will know of the trick. Around 15 minutes later he'll start to feel a little something. And that's when you leave the house through this door. l'll be waiting for you in the car. And we'll return to China by the same jet.
    - Ve sonra, bir bardak şarapla kutlayacağız. Siz bitirdiğinizde, zehirden ölecek. Zehir şarapta değil. Onu bardağa yapıştıracağım böylece sen şarabı döktüğünde, kimse hileyi anlamayacak. Yaklaşık 15 dakika sonra az bir şeyler hissetmeye başlayacak. Ve bu sırada sen bu kapıdan evden çıkacaksın. Seni arabada bekliyor olacağım. Ve aynı jetle Çin'e geri döneceğiz.
  • - And you are defending him. I'm sick of his jealousy
    - He's a little jealous of your success.
    - He's jealous of us. And you know it.
    - Was there anything between you?
    - Sometimes, we fooled around with other guys.
    - Ve sen onu savunuyorsun. Kıskançlığından bıktım.
    - Başarını biraz kıskanmış.
    - Bizi kıskanıyor. Ve sen bunu biliyorsun.
    - Aranızda birşey var mıydı?
    - Bazen diğer çocuklarla birlikte takılırdık.
  • - And we need people who want to help. There is a wonderful organization called Child Reach, that is making a profound difference in the lifes of children just like these. For just $22/month, just 72 cents/day, you can become a Child Reach sponsor

    - Ve bizim yardım etmek isteyecek insanlara ihtiyacımız var. Bunlar gibi çocukların hayatlarında büyük farklar yaratan Çocuklara Dokunmak adında harika bir organizasyon var. Ve ayda sadece 22 dolara ve günde 72 sente Çocuklara Uzanmak sponsoru olabilisin.
  • - And we need people who want to help. There is a wonderful organization called Child Reach, that is making a profound difference in the lifes of children just like these. For just $22/month, just 72 cents/day, you can become a Child Reach sponsor
    - Ve bizim yardım etmek isteyecek insanlara ihtiyacımız var. Bunlar gibi çocukların hayatlarında büyük farklar yaratan Çocuklara Dokunmak adında harika bir organizasyon var. Ve ayda sadece 22 dolara ve günde 72 sente Çocuklara Uzanmak sponsoru olabilisin.
  • - And we need people who want to help. There is a wonderful organization called Child Reach, that is making a profound difference in the lifes of children just like these. For just $22/month, just 72 cents/day, you can become a Child Reach sponsor

    - Ve bizim yardım etmek isteyecek insanlara ihtiyacımız var. Bunlar gibi çocukların hayatlarında büyük farklar yaratan Çocuklara Dokunmak adında harika bir organizasyon var. Ve ayda sadece 22 dolara ve günde 72 sente Çocuklara Uzanmak sponsoru olabilisin.
  • - Sorry, Professor but I must speak with yo u.
    - I never speak to journalists.
    - I'm not a journalist. Can't we talk somewhere quieter?
    - Üzgünüm, Profesör ama sizinle konuşmam gerek.
    - Ben asla gazetecilerle konuşmam.
    - Ben gazeteci değilim. Daha sessiz bir yerde konuşamaz mıyız?
  • - Three months, maybe.
    - We met in the Hamptons.
    - Üç ay. Belki.
    - Hamptons'da tanıştık.
  • - Can't sleep? Me neither. Want to go somewhere?
    - Now? It's 3 a. m. The whole world is sleeping.
    - Not the whole world.
    - Is this a date?
    - Just an appointment.
    - We can rest, if you want.
    - Well, then rest. See you later. I wish we could go swimming. Why can't we?
    - In our clothes? Oh, my God! You can't take off your clothes in a state park!
    - You need to learn to take a day off. Come on!
    - Uyuyamadın mı? Ben de. Bir yere gitmek ister misin?
    - Şimdi mi? Saat sabahın 3'ü. tüm dünya uyuyor.
    - Tüm dünya değil.
    - Bu bir randevu mu?
    - Hayır bir buluşma.
    - Dinlenebiliriz, istersen.
    - Peki, dinlen o zaman. Sonra görüşürüz. Keşke yüzmeye gidebilseydik. Neden gidemiyoruz?
    - Elbiselerimizle mi? Oh aman Tanrım! Devlet parkında kıyafetlerini çıkaramazsın.!
    - Bir gün izin yapmayı öğrenmen gerek. Hadi ama!
  • -I hope we don't have a hoIe in the radiator.
    - Umarım, radyatörde delik yoktur.
  • - I hope, you like the stew.
    - Oh ya. Hey there he is. How are you ?
    - Good, good, can I take your jacket ?
    - Sure. Here we go. Something burning ?
    - Oh! No, no, no. I've just burnt a couple of matches out there.
    - Umarım, güveçi seversin.
    - a evet. ah işte orada. Nasılsın?
    - İyiyim, iyiyim, ceketini alabilir miyim?
    - Elbette. Al bakalım. Birşey mi yanıyor?
    - Oh! Hayır, hayır hayır. Birkaç kibrit yaktım da oralarda.

20,398 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025