- When he comes here, do you ever talk about the accident ? Does he ever mention the past?
- No.
- Why not?
- I try to let him find his own way through. I feel he needs that. Why are you here, Sharon?
- I want to know how to help him.
- You are helping him.
- I don't think so.
- O buraya geldiğinde, hiç kazadan bahsediyor musun? Hiç geçmişten bahsediyor mu?
- Hayır.
- Neden?
- Kendi yolunu bulmasına çabalıyorum. Buna ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Neden buradasın, Sharon?
- Ona nasıl yardımcı olabileceğimi bilmek istiyorum.
- Ona yardımcı oluyorsun.
- Sanmıyorum.
- What are you laughing at?
-Nothing. Ever think of how many people are here because you saved them? Or helped them, or arrested somebody who would've hurt them?
- Niye gülüyorsun?
- Hiç. Kaç tane insanın sadece sen onları kurtardığın için burada olduklarını hiç düşündün mü? Ya da onlara yardım ettiğin için, ya da onlara zarar verecek birilerini tutuklamış olduğun için.
- Why are we brewing this potion in broad daylight.. ...in the middle of the girls' lavatory? Don't you think we'll get caught?
- No. No one ever comes in here.
- Why?
- Neden ilacı aydınlık gün ışığında... kızlar tuvaletinin ortasında hazırlıyoruz? Yakalanacağımızı düşünmüyor musun?
- Hayır. Buraya hiç kimse gelmez.
- Neden?
- Lorenzo, sign this.
- You think you're funny?
- Do you?
- Can't we kid around a little?
- No, you can't! You've no right. I don't feel like kidding around with mediocre people
- Lorenzo, imzala bunu.
- Komik olduğunu mu sanıyorsun?
- Sence?
- Biraz dalga geçemez miyiz?
- Hayır, geçemezsin. Hakkın yok. Sıradan insanlarla dalga geçmek istemiyorum.
- John it wasn't easy for me to come here today, but I think it's very important that there'll be no misunderstanding between two of us. My daughter is the most precious thing in the world to me.
- John, bugün buraya gelmek benim için hiç kolay değildi, ama sanırım ikimizin arasında hiç bir geçimsizlik olmaması çok önemli. Kızım benim için dünyadaki en önemli şeydir.